Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Temmuz '11

 
Kategori
Eğitim
 

Bu karanlık ne böyle?

Bu karanlık ne böyle?
 

“Ne oldu yıldızlarıma 

Ne oldu güneşime 

Kara kapkara ufuklarım 

Kara kapkara gündüzlerim 

İstikbalim 

Azgını açmış mezar bakın şimdi 

Düşenlerime yanarım 

Düşenlerime yananlara yanarım 

Yanmakla geçiyor günlerim 

Askerlerim 

Polislerim 

İnsanlarım 

Canlarım 

Canlarım benim 

Sizleri yutan mezarlar değil 

O mezarları kazanları görmeyenler 

Benim öfkelendiklerim 

Asıl onlar girsin o mezarlara isterim 

Çekin şu perdeleri 

Çekin şu kara kapkara bulutları 

Aydınlansın ufuklarım 

Aydınlansın geleceğim” 

Evet, böyle duygularla kahrolup gidiyorum işte! 

Suçlu aramıyorum! 

Biliyorum suçluyu! 

Saygıyı unutan siyasetçi bu kara günlerde suçlu! 

Ahmet Hikmet Müftüoğlu, “Çağlayanlar”da “Altın Ordu” adlı hikâyesinde Türk Kültürünün iki temel öğesi: 

Saygı ve sıra bilinci der… 

Ne kadar yerinde bir saptama! 

Saygıyı göz ardı eden kimse duygudaşlık yapamıyor! 

Duygudaşlık yapmayan insan ancak kendi başına gelirse işin vahametini görür, anlar, yanar yıkılır! 

Bugünkü siyasilerimiz maalesef ki böyle! 

Kendi canları yanmadığı için hiçbir şey olmamış gibi yönetiyorlar ülkeyi! 

Yoksa siyaset asla kötü değildir! 

Siyaseti kötü gösteren duygudaşlığı bilmeyen siyasetçilerdir! 

Bu yaşanılanlar kendi başlarına gelseydi… 

Bugüne kadar bin defa çözülürdü bu çözülemeyen sorunlar! 

Ne diyor atasözümüz: “El elin eşeğini ıslık çala, çala ararmış!” 

Saygıyı yeniden inşa edemedikçe daha çok canlar düşer şu ağzı açık mezarlara! 

Daha çok yanar benim yüreğim… 

 
Toplam blog
: 1253
: 175
Kayıt tarihi
: 04.07.10
 
 

1949 yılında Söke Nalbantlar köyünde doğdum. Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik bölümünden mez..