Bu Lavanta Tarlaları Çok Like Alıyor

Orda bir köy var uzakta,
İşte o köy Lavanta Kokulu Köymüş,
Gidin o köye...

Lavantaların arasında gezin, içinize çekin mis lavanta kokusunu.

Köyün sokaklarında gezin, her yer taş evler, mor pencerelerin önünde fotoğraf çekilin.Yarını düşünmeyin en azından bir kaç saat. Doğada olduğunuzu hissedin.

Çoğu evin kapıları ya da pencereleri mora, eflatuna boyanmış. Her kapının bir köşesinden lavanta fışkırıyor.

Köy halkı kapıların önlerinde tezgah açmışlar. Kendi yetiştirdikleri lavantalardan sabun, yağ, bal, kolonya, krem hatta dondurma bile yapmış satıyorlar. Hepsi de kadınların ellerinden çıkıyor. Başları dik, özgür ve özgüvenli. Hepsinin gözlerinin içi gülüyor. 

Hepsi misafirperver, yol üzeri hepsi bir şeyler ikram ediyor. 

GELECEK TURIZMDE PROJESI
Bu proje işte tam bu köyde hayata geçiriliyor. Bu yüzden 22 kadın 6 ayda eğitim almış. Kooperatifçilik, alan rehberliği, işletmede hijyen, diksiyon, kırsal rehberliği, bitki işletmeciği, ev pansiyonculuğu gibi.

Hepsi bu eğitimleri başarıyla tamamlayarak köylerini turizmde marka haline getirmeye çalışıyorlar. Geçen sene Lavanta Köyünü ziyaret edenlerin sayısı 15 günde 20bini geçmiş. 

Görsel zamanını kaçırdınız ama hasat zamanında gidebilirsiniz.
Lavantalar Temmuz başı gibi açar Ağustos'un ilk haftası hasat yapılır. 1 ay zamanınız var. Mutlaka gidin.

Evet arılar oldukça fazla ancak bütün gün yanlarında olsanız bile sizi sokmuyorlar. Onların tek ilgisi lavantalardan bal yapmak. Bu yüzden herhangi bir tehlike arz etmiyor. 

Mümkünse erken saatte güneş tepeye çıkmadan lavantalarla fotoğraf çekilmenizi tavsiye ederim. En güzel görüntüyü o zaman yakalıyorsunuz.

Tarlaların arasında dekor amaçlı bir çok eşya var, çok kalabalık olduğu için tarlanın ortalarına doğru yürüyün. Çünkü haftasonu gelen turıst gruplarından tarla cok kalabalık oluyor. Her fotoğrafta arkada 3-4 kişi aynı anda görünmesini istemezsiniz değil mi :)

Bugün lavanta üretiminin %93'ü buradan karşılanıyor. Zeki Konur'un Fransa Provence'den getirip 15 haneye dağıttığı lavanta tohumlarının bu hale geldiğini görmek herkesi tekrar Zeki beye minnet duymasını sağlamaya yetiyor.

Şimdi her yer bu lavantalarla bezeli, bu köy hepimizin geleceği. Geleceğe değer katan insanların köyü, hepsi birer örnek, yaşadıkları yere sahip çıkıp, kendi ekonomilerini geliştiriyorlar. Köylerini marka haline getirmek için de ellerinden geleni yapıyorlar.

Zaman kaybetmeden, tüketmeden, bu güzel lavantaları deneyimlemek için mutlaka gidin. 

Kendi aracınızla gidecekseniz konaklama için köylülerin pansiyonlarında kalabiliyorsunuz gecelik 80-10 TL civarı. 

Turlarla geliyorsanız sizi Isparta Merkez'deki otellere götüreceklerdir. (Öneğin: .Devin Otel, İyaş Park Otel, Barida Otel) 

Doya doya 1 gün geçirmek için yolunuzu buraya düşürün derim, pişman olmayacaksınız.

Sevgiyle kalın, keşifle kalın.