Bu halk soru sormasını bilmiyor

Halk günlerdir soruyormuş, "1999'dan beri ödediğimiz deprem vergileri nereye gitti?" diye.

Şimdi mi aklınıza geldi?

Niçin, boğazınızdan kısıp ödediğiniz vergilerin nereye gittiğini takip etmiyorsunuz?

Başbakan Erdoğan da aynı sizin gibi yapıyor:

- Bir ilimizde, tabii afet oluyor "İlimizin yerini değiştireceğiz" diyor, ertesi gün unutuyor!

- Van'da deprem oluyor, "Bu böyle olmaz, seçim de kaybetsek, ruhsatsız ve depreme dayanıksız evleri, gerekirse izin almadan kamulaştıracağız" diyor. - Sözüm ona - Urfa'da dört sıra dizili üç metrelik bir taş duvarı yıkarak, işe başladık" sinyalı veriyor.

- Gel de önce, son yirmi yılda İstanbul'a izin verdiğin kaçak gecekonduları  yık bakalım, yıkabiliyor musun?

Sadece depremden depreme halkın aklına gelen ÖTV vergilerinin nereye gittiği sorusuna, Maliye Bakanı Şimşek, (kesinlikle farkına varmadan), "O paralar 'YOLA' gitti" dedi. Bir de, depremde ölenlerin eğitim ve sağlık işlerine..!

Malum, ne de olsa Merhum Erbakan Hoca'nın yetiştirdiği bir kadronun devamıdırlar. 'O tarafı' da düşünmeleri gerekir.

Eskiden o işlere merhum, Erbakan Hoca'nın Parti'leri bakardı. Her seçimde, 'mezarlık' ve 'cennet' tapuları dağıttırarak, halkın o dünyalığını da garantiye aldırırdı...

Şimdi, o işlere AKP bakıyor.

Deprem paralarının 'yol'a gittiği doğru da, hangi yola? Mesela, Deniz Feneri'nin aydınlattığı halkımızın kafasına doğru mu, yoksa havaya doğru mu?

Halkımız zamanında soru sormasını bilebilseydi, AKP'nin kuruluşundan bu yana ('yutturduğu' diyeceğim artık) söylediği yalanlara kanmaz, verilen sözlerin takipçisi olurdu.

Sıcağı sıcağına bir yalan daha söyleyen Maliye Bakanı Şimşek, "Bu vergiler bizden önceki hükümet döneminde geçici olarak çıkarıldı ve yine onlar kalıcı hale getirdi" dedi.

Ve bu halk, bu yalanı da yedi. Çünkü, ülkesinde olup bitenlerden bihaber...

Bu vergiler dediği 'Özel İletişim Vergisi 2004'te yani AKP hükümeti döneminde 'Özel Tüketim Vergisi (ÖTV)' adıyla kalıcı hale getirildi. Hani, geçen haftalarda bu vergilere (cep telefonu aboneliğine ve konuşmalarına) zam yapılan vergiler...

Az para da toplanmamıştı gari! 1999'dan bu yana tam 40-45 milyar (eski parayla katrılyon) lira 'deprem vergileri' adı altında toplanmıştı.

Hey gidi günler! Sen nelere gebe kalacaksın daha...?

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Azız Yıldırım'ın avukatı Faik Işık (ki, Sivas olaylarının ve Bosna Paraları davasında meşhur Süleyman Mercimek'in de avukatıydı),  1994 yılında "Bosna'ya Yardım" amacıyla toplanan paraların merhum Erbakan'ın talımatıyla REPOya yatırıldığını belirtmişti. Haram olduğu hatırlatılınca da merhum Hoca " Türkiye'deki cihat kazanılmadan başkalarına yardım edilmez" demişti.

O zamanlar da Bosna için 16 trilyon toplanmış, fakat yerine ulaşmadan buhar olmuştu.

Aynen "Deniz Feneri" için toplanan 18 milyarın buhar olması gibi

Şimdi de, Maliye Bakanı'na; "45 milyar biriken Deprem Vergileri nereye gitti? diye sorulduğunda, Sayın Bakan "YOLA" gitti diyor..!

Bu YOL'U, 'SU YOLU' ettiler, mübarekler...

halkımız, soru sormasını, boğazından kısarak verdiği paraların takipçisi olabilseydi, bu 'yollar' bu kadar aşınabilir miydi?

Ama belki, onlar da bu 'yol'lardan' geçiyordurlar!.. Kim bilir?

Öyle ya! Kişiden kişiye olan haklarından bir dirhem taviz vermeyen halkımız, devletin kendisini soymasına - nedense - sesini çıkartamıyor. Bu da onun tarihten gelen "yumuşak karnı" olsa gerek.

HÜKÜMETE:

"zİHNİNİ KENDİ KURGUSUNA GÖRE ÇARPITARAK KULLANAN ZAYIF İNSANLARIN BİR ARAYA TOPLANDIĞI YERDE ÇİÇEK AÇMAZ."

HALKIMA:

"DOĞRU BİLGİYE ANCAK SORGULAYARAK ULAŞILIR."

--- alaettinoguz2--- 29.10.2011