Bu kadar çifte standart, bu kadar utanmazlık fazla!

Müstakil Ermeni katillerin ve Ermeni Terör örgütü ASALA’nın Türk diplomat ve ailelerini öldürdükleri cinayetleri 27 Ocak 1973’te Los Angeles ABD’de Yanıkyan adında bir Ermeni’nin Los Angeles Başkonsolosumuz Mehmet Baydar ve yardımcısı Bahadır Demir’i vurarak öldürmesi ile başlamıştı. 1970 ve 1980’lerde her bir Türk Diplomat Ermeni terör örgütü ASALA tarafından her öldürüldüğünde Fransa’da TV haberlerinde Türk diplomatına yapılan suikast haberine sadece iki dakika ayrılır ardından 20 dakika Ermeni propağandası yapılırdı. “Türkler 1915’te 1 buçuk milyon Ermeni’ye soykırım uyguladılar öldürdüler bu suikast o nedenle yapıldı” derdi haberleri okuyan Fransız spiker. Yani Türkler hakettikleri cezayı buldular demeye getirirdi. 22 Ekim 1975’te Türkiye’nin Viyana Büyükelçisi Danış Tunalıgil Viyana’da 2 gün sonra 24 Ekim 1975’te Türkiye’nin Paris Büyükelçisi İsmail Erez Paris’te ASALA tarafından ve bu şekilde toplam 40 Türk diplomatı çeşitli yıllarda öldürüldüğünde Fransız TV haberleri hep böyle suikaste 2 dakika ayırmakla yetinerek arkasından en az 20 dakika boyunca Türklerin katlettiği ve Ermenilerin cesetleri oduklarını iddia ettikleri fotoğraflar yayınlardı ve suikastların avukatlığını yapardı. Fransız TV haberleri Ermeni propağandasına dönüştürülmüştü. Türkler olarak Fransızların bu tutumuna çok kızar ve : “esas kendiniz Cezayir’de yaptığınız katliamlardan bahsedin” derdik. Resimde öldürülen Türk diplomatları ve ailelerinin resimleri var. 

ABD’de Eylül 2012'de  gösterime giren Müslümanların Masumiyeti  adında sözde Müslümanlar ve Hazreti Muhammed aleyhinde bir film bahanesiyle 12 Eylül 2012’de  ABD’nin Libya Büyükelçisi Chris Stevens ve 3 elçilik görevlisi kendilerine Müslüman diyen ve elçiliğe roketatarlarla saldıran kalabalıklar tarafından öldürülmüş elçilik ateşe verilmişti. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton: ”özgürleşmesine yardımcı olduğumuz bir ülkede bunu nasıl yapabilirler?” demişti. Türkiye’de Facebook’ta bu cinayetle ilgili yapılan yorumlardan bazılarına inanamadım, tüylerim ürperdi. “Kendiniz ettiniz kendiniz buldunuz “ “yapanın ellerine sağlık” “ o kadar çok sevindimki tarifi yok” “ben de bir Amerikalı öldürmek isterim” “dünyanın köpeğini öldürmek büyük zevk verir” “eee hep mazlumlar ölecek değil ya” Bir köpek ajan ve hainden kurtuldu dünya inşallah ABD nin mezarlığı olur Libya kendi kanlarında boğulurlar” “iyi özgürleştiremediniz demek :D Haçlı köpekleri “Hz Muhammed’e hakaret edenler muhakkak cezasını çeker” Ve bunun gibi çok sayıda yorumlar.

ABD’nin dış politikasını eleştirebiliriz, beğenmeyebiliriz. Ama bir diplomatın öldürülüşüne sırf Amerikalı’dır diye sevinmek ve bu tür ifadeler kullanmak kabul edilemez. Paylaşımlarında bu cinayeti en ufak bir kınama yok tersine “hakettiler köpekler” ifadeleri var. Gazeteci olduklarını söyleyen ve yazıları ile toplumu bilinçlendirme iddiasında olanların bir terör eylemi ile herhangibir milletten diplomat öldürüldüğünde bu cinayeti kınama yazısı yazma sorumlulukları vardır. En şaşırtıcısı da bazı gazeteci geçinenler 12 Eylül 2012’de öldürülen ABD nin Libya büyükelçisi cinayetini kınamak bir yana bu cinayeti destekler ifadeler kullanacak kadar akıllarını ve vicdanlarını yitirmişlerdi. Hiçbir şey cinayet işlemek için haklı bir gerekçe olamaz. Öldürülen insanın Türk, Amerikalı, İsrailli veya başka bir milletten olması bir şeyi değiştirmez. Ama bu facebook paylaşımı yapanlara ve bu gazeteci bozuntularına göre teröre şehit düşenler Türk veya Müslüman askerler veya diplomatlar olunca terörün elleri kırılsın, öldürülenler Amerikali veya İsrailli olunca “oh olsun hak ettiler” zihniyeti. Bu ne ÇİFTE STANDART, VİCDANSIZLIK, AKILSIZLIK ve UTANMAZLIK !

Rasih Bensan 19 Ekim 2012