Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Nisan '07

 
Kategori
Güncel
 

Bu kanlı eller Türk değil!

Bu kanlı eller Türk değil!
 

Malatya'da İncil ve Hıristiyan kitaplari basan bir yayınevine yapılan saldırı sonucu 3 kişinin boğazının kesilerek öldürülmesi...

Aslında tamda burada durup düşünmemiz gerekir. Nedir bu insanlık ayıbı? Hrant Dink cinayetinin yankıları hala kulaklardan silinmemişken nedir bu kendini bilmez saldırılar hala? Dünya gündemine damgayı ya uçak kaçırarak ya da milliyetçi cinayetlerin ardına sığınarak vurmayı nasıl içimize sindirdik? Adamlar misyonerde olsa, ellerinde İncil sokak sokak dolaşsada bizim milliyetçilikten anladığımız "seslerini kesmek" böyle mi olacak? (Zaten Atatürk milliyetçiliğinde böyle birşey yok çok şükür ki.) Trabzon'da Santoro, İstanbul'da Hrant Dink şimdide Malatya'da Hıristiyan kitap basıyorlar diye 3 masum insan... Masum diyorum çünkü bir yayın evi ne basarsa bassın bunun cezası domuzbağıyla bağlanıp boğazlarını kesmek olamaz! Yaşları 16 ile 20 arasında değişen 5 gencimizin üzerinden çıkan kağıtta "Vatan elden gidiyor, ülkemize göz diktiler, şimdide dinimizi ele geçirmeye çalışıyorlar biz gerekeni yapacağız" yazıyor. (Aferin elinizden gelenin ancak bu olduğunu birde yazılı olarak belirtmişsiniz!)

Bende gencim sevgili blog okuyucuları, bende milliyetçiyim ama bu olanlardan dolayı utanç duyuyorum. Benim milliyetçiliğimde, ülkem insanının dinide, "Sizden olmayanı git öldür" demiyorken bunlar bunu nerden ve nasıl görev biliyorlar?Yüzyıllardır omuz omuza yaşadığımız azınlık toplulukları neden şimdi batmaya başladı özellikle gençlerimize. Çünkü İzmir'imin sokaklarında hala yaşlı Rum teyzelerle Türk nineler kapılarının önünde çaylarını yudumlayabiliyorlar. Hal böyleyken bu gençlerin bitini kanlandıranlar kim oluyor? Ve en acısıda gençlerimizin iradesi, hayatları, gençlikleri, idealleri, herşeyleri nasıl oluyorda iki dudağın arasından çıkan "Vur" emrine teslim oluyor. Ama şaşırmamak lazım. Aydın yazarları katledile edile bir elin parmakları sayısına eş değerken neredeyse aydınlatana karşı antipatik bakış açısının hakim olduğu bir ülkede neden kitap evini basıp domuzbağıyla boğaz kesenleri garip karşılayalım ki? Ne okuyor ne de okuyoruz. Şu anda ülkemin Sayın Başbakan'ı bile "Millete çıkışı değil, inişi göstereceksin" derse, ardındanda demokrasiye olan bağlılığını "Demokrasi hiç bir zaman amaç olamaz. Demokrasi araçtır" diyerek nitelendirirse, neden çıkış bekleyelim ki bu gençlikten, neden bir başkasının okuma özgürlüğüne saygı bekleyelim ki?

Ben olan bitenden utanıyorum. Ben ülkemin gidişatından endişeleniyorum. Kimsenin, Amerika'nın bile ekstra birşey yapmasına gerek yok. Dahili bedhahlarımızdan haricilere iş düşürmüyoruz maşallah.

Bir keresinde ben çok küçükken babam beni kucağına alıp "Oku kızım, ne okursan oku demişti. İyiyide oku kötüyüde oku. Doğruyuda bil yanlışıda bil demişti. Ayıpta olsa, sen oku..." demişti...

 
Toplam blog
: 39
: 13407
Kayıt tarihi
: 28.02.07
 
 

26 yaşındayım. İzmir'de nefes al(r)ıyorum. Yaşarken yazamadığım için, yazarken yaşıyorum..