Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Eylül '11

 
Kategori
İş Yaşamı - Kariyer
 

Bu işyerinde sistem arızası vardır.

Bu işyerinde sistem arızası vardır.
 

 

Son yıllarda dünyanın diğer ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de birçok alanda bilgisayarlı sisteme geçilmiştir. Bu teknolojik değişim birçok alanda işlerimizi kolaylaştırmış ve hızlandırmıştır. Artık işlemler daha az insan ile daha hızlı yapılmaya başlanmıştır.

Geçmişte defterlere boğulan, küçük bir iş için saatlerce koşturan, evrakları masa masa dolandırmak zorunda kalan, bir evrak için günlerce cevap bekleyen insanlar bu zahmetten kurtulmuşlardır. Bürokrasinin yükü bir ölçüde azalmış, hızlanmıştır. Tabii her sektörde bilgisayar kullanmanın avantajı beraberinde büyük kolaylıklar sağlamıştır. Hatta e-devlet uygulaması ile bireylerin devletteki işlemlerini takip etme imkânlarına kavuşulmuştur.

Geçmişte banka kuyruklarında bir fatura ödemek ve bankacılık işlemi için bekleyen insanlar artık evlerinden ve işyerlerinden işlerini yapmaya başlamışlardır. Kurulan sistemler ile işyerlerini ve evlerini uzakta dahi olsalar görme ve takip etme fırsatı yakalamışlardır. Ofislerin bile çalışma programları ve şartları değilmiş ve Home Office kavramı ortaya çıkmıştır.

Tabii ki herkesin bu teknolojiyi kullandığını söylememiz güçtür. Ama başta genç nesil olmak üzere önemli bir kesim bu teknolojiden faydalanmaya başlamış ve kullananların sayısı da hızla artmaya başlamıştır. İnternet üzerinden görüntülü konuşma gurbetteki insanlarımız için bulunmaz bir nimet haline gelmiş. İnsanlar köylerini ve köydeki akrabalarını bu teknoloji ile ziyaret etme olanağını kazanmışlardır. Gurbetin uzaklığı bir ölçüde yok olmaya başlamıştır. Daha ucuz ve daha hızlı olan bu teknoloji insanların önüne yeni bir dünya açmıştır. Uzaklar yakın olmuş, işler hızlı ve kolay olmaya başlamıştır. Gelişmeler ticaretin sınırlarını genişletmiş ve tüm dünya bir pazar haline gelmiştir.

Hiç şüphesiz bu gelişmeler insanlık için sevindirici gelişmelerdir. Ancak bilgisayar teknolojisi getirdiği bu nimetleri yanında bazı olumsuzlukları da beraberinde taşımıştır. Düşünün bir kullanıcı ve hizmet alan birey olarak karşılaştığımız sorunlar, başta internet kullanırken bilgisayarımıza giren ve de bilgisayarımızı yavaşlatan ya da çökelten virüsler olmak üzere bilgisayarlarda karşılaştığımız program arızaları, teknik arızalardır. Diğer bir boyutu da devlet dairelerinde, bankalarda ve bilgisayarla hizmet veren işyerlerinde karşılaştığımız sorunlardır. http://www.finansglobal.com/bankacilik/bankacilik-sistemi-kilitlendi-eft-yapilamiyor/, http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/ShowNew.aspx?id=3868461,

Bazen vergi ödemeye gidersiniz sistem arızalı denir. Banka gişesinde sıranız gelir sistem arızalı denir.. ATM makinesinde işlem yapmak istersiniz sistem arızalı denir. Bazen de evinizde banka ve devlet kurumları ile ilgili işlem yapmak istersiniz sistemin çalışmadığını görürsünüz.

Bize en çok aktarılan sorunların çoğu sistem arızası olarak ifade edilir. Neden sistem arızalanıyor diye sorduğunuzda kimi zaman size programdan ya da kullanılan teknolojiden kaynaklanan sorun olduğu, kimi zaman da sisteme dışarıdan yapılan müdahale ile olan arızalar olarak açıklanır. Tüm bunlar gerek hizmet veren, gerekse hizmet alanlara büyük zararlar verebilmektedirler. Bazen bu zararın ekonomik boyutları oldukça ağır olabilmektedir. Bu nedenle sistemlerin yapımında ve korunmasında azami özenin gösterilmesi önemli ve başlı başına çok profesyonel bir iştir.   http://www.cnnturk.com/2011/ekonomi/03/25/sistem.arizalandi.emekliler.cift.maas.cekti/611131.0/,

Düşünün işyerinden sınırlı bir süre izin alıyorsunuz, gitmek için zaman ve para harcayarak vergi veya cezalarınızı ödemek üzere vergi dairesine gidiyorsunuz. Ya da bir banka kuyruğundasınız bir bekleyişten sonra sıra size geliyor. Karşınızdaki görevli size “ Kusura bakmayın sistem arızası var, beklemeniz gerekiyor” diyor.

