Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ocak '09

 
Kategori
Güncel
 

Bu halkı Aydınlatmak lazım...

Bu halkı Aydınlatmak lazım...
 

Ölenin ardından...


Abdülkerim Kırca’nın intahar haberini Tv ve gazetelerden alıyorum.
Doğuda görev yapmış Jitem komutanı.
Star gazetesindeki iddaalara göre PKK ve yandaşlarına infazlarda bulunmuş.
Ne kadar doğrudur ne kadar yanlıştır bilinmez.
Lakin sorulması gereken sorular var.

İddaalar eskiden Teröristlik yapan ve itirafçı olarak Jitem'e istihbarat veren bir teröristten geliyor.

Bu şahısa eski terorist desem?
Teröristin eskisi olmaz.
İtirafçı desem, sonuçta teröristtir...
Öyle ise terörist diyelim...

Bu terörist yıllar sonra, ne hikmet ise, Ergenekon davasında konuşmaya başlıyor.
Dilini vakti ile yutmuş olup da, konuşmayı sökenler gibi...

Ardından şakır şakır şakımaya başlıyor...
Kırca için, 3 kişiyi gözlerimin önünde infaz etti diyor...
Jitem' de bir Albay, fantazi yapmak istiyor ve "Bu çocukta nasıl infaz yaptığımı görsün" diyerek, üç kişiyi infaz ediyor öyle mi?
Komik...
Kurtlar vadisini aratmayacak sahneler...
Profosyonel bir asker, böyle bir amatörlüğü nasıl yapar?
Ya rahmetli ile alay geçiliyor, ya da düzmece?

Star gazetesi yine ardı ardına haber yapıyor ve faili meçhullerden bahsediyor.

Olayın tanığı yok?
Sözde görgü tanıkları sadece kolluk kuvvetlerinin araçlarına bindirilen PKK lı yada PKK yanlısı kişiler görüyor.
Bir cesede yıllar sonra DNA testi yapılıyor ve iddaaya göre doktor %99 sizin çocuğunuzdur diyor.
İddaalar devam ediyor...

Yargılama süreci bitmeli ve iddaaların ne kadar gerçekci olduğu öğrenilmeli.

İnsan beyini malumunuz gariptir ve hiç durmaz sorular sorar.
Bu beyinden bir tanesi de benim vucudumun üstünde yer alan...

Gazete sitelerine giriyorum ve yorumları okuyorum.
Yorumlar benim için çok önemlidir.
İnsanların ne düşündüğünü bilmek , ne algıladığını anlamak çok mühimdir.

Yorumlara bakıyorum ve şunu anlıyorum.

Halk hala Faili meçhullerin sebebini kavrayamamış...

Bu ülkenin batısında, doğusunda, etnik köken ve dini tercihi her ne olursa olsun, terörün içinde ve teröre destek verenlerdir öldürülenler.

Askerlerimizi, polislerimizi, vatanın doğusunda ve batısında ki evlatlarımızı, halkımızı katledenlerdir öldürülenler.

Bu yapılanlar tabii ki de hiç şüphesiz olanları haklı çıkartmaz.
Hiç kimse, adeletin önünde hesap vermeden ölmeyi hakketmez.
Hiç bir anne baba, evladının ansızın ortadan kaybolup, yıllar sonra cesedi ile karşılaşmayı hakketmez.

Empati yapacak olursak, acıdır yaşananlar, terörden uzak yakınlar ve aileler için...

Öldürülen teroristte olsa adaletin önünde yargılanmalı, askere kurşun sıkıyorsa da öldürüldüğü zaman aileye haber verilmelidir.

Gerçi yıllar boyunca, terörle mücadele eden her ülke de, öldürülen bir çok teroristin cesedi tespit edilememiştir.
Bu da bir gerçek...

Olayın özüne gelecek olursak.
Öldürülenler Teröristtir!
Terörün etnik kökeni, dini, uyruğu olmaz.
Terörist müslümansa da teröristtir, Şii ise de teröristtir, Alman'sa da teröristtir.
Sonuç itibari ile vatana, vatan evladına, askerlerimize, polislerimize, halkımıza ve bayrağımıza kast edilmiş, masum insanlar öldürülmüştür.

Faili meçhul öldürülenler ise, öyle kimilerinin yorumların da paylaştıkları gibi,
ana kuzusu, masum, vatan millet iman aşkı içinde yanıp tutuşanlar değildir.

Ergenekon adı altın da, faili meçhul cesetler ortaya çıkacağı belirtilmektedir ki bu da ayrı bir olaydır.
Darbe söylemi ile başlayan, sonra terörist ilan edilen bu örgüt, şu aralar susurlukla bağdaştırılmaktadır.
Darbe konusunda başarısız olanlar, terör konusunda somut delil üretemeyenler, son çareyi ergenekonu susurlukla bağdaştırmakta bulmuştur.


Peki nedir bu susurluk'un özü ?
Özet olarak,

Çiller zamanın da Türkiye genelinde 800 kişilik tim oluşturulması ve başına Mehmet Ağar beyin geçirilmesidir.
Amaç, vatan hainleri, teröristler, terörist yandaşları ve teröre destek verenlerin etkisiz hale getirilmesidir.
Başı çeken ise bilindiği üzere asker değildir.

Bu durumda, susurluğu var edenler, timleri kurduran ve yönetenler ellerini kollarını sallarken, bu olayları Ergenekon ile bağdaştırmanın amacı nedir?

Askeri yıpratmak mı ?
Emniyet güçlerini olaydan uzak tutmak mı ?
Muhalifleri al aşağı etmek mi ?
Yoksa,
- yahu iktidar desteği ile Ergenekon diye bir örgüt var edildi, ya da var olan örgüte işin içinde olmayanlar bile entegre edildi.
Öyle ise kurtarmanın tam zamanı deyip,
ne varsa Ergenekon'un üzerine atmak mı ?

Tıpkı, elinde avucunda ne kadar kanunsuz muhimmat varsa,
- Nasıl olsa Ergenekon'a yamarlar.
deyip, sokağa atanlar gibi.
( Bunlar arasında PKK nın, hizbullahın, diğer örgütlerin ve belki de öldürülen bir çok aydının suikast argümanı da olabilir.)

Türk halkı malesef geçmişi çabuk unutur. (Bir çoğumuz...)

Geçmişe bakılsa,
- Tim hep sağcılardan oluşuyor neden solcular yoktu
denilen bir soruya.
O dönemin yetkililerinin,
- Solcular geldi de biz mi dahil etmedik ?
diye esprili bir cevapla yanıt verdiğini görürdük.

Geçmişte legal olan neden şimdi illegal oldu onu da anlamak mümkün değil ?
Anlayanlar anlamayanlara anlatsın...

Eski bir Mit'ci (Mahir beydi herhalde), bir gazeteye ropörtaj veriyor.
Ordu ile AKP anlaştı diyor ?
ALLAH ALLAH...
Bir yandan TSK'yı suçlu gösterirken, diğer yandan TSK bu ülkeye lazımdır diyor. övüyor.

Beynim yine bana değişik bir soru soruyor.
- Acaba insanlar emekli de olsa aktif görevlerine devam mı ediyor ?
- Peki görev ne ?
- Acaba Ordu da Ergenekonu kabullendi, AKP ile anlaştı. Eğer muhalif güçler hala Ergenekon yok derse, bir çok kişi daha göz altına alınıp, cesetler ortaya çıkartılacak derken, BOP a mı hizmet ediyor ?
Anlamak mümkün değil...
Anlayanlar anlamayanlara anlatsın...


Bir yandan Tuncay Güney Mitçi denirken, diğer yandan hayır,
Hem Fettullah Gülen'in tarikatına ajan olarak gönderilmiş, hem de Veli Küçük'ün yanına ajan olarak gönderilmiştir diyen Mahir bey ne anlatmak istiyor ?

Tuncay Güney hem Polis, hem de Askeri kimliğe sahip ti mi demek istiyor ?
(Eminiyet için çalışan birisi nasıl oluyor da Askeri kimlik alıp, askerin içine girebiliyorsa ? )

Bir çok olayı birbirine karıştıran Mahir bey, tutarsız cevaplar verirken neye hizmet ediyor ?

- Açık ve seçik Ergenekon bir suç örgütüdür diyen beyefendi, küçük bir örgüttür diyor.

- Akabin de Ergenekon yoktur demeyin yoksa bir çok kişi daha göz altına alınır bu iş masada anlaşma ile bitirilmelidir diyor.
( Kısaca elçilik yapıp, muhalifleri ve Askeri tehtid mi ediyor? )

- Ergenekon'un yargılanmasını ABD istiyor çünkü Ergenekon ABD karşıtı bir yapılaşmadır diyor.
( Yani Ergenekon ABD tarafından mı var edildi demek istiyor ? )

Ve en can alıcısı ise,
- Muhalif olmayın, Ergenekon yoktur demeyin, böylece bu olay kapatılsın, küçükler cezasını çeksin büyükler kurtulsun diyor... !

Bu ne yaman çelişkidir Anlayanınız var mı?

Yazımı,
keşke terör olmasaydı, keşke masum insanlar ölmeseydi, keşke gerçekten suçlu olanlar suçlarını en ağır şekilde çekseydi temennisi ile bitiriyorum...

Bölmeyelim, bölünmeyelim.
Kurumlarımıza ve Askerimize sahip çıkalım...
Yanlış anlamayınız Suçlu şahıslara değil! Kurumlarımıza...

Saygılarımla...

Not : Bir beyin jimlastiğidir :)

 
Toplam blog
: 60
: 506
Kayıt tarihi
: 14.01.07
 
 

Yazmak, gerçekleri belgeleri ile dile getirmek, yorumlarımı sizlerle paylaşmak için buradayım. Antal..