Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Şubat '10

 
Kategori
Güncel
 

Bu maaşa! Değil günde beş vakit namaz kılmak; üstüne hem dayak yer, hem takla atarım vallah!

Bu maaşa! Değil günde beş vakit namaz kılmak; üstüne hem dayak yer, hem takla atarım vallah!
 

Resim: Alıntı


Bir öğretmen düşünün. Sınıfın içinde 40 tane bebe. Biri ağlar, biri bağırır, biri kavga eder, öbürü itiraz.

Fakat imam, imam öyle mi? Cami de ister 1500 kişi olsun, ister hiç kişi çıt yok. İmam ne derse o olur, onu yapar herkes.

Soru sormak mı? O da ne? Terbiyesizlik yapmak mı? O da ne? Döğüşmek, kavga etmek mi? Hadi canım sende!

Üstelik en uzun namaz kıldırma süresi taş çatlasın yarım saat. Çoğunun ev kirası, elektrik su parası da yok. Lojmanda ye iç yat kalk. Hatta ve hatta evlere vaizlere git, komşuya mevlide git. Yo! Olmaz! Asla olmaz (!) yan cebime koyuver çaktırmadan. Bir maaş da öyle kap. Ondan sonra gel keyfim gel. Dengil yat. (Algısı yok, vergisi yok)

Demem o ki; gemicik alınmaz bu parayla belki ama refah düzeyi oldukça yüksek bir yaşam garanti. Kaldı ki bu imamların yaptığını benim annem de yapıyor evde her gün ama kimsenin anama beş kuruş verdiği yok. Üstüne bir de Kuran okuyor iki saat. Hergün bize verdiği vaazlarda cabası... Buna göre en az elli yıldır namaz kılıyorsa anam, bir hayli alacağı birikmiş olmaz mı (?) yüce tanrıdan değil belki ama devletten. E... Ben de kıldım bilfiil, günde beş vakit, sekiz sene . Zorla da, dayakla, kötekle de olsa! ... O zaman, benim kasamda da hatırı sayılır bir meblağ birikmiş olması lazım gelir. Eğer o parayı toplu alırsam! ... Hayallerimi süsleyen arabayı alabilebilirim. Ne güzel!

O zaman, ben de hakkımı istiyorum devletten. Üstüne dayak vergisini ilave etmeyi de unutmasınlar lütfen.

Bunları niye mi yazıyorum?

İmamların maaşlarına hatırı sayılır ölçekte bir zam yapılmış da ondan. Gözümüz yok. Günde beş vakit namaz kıldırıyorlar, haklarıdır ama bana da aynı maaşı, aynı hakları versinler! Günde değil beş, onbeş vakit kılmaz, kıldırmaz, üstüne bir de takla atmazsam ne olıyım! Hem de bu yokta, yoklukta, kıtlıkta! ...

Ahanda burada, 70 milyonun gözü önünde söz veriyorum. Aha bu da ıslak imzam. Kılmayan, kıldırmayan kılcık olsun. İki cihanda bir araya gelmesin yakası. Hem de zorla değil, kötekle değil. Gönüllü kılmayanın! (Yeter ki; karşılıksız olmasın aşk)

Çevremde kim varsa onlara da söyleyeceğim, yönlendireceğim, anlatacağım! İslam dininin gönüllü neferi olmanın yüce tanrı tarafından nasıl mükâfatlandırılacağını. Gece yarısı kapıdan, bacadan nasıl para yağacağını…

Bu maaşlara! Bu özlük haklarına! Namaz kılınmaz mı be! Ne işim var öğretmenlikte. O kadar oku, otuz yaşına kadar atama bekle. Ana baba eline bak. Olmaz olsun böyle meslek!

Hadi atandın diyelim. Çoluğun çocuğun kahrını çek. Müdürün kahrını çek. Üstüne yardımcısının fırçalarını yala, yut. Afiyetle... Üstüne aileleri ekle. Akıl işi mi, akıllı adamın yapacağı iş mi Allah aşkına.

Ben de imam olacam. Ben de namaz kılacam. Yarından tezi yok ben de tespih çekecem. Yetti gari be!

Yeni maaşları siz de bi okuyun, andım olsun, yemin şart olsun siz de imam olmak için kuyruğa girmezseniz ben de ne olıyım.

Ne olıyım?

http://www.milliyet.com.tr/imam-ve-muezzine-117-lira-zam/ekonomi/sondakika/26.02.2010/1204271/default.htm?ver=34

 
Toplam blog
: 669
: 1503
Kayıt tarihi
: 19.01.07
 
 

Bir on dört mart sabahı güneş henüz arz-ı endam ederken üzeri yongalarla kaplı, küçük pencereli, ..