İşte o an sinir katsayınız birden artar. Kendi kendinize söylenirsiniz. İşyeri özel bir işyeri ise isyan edersiniz. Müşteri olmanın ağırlığı ile veryansın edersiniz. Bu ne rezalet bir daha buraya gelmem diyebilirsiniz.

Ama resmi bir yer ise sesinizi fazla yükseltemezsizin. Hele bir daha buraya gelmek zorunda iseniz iş daha da zordur. Biraz dertlenir gibi olursunuz. Ama karşınızdaki devlet memurunun tavrına göre sorunun çözülmesini isteyebilirsiniz. Ödemelerde cezalı duruma düşecekseniz veya paraya ihtiyaç varsa vay halinize! Sistem açılana kadar işlemlerinizi bitirmek için ya kuzu kuzu beklemek zorunda kalırsınız ya da gidersiniz.

Ülkemizde geçmişte bugün git yarın gel sözünün yanına şimdi de sistem arızası eklenmiştir. Özel sektörde sistem arızası çok hızla çözülmek zorundadır. Çünkü kazanç kaybı söz konusudur. Gelir kaygısı taşımayan başta resmi kuruluşlar olmak üzere tüm kuruluşlarda çoğu kez vatandaşın sorunu pek önemsenmez. Onun zaman kaybı, para kaybı hiç önemli değildir. O beklemek zorundadırlar. Beklemeye de mecburdurlar. Fazla itiraz ederse güvenlik memuru bir şekilde kapıyı gösterebilir.

Geçmişe göre devlet dairelerinde işlemler biraz olsun rahatlamıştır. Vatandaşın şikâyetleri de alınmaya başlanmıştır. Ama yinede yetişme tarzımızdan mı? Nedendir bilinmez? Bir türlü vatandaşın şikâyetlerini dinlemesini bir türlü öğrenemedik. Karşımızda hizmet alan insanlara davranırken biraz fevri davranıyoruz. Aslında sistemden çok biz bireylerden kaynaklanan bir davranış sergiliyoruz. Mevkiimizin verdiği güçle insanları da incitiyoruz.

Düşünün bir sistem arızası olduğunda bile yapılan şikâyetleri dinlerken bile sabırsız oluyoruz. Ne olur biraz geniş olsak, karşımızdaki insan ne kadar sinirli ve kızgın olsa da kırmasak, bulunduğumuz konumu kullanarak karşımızdakileri ezmeye kalkmasak diye düşünüyoruz.

Tabii sorunun sadece çalışanlardan kaynaklandığını da düşünmek yanlıştır. Sorunun diğer bir boyutu da var ki. Teknoloji her ne kadar bize hız kazandırsa ve işleri kolaylaştırsa da işyerlerinde azalan insan gücünün yerini alan bilgisayarlar almaya başlamıştır. Bu durum işyerlerinde kalan diğer insanların verimlilik adına daha fazla çalışmasına, bilgisayarların yaydığı radyasyonun etkisi altında daha fazla stres yüklenmesine neden olmaktadır. Bu nedenle işverenlerinde çalıştırdıkları insanların ruh sağlığı açısında gerek çalışma ortamını gerekse çalışma saatlerine dikkat etmek zorundadırlar. Teknolojinin çalışma hayatında birer esir haline getirdiği insanların rekabet koşulları altında yoğun mesai yapması ve  çalışma şartlarının ağırlaşması nedeniyle sinirlerini kontrol etmesi de zorlaşmıştır.

Evet ortada bir sistem arızası vardır. Ama o arıza sadece çalışan insanlardan değil bir ölçüde teknolojiden de kaynaklanmaktadır. Her yeri teknoloji ile donatırken teknolojik hataları dikkate alırken, bunları kullanan insanları da düşünmemiz gereklidir. Verimlilik ve rekabet adına yaptığımız iş programlarında bilgisayarlar kadar insanlarında kapasitelerini ve sağlıklarını dikkate almalıyız.

Bilgisayarlar ile insanları çalışma süreleri ve şartları bakımından bir tutmamalıyız. İşyerlerimizdeki sistem arızalarını çalışanlarımızı ve vatandaşları göz önüne alarak kısa zamanda çözmeliyiz. Sistemdeki sorunlar konusunda sistem arızalarının arkasına saklanmamalıyız.

 
Toplam blog
: 416
: 790
Kayıt tarihi
: 19.02.10
 
 

Tarım, Gıda, Ormancılık, Çevre, Örgütlenme ve Proje konularında çalışmalarda bulunmaktayım. Öncel..