Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ekim '14

 
Kategori
Güncel
 

Bu IŞİD kimin?

Bu IŞİD kimin?
 

Bu İŞİD kimin? Kuruluşundan itibaren pek çok kez ismini değiştirdi. İlk kurulduğu yıllarda ismi "Cemaat el-Tevhid vel-Cihad" idi.


Bu İŞİD kimin?
 
Kuruluşundan itibaren pek çok kez ismini değiştirdi.
 
İlk kurulduğu yıllarda ismi "Cemaat el-Tevhid vel-Cihad" idi.
 
Ekim 2004'te "Tanzim Kaidat el-Cihad fî Bilâd el-Rafidayn" ya da daha çok bilinen "Irak el-Kaidesi" adını aldı.
 
Ocak 2006'da birkaç küçük grupla birleşerek "Mücahidîn Şûrâ Konseyi" adını, Ekim 2006'da da "Irak İslâm Devleti" adını aldı. Nisan 2013'te adı "Irak ve Şam İslâm Devleti" olarak değiştirildi.
 
2001 saldırılarıyla İslam’ın terörle anılmasını sağlayan El-Kaide’nin bir uzantısıyken Şubat 2014’te El-kaide bütün bağlarını kopardığını duyurdu.
 
Temmuz 2014'ten bu yana Ebu Bekir el-Bağdadi'nin sözcüsü Adnani'nin Hilafeti ilan etmesi ile ismi "İslâm Devleti" olarak kaldı.
 
Hangi İslam?
 
‘Yanlışlıkla olması dışında bir müminin bir mümini öldürmeye hakkı olamaz.’ diyen İslam mı?’
 
‘Eğer bir kimse bir kimseyi öldürürse, bütün insanlığı öldürmüş gibidir’ diyen İslam mı?
11 Eylül saldırılarından sonra İslam yeniden terörle anılmaya başlayan bir sürece sürükleniyor.
 
Her terör örgütünün bir sahibi olduğu gibi bunun da var bir sahibi...
 
Dinini dört dörtlük yaşayan biri olmasam da dininin ne olduğunu bilen biriyim...
 
Satranç oynayanlar bilirler bir kaleyi almak için bir kaç piyon verirsin, bir vezir almak için atını kaleni verirsin, mat etmek için vezirini bile verirsin...
 
Mantık oyunudur satranç...
 
Zeka ister, her hamleyi okumak gerekir...
 
Hani Şener Şen’in Av Mevsimi filminde dediği gibi tek bir bakış açısıyla bakmamak, sürekli bakış açısını değiştirmek gerekir...
 
Dün yazdım!
 
Muhammed Buazizi’nin ‘Beni görmüyorsan ben de görünmek için kendimi yakarım’ diyerek kendisini yakmasıyla başlayan süreç taşlarla değil insanlarla oynanan bir oyuna dönüştü.
 
Korkuyorum yedi başlı masal ejderhalarının bize ait masalı da her günü katliamlarla dolu bir masala çevirmesinden...
 
Birilerinin ölmemesi için sesimizi yükseltirken,
 
Ölüyoruz,
 
Öldürüyoruz,
 
Öldürülüyoruz...
 
Yıkmak, yakmak en kolayıdır.
 
Asıl zor olan ise inşa etmektir.
 
Yıkılan ve yakılan her yer bu memleketi batının ayakta alkışladığı bir döneme götürecek.
 
Bu coğrafyaların ilerlemesini, gelişmesini, dünya ülkeleriyle rekabet etmesini zaten hiçbir zaman istemediler...
 
İstemedikleri içinde piyonlarını bir bir verdiler.
 
Biz, piyonları her aldığımızda oyunun kazananı biziz havasına girdik.
 
Farkında değildik mesele piyonları almak değildi...
 
Etrafımdaki insanlara bakıyorum,
 
Paylaşımlarına bakıyorum,
 
Sosyal medyaya bakıyorum,
 
Franz Kafka’yı anımsıyorum.
 
Hani şu dönüşüm kitabında hamamböceğine dönüştürdüğü insana...
 
Yani kendisine...
 
Bir sabah uyanacaksın,
 
Ve, hamamböceği olarak uyanacaksın...
 
Neden mi hamamböceği?
 
Daha tiksindiricisi var mı?
 
Farkında olmadan dönüşüyoruz,
 
Ve, tiksinti uyandıran bir hal alıyoruz...
 
Dört bir yanımızı sarmış yedi başlı masal ejderhaları kendi kanlı bataklıklarına bizi çekmeye çalışırken dünden hazır bir şekilde ayak uydurduk korkunçluğa...
 
Nefret söylemleriyle haykırdıklarınız bu memleketin insanları,
 
Lanet okuduklarınız bu devletin vatandaşı,
 
Yani Biz’den birileri...
 
Biz’in ise gidebileceği başka yer yok...
 
Biz’e gelenlerin hali ise zaten ortada...
 
Yıkmak, yakmak, bölmek en kolayı...
 
İşte yanı başımızda Suriye, Irak...
 
Mesele dik durabilmek,
 
Birlik olabilmek,
 
Ben, bu oyunda yokum diyebilmek...
 
Yıkılan inşa edilir,
 
Yakılan yeniden yapılır,
 
Kırılan onarılır,
 
Sökülen yerine koyulur,
 
Ama ölen hiçbir can geri gelmez...
 
Ve, yedi başlı masal ejderhaları can almaya başladı mı bir kere bunun sonu gelmez...
 
Sahi ya bu İŞİD kimin?
 
Toplam blog
: 9
: 175
Kayıt tarihi
: 08.04.13
 
 

Hemen Kitap'tan çıkan İnsan Yaşamına Dokunmak Kitabı Yazarı 1. Baskı 10.000 Sivil Toplum ..