Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Mart '09

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Bu krizin adı ne?

Bu krizin adı gerçekte ne? Bu sadece finansal bir kriz mi ?
Bu soruların cevabı için önce geçmişteki bir örneğe bakalım sonra soruya cevap bulmaya çalışalım.

1995 yılı Amerikan borsalarında çok şey değişti. Dot.com denilen mevzuyla Silikon Vadisi Wall Street' e merhaba dedi. Netscape 'in halka arzıyla başlayan yeni akımın devamı diğer internet hisseleriyle geldi. 1995 yılı sonunda Dow Jones 5000' e tırmanıp yıllık %30 üzerinde artış kaydederken yeni hisse senetlerinin işlem gördüğü ve teknoloji ağırlıklı NASDAQ %40 artış sağladı.

1996 yılında Dow Jones 6000'i geçti. FED' e göre bu büyümeyi teknoloji sayesindeki verimlik artışıyla açıklamak yetmiyordu ve bir balon oluşuyordu. Fiyat istikrarı sadece üretim için değil aynı zamanda menkul ve gayrimenkul için de geçerliydi.

1996 Aralık' ta Greenspan endişelerini dile getirdi ama bu pek işe yaramadı. FED'in faiz oranlarını yükselteceğinden endişelenenler satışa geçse de aynı gün piyasa aynı gün eski seviyesini buldu ve yıl sonunda Amerikan borsaları %20 lik bir artış sağladı.

1997 yılında yükseliş devam ediyordu. Balon korkusundan FED faizleri %0.25 artırdı ve faiz artırımlarının devam edeceğini ima etti. Konuşmalardan hemen sonra Dow Jones %7 düştü ama kısa bir süre sonra tekrar canlanarak haziranda 7800' e ulaştı.

Buradan çıkarılacak ilk sonuç merkez bankalarının piyasalar üzerideki sınırlı etkisidir. Piyasa güçleriyle savaşmaya kalkarsan kaybedersin.

Yakın tarihte de benzer bir durum oluştu ve merkez bankaları piyasalara karşı pek bir etki gösteremedi. Peki patlayan balonun yüksek tahribatına karşı kim önlem alacak? Bunu kim başarabilir ?

Kriz sadece finansal bir kriz mi? Hayır. Aynı zamanda denetim krizi. Herkesin ağzından düşürmediği küresel dünyada sürekli herkesin göz önündeymiş gibi duran şirketlerin aslında arkada bir yerde önemli şeyler sakladıkları ortaya çıktı. Greenspan bile Amerikan bankalarının daha dayanıklı olduğunu düşünerek yanıldığını itiraf etti. Bilgi eksikliği nedeniyle çok güçlügörünen şirketlerin çok da güçlü olmadığı görülemedi. Ayrıca risk denetimin de tamamen rafa kaldırıldığı görüldü. Bankaların daah fazla getiri için risk denetim merkezlerini iptal etmeleri bir yandan sektörü de denetleyen etkili bir mekanizmanın olmadığı anlaşıldı.

Etkin bir denetim sistemi kurulmuş olsaydı elbette işler bu kadar kötüleşmeyecekti. Kaldı ki ülkeler kendi denetim sistemlerini kurmuş olsalar bile başka bir ülkeden çıkan krizden reel sektörünü koruma şansları yok. O yüzden denetimin de uluslararası olması gerekiyor. Bu konuda pek çok fikir ortaya atıldı bile ama tabiki öncelik gemiyi kurtarmakta. O yüzden bunları konuşmak için erken ama önemli olan suçu bir meslek grubuna atıp içimizi rahatlatmak değil, sorunları etraflıca ele alıp kısa ve orta vadeli planlar yapmakta.

 
Toplam blog
: 5
: 515
Kayıt tarihi
: 21.03.09
 
 

Şu anda mevcut ekonomi ve finans alanında pek çok blog mevcut ve pek çok şey yazılıyor. Bu blog ekon..