Bu nasıl hukuk devleti?

Görünen köy kılavuz istemiyor. Türkiye hızla bir hukuk çıkmazına doğru sürükleniyor.

Öncelikle bir konuda anlaşmak lazım. Referansı din olanların evrensel hukuku başarı ile uygulamaları mümkün değildir. Çünkü isteseler de istemeseler de, evrensel hukuka gerekli saygıyı duymazlar.

Onlar için evrensel hukuk kendi iktidarlarını pekiştirmek, insanları baskı ve korku altına almak için bir yoldan başka bir şey değildir. Bu amaca yönelmek için evrensel hukuk teriminden evrensel kısmını göz ardı ederler. Parlamentoda çoğunlukları olduğu andan itibaren sırf kendi düşüncelerini ve iktidarlarını sonsuz kılmak adına kanunlar yaparlar. Çünkü dillerinden düşürmedikleri demokrasi onlar için ülkeyi ele geçirmekte kullanılacak bir araçtan başka bir şey değildir. Tıpkı bir yerden bir yere giderken kullanılan tramvay gibi.

Onlar hukuku kendi arzuları için kullanmaya o kadar şartlanmışlardır ki, muhalefetken kıyasıya eleştirdikleri yasaların iktidar olduklarında koruyucusu oluverirler. Hatta parlamentoda yeterli çoğunluğa erişince insanlarla alay eder gibi kararları almaktan çekinmezler. Örneğin bir savcının hukuk ihlallerini görüp değiştirilmesini isteyen muhalefete “Bir dava sürerken savcı mı değiştirilir” diye çıkışır, ama kendiişlerine gelmeyecek bir karara doğru gittiğini hissettikleri savcıları anında görevden alırlar, üstelik suçlu da ilan ederler.

En büyük özelliklerinin başında ise akıllarınca her yaptıkları işi hukuka uydururlar. Bunu da sırf o iş için kanunlar çıkararak yaparlar. Bu kanunların başka durumlarda yanlışlığa neden olacağını düşünüp geri gönderen cumhurbaşkanlarını ise hiç sevmezler. Onlar, cumhurbaşkanı değil bir noter isterler. Kural gereği yolladıkları her kanun derhal onaylanmalıdır.

Mesela o en özel savcıları yeterli delil bulamadığı için muhalifleri tutuklayamıyor mu? Hemen bir katalok suçlar diye kanun çıkarırlar. İş tamam olur. Artık her istediğinizi potansiyel terörist sayabilir on yıl tutuklu tutabilirsiniz. Hapishanelerinizde tutuklu sayısı hükümlü sayısını geçer. Bunlar insana yapılan zulümmüş. Ne gam efendim. Sizin işiniz yürüyor ya gerisi önemli değil. Sonra birde bakarsınız sizin hukukunuza göre dünyada an çok terörist sizin ülkenizdeymiş.

Aslında bunların hiçbiri sizin için önemli değildir de başka sorunlar ortaya çıkıverir. Mesela, devleti ele geçirmek için koalisyon yaptığınız bazı odaklar ellerindeki birimleri sizin isteğiniz dışında kullanıverir. Mesela can damarınız olan istihbarat teşkilatınızın başındakileri suçlu olarak ifadeye çağırıverir. Bocalar kalırsınız. O koalisyonu bozamazsınız. Çünkü bu sizin de sonunuz olur. İstihbarat teşkilatının başındaki adamlarınızı fedaya çoktan hazırsınız ama ya ifadede istemediğiniz konular açılırsa, ya ifadeye çağrılma sırası size gelirse?

Öyle değil mi? Yıllarca Genelkurmay başkanı olarak görev yapan ordunun en üst paşasını bile terörist diye emekli olur olmaz içeri atanların sırasında kimler var acaba? Yani durum berbat.

Herhalde batı devletleri benzer sorunları yaşamışlar ki, hukuku evrensel kurallara bağlamışlar. Öyle her sıkıştıklarında istedikleri yasaları yapıp hukuku iğdiş etmiyorlar. Ülke yönetiminde istibdat yönetimlerine özenerek bütün birimleri kendilerinde toplamaya kalkmıyorlar. Mesela yasamaları ve yargıları özerk. En önemlisi bir kere iktidara geldik diye sonsuza kadar iktidarda kalmak için her türlü baskı ve hukuk oyunlarını denemiyorlar.  O yönden işleri daha bir kolay.

Bizde ise şimdi millet bu nasıl hukuk devleti diye soruyor. Hem de hukukun bu tür oyunlarla bu kadar örselenmiş olmasına rağmen.

Şimdilik bu nasıl hukuk devleti diye soruyoruz. İnşallah çok yakın bir gelecekte bu nasıl devlet diye sormayız…

İzmir 2012