Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Erdoğan Özgenç DOST MECLİSİ

http://blog.milliyet.com.tr/erdoganozgenc

08 Kasım '13

 
Kategori
Güncel
 

Bu millet nerede?

Bir tarafta “namus bekçiliğine” soyunmuş bir iktidar, tabiri caizse “aklına eseni” dayatıyor ve hayatımıza bir bir sokuyor; gerekçe olarak da halk istedi biz yapıyoruz diyorlar…

Hangi halk, ben de halkım ama hayatta böyle şeyleri asla istemem, hatta nefret ederim.

Olsa olsa kendi (?) halkıdır ve onlar da ne zaman istemişler bilen de yok…

Yalan dolan ama üç beş cılız ses, birkaç sessiz protesto o kadar, aslına bakarsanız; “Tık yok…”

Diğer tarafta ülkenin bir bölümü gerçekten sadece ama sadece kendilerininmiş gibi hareket eden

Ve açıkça iktidara devleti yönetenlere “tuz yalatanlar…”

Teröristlere kahraman muamelesi yapıyorlar, terörist ölüleri için “özel mezarlık” yapıyorlar

Diledikleri kentlerin, köylerin beldelerin isimlerini “kafalarına” göre değiştiriyorlar

Bayrağımızı bayrak andımız ant kabul etmiyorlar…

Meclisteki temsilcileri de bir sağa saldırıyorlar bir sola ağızlarından köpükler saçarak rejime Anayasaya “Türk Milletine” kafa tutuyor, hakaret, tehdit ediyor aşağılıyorlar…

Her şey meydan da, gözümüzün önünde oluyor her şey, ayan beyan;

İktidar bir kere elini vermiş kolunu kurtaramıyor anlaşılan…

Ne medya da ne kurum ve kuruluşlardan ne de iş adamlarından aydınlardan en ufacık bir itiraz gelmiyor,

Anlaşılan o ki herkes “pısmış…”

Yine üç beş kişiden silik yılgın ses o kadar yani anlayacağınız yine; “Tık yok…”

Say sayabildiğin kadar lanet meseleleri, sorumsuzca yapılan iktidar mücadelelerini, peşkeşleri

İhanetleri haksızlıkları dayatmaları sen yırtın kendini ama “Tık yok…”

Merak ediyorum dostlar; “Nerede bu millet…”

Hadi vazgeçtik birlik ve beraberlikten el ele gönül gönüle olmaktan; bu ülke sadece bizlerden ibaret değil ki?

Örneğin; ülkenin kucağına bırakılan milleti davul derisi gibi geren, parçalayan bölen en büyük bomba “türban” için kıçlarını yırtanlar neredeler acaba?

Mısır da ABD nin uşağı olarak “seçtirilen” sözüm ona Cumhurbaşkanı için tekbirler çekerek yürüyenler “Rabia” işaretleri ile düzene kafa tutanlar neredeler acaba?

Suriye’deki kanlı isyanlara sahip çıkanlar, oradaki illegal örgütlere katılanlar yardım gönderenler, salya sümük ağlayanlar, İstanbul da gösteriler yürüyüşler düzenleyenler neredeler acaba?

Taksim ve Gezi Parkı eylemlerinde gencecik çocuklarımıza işkence yapan şiddet uygulayan polisler ve onlara yemek dağıtan madalya ikramiye veren Valiler neredeler acaba?

Hadi diyeceksiniz ki “bunlar” kendilerinden kendi cenahları; ama bu gemi batarsa hepimiz batarız bunu anlayamayacak kadar beyinsiz mi bunlar...

Ya peki, memleket borçtan kırılmış,  işsizlik ayyuka çıkmış hırsızlıklar yolsuzluklar artmış,

Ticaret ve eğitim tekelleşmişken Rahmetli Ecevit’in kafasına yazar kasa atanlar,

Gazetelere çarşaf çarşaf ilan verip koalisyonu istifaya davet edenler, üniversitelerin önünde türban eylemleri yapanlara destek verenler neredeler acaba?

Beyler bayanlar yıllar önce yazdım; bu ülkede iki büyük tehlike var, harcama manyağı yapılarak ağızlara bir parmak bal çalınarak dilsiz(lal) edecekler bizi diye yazmış,

Birinci tehlikenin mutlaka “türban” olacağını ikinci tehlikenin ise “PKK terörü” olacağını, arkasından da “türban” PKK den daha büyük bir tehlikedir diye de belirtmiştim…

Şimdi görüyorum ki; hiç yanılmamışım…

Hiç kimse aksini iddia etmeye kalkmasın, “Türban” bu halkı böldü ve gerdi; ne yazık ki Türk siyaset hayatını da felç etti. Bundan böyle dini sömürmeyen türbanı baş tacı etmeyen hiçbir siyasi parti zafer kazanamaz; kazansa bile cemaatler tarikatlar yandaşlar tarafından asla rahat bırakılmaz…

PKK ise artık düşünüldüğü kadar masum ve cılız bir örgüt olmaktan çıktı, dünyada özellikle de Avrupa da büyük destekçileri var. Ellerinde bugün Türk Ordusunda bulunmayan son derece pahalı modern ve güçlü silahlar var.

Ülkede hemen her yerde her şehirde yardım sağlayan işadamları iş yerleri kurumlar var; hem maddi açıdan hem manevi açıdan artık “kafa tutuyorlar…”

Son yapılan demokratikleşme paketi ile de açıkça “şımardılar”

Bunları sadece ben veya benim gibi dostlarımız mı görüyor ya da bizler hayal mi görüyoruz da bu ülkenin ekmeğini yiyen suyunu içen refahını süren hiç kimseden “çıt” çıkmıyor…

Korkuyor muyuz yoksa ya da halimizden memnun muyuz acaba bilemiyorum?

Ama bugünün bir de yarınları var…

Yeri geldi mi üfüren mangalda kül bırakmayan “bu millet nerede” beyler bayanlar…

Bu ülke bu kadar sahipsiz mi bu ülke de herkes mi sindi, herkes mi korkuyor?

Ne oluyor yahu kendi ülkesine sahip çıkamayanlar, ülkenin yavaş yavaş uyuşturulduğunu böylece de parçalandığını bölündüğünü her an bir kardeş kavgasının yaşanabileceğini göremeyecek kadar kör ihanetlerin yalanın dolanın riyanın sesini duyamayacak kadar sağır mı olduk…

Bazen diyorum ki; vazgeç bu sevdadan “bırak sarhoş düştüğü yerde kalsın” sana ne? Ama olmuyor dostlarım olmuyor; haklısınız bizler yaşadık yaşayacağımız kadar, bir üfürmelik ömrümüz kaldı,  ama yarınları yaşayacak evlatlarımız torunlarımız var, onları nasıl düşünemeyiz, şu anda tüm gençler ”töhmet” altındalar. Yazıktır günahtır

Hiç birimiz çocuklarımız Başbakan ve ekibine kulluk kölelik yapsın “muhafazakar” kesimin dayatmalarıyla yaşasınlar diye hayata gelmelerini istemedik…

Ve yazıyorum ama elim ayağım gönlüm kırık umudum ise hiç yok…

Çünkü hiç kimse kusura bakmasın “Bu milletten bir bok olmaz” kardeşim,

Hatta biz millet falan da değiliz; Allah’ın boş zamanına denk gelmiş yaratılmış bir “insancıklar” toplumuyuz…

Onun için de Başbakan hepimize “koyun” diyor, iktidar ve yandaşlarınca koyunlara (?)  yapılanları yapıyorlar

Bir türlü UTANMIYORUZ…

Neyse bugün CUMA eminim ki yakında tıpkı Arap ülkelerinde olduğu gibi CUMA günü de “tatil” olacaktır.

Enseyi karartmayalım ve şimdi CUMA NAMAZI zamanı haydi namaza; çünkü bizi ancak bu paklar…

Hayırlı Cumalar efendim…

Erdoğan ÖZGENÇ

 
Toplam blog
: 846
: 425
Kayıt tarihi
: 26.06.12
 
 

Emekli banka müdürüyüm ama kart vizitimde "insan" yazıyor. Adana'da ikamet ediyorum. Herk..