Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ağustos '11

 
Kategori
Ramazan
 

Bu ne Ekonomi, bu ne mahalle İftar Modası?

Bu ne Ekonomi, bu ne mahalle İftar Modası?
 

RESİM INTERNETTEN ALINMIŞTIR


Eve dönüş yolunda sokaklarda ve yollarda asılı afişler var. Falanca mahallenin iftar yemek davetine, filanca mahallenin iftar yemek daveti. Bazı yerlerde, yerel yönetimleri afişler kesmemiş. Otobanlara kocaman reklam panoları çakmışlar. 

Ekonomi dar boğazda, 2008 yılından sonra yaşanan en sıkıntılı dönemleri atlatmaya çalışıyoruz. Dünya’da en büyük güçten, en küçüğüne kadar yaşadıkları sıkıntıları aşmaya çalışan ülkelerin çalışmalarını izliyoruz. İspanya, İtalya, Yunanistan… 

Ya ABD. Adamlar dar boğazda sıkışıp kaldılar. Kredi notlarının bozulmaması için can hıraş savaştalar. 

Yani durum fena. Afrika’da açlık, kıtlık ve susuzluk. On iki milyon insan ölüm tehdidi altında. 

Biri çıkıp “Paranızı tutun, kiriz bizi de vuracak.” Diyor. Panikliyoruz. Olmayan şeyi nasıl tutacağız? Faturaları ödemesek “Parayı tutun dediler” desek. Kredi kartlarını, kredi borçlarını ödemesek. “Parayı tutun dediler.” Desek. Biz yeni durum karşısında pozisyon alamadan, yeni açıklama geldi. Sağ olsun başbakan içimize soğuk sular serpti. “Teğet bile geçmeyecek:”dedi. 

Yani dünya kırılacak, biz dimdik ayakta. Yek ve tek yürek. Nuh tufanı gibi. Onlar batacak, bize bir şey olmayacak. Var mı böyle bir mantık. Ortada ne peygamber var ne de tufan. Başımıza gelenler hep kuldan. Piyasa tıkandı. İşler durdu. Maliyetine verip günü kurtarmaya çalışan ticaret erbabı düşünüyor. Düşünsün, “Evet, yetmez. Daha çok…” 

Diyeceğim, yok demeyeceğim. Düşünür gibi yapıyorum. Yok düşünmüyorum. Konuya geleceğim, gelmesem iyi olurdu. Olmuyor. Göz görünce, gönül katlanmıyor.  

Asılan afişleri ve reklamları gözüme gözüme sokuyorlar. 

