BU KADAR ZULÜM DE OLMAZ Kİ!...

Vallaha da olmaz, billahi de olmaz, bu kadar zulmün altından kalkmam ben...

 

Diyeceksiniz ki "Yine ne oldu sana?"

 

Deyin, sorun bakalım n'oldu, başıma neler geldi üç gündür?

 

Başbakan "Taksim Gezi" direnişçilerine höykürüp seslenirken dedi ya "Haliç'ten 2 milyar metreküp çamur çıkttım,2.8 milyar ağaç diktim" diye...

 

Yav kardeşim, önce bi sevindim. Çevre temizliği ve güzelliği adına bu kadar iş yapılması bana "Hoş" geldi doğrusunu isterseniz. Az şey mi 2 milyar metreküp çamur çıkarmak, 2,8 milyar ağaç dikmek...

 

Sonra internet geyiklerinde dikkatimi çekti, oturayım da bi hesap yapayım abi, biz de İ. Melih Gökçek'in düştüğü duruma düşüp de "Yalanı essah" gibi anlamayalım istedim.

 

İstedim istemesine, mesele o değil de hesap nasıl yapılacak, mesele bu. Hesap yapma işi bana öteden beri zulüm, Allah bilir ya hesap işini hiç sevmem... Zulüm mulüm, oturup hesap yaptım becere bildiğim kadarıyla...

 

Mesela...

 

Türkiye'nin yüzölçümünü şöyle veriyorlar: Türkiye'nin gerçek yüzölçümü 814.578 km2 dir. lzdüşüm alanı ise 779.452 km2 dir.

 

Tabi ben "İzdüşüm alanı" ne demek bilemedim ama olsun, çok detay bilgiye ihtiyaç yok.

 

Şimdi, benim matematikten bildiğim şey dört işlem. 2 milyar 800 milyon adet ağacı, kilometrekareye böleceğim, bakayım metre kare başına ne kadar ağaç düşüyor dedim. Tabi kendi kendime dedim, böldüm de...

 

Eğer yanlış yapmadıysam, Türkiye yüzölçümünü, dere yatakları, göller, sarp kayalık dağlar dahil silme ağaç diksek, kilometrekare başına 3592 ağaç düşüyor bu hesaptan.

 

Yani...

 

Bu kadar ağacı 10 yıl içinde Recep Tayyip Erdoğan'ın emirleri ile dikildiyse, dağlar taşların ağaç olması gerekmiyor mu?

 

Gelelim Haliç'den çıkarılan "Çamur" hesabına...

 

İki milyar metreküp çamur olması için gerekli olan ölçüler şöyle...

 

Haliç'in başından sonuna kadar eninin 500 metre, uzunluğunun 40 kilometre, derinliğinin ise 100 metre olması ve hiç de su olmaması gerekiyor ki 2 milyar metreküp çamur çıkabilsin...

 

Siz, genişliği 500 metre, uzunluğu 40 kilometre, derinliği de 100 metre olan havuz biçiminde İstanbul'da "Haliç" gördünüz mü?

 

Ben İstanbul'lu değilim. Ola ki bilmediğim bir yeri vardır, İstanbul içinde yaşayanlar, Haliç'i bilenler lütfen doğrulasın...

 

Hal ve hesap böyle olunca üç günden bu yana "Acaba yanlış mı yapıyorum" diye dönüp dönüp tekrar tekrar hesap yaptım, sonuç hep aynı çıkıyor.

 

Talebelik dönemimde de sevmezdim zaten hesap işlerini, başım döndü bilader. Bana zulüm oldu...

 

Hesap tutmuyor, tutturan varsa beri gelsin...

 

Eğer benim hesabımda bir yanlışlık var ise, önce özür diler sonra da matematik konusundaki cehaletime vermenizi saygılarımla arz ve rica ederim...

 

De...

 

Ya doğruysa!...

 

Bak o zaman "Etten aşık çıkar" diye düşünüyorum.

 

Başbakan kendi ifadesi: "2 milyar metreküp çamur çıkardım, 2 milyar 800 milyon adet ağaç diktim" diyor...

 

Elbette bu işlerin parası da "Devlet hazinesinden" ödenmiş oluyor, Hilal-i Ahmer'e kimse hizmet etmeyeceğine göre. Değil mi ya...

 

O zaman şunu söylemek gerekmiyor mu?

 

Sayın Recep Tayyip Erdoğan... Tutmayan bu hesabı nasıl tutturdun da ödeme yaptın? Yoksa her gün Türkiye'nin havadan karadan dört bir tarafını gezen bir adam olarak ağaçları mı göremiyorum, İstanbul'da başka bir Haliç var da ben mi bilmiyorum?

 

Ya bol keseden atmasanız Sayın Başbakan, ya da bi hesap verseniz de bilsek... 

 

Ya yandaşlarınıza destek çıktınız ya da sizi keklediler...

 

Ya da!...

 

11 HAZİRAN 2013 

İBRAHİM PEKBAY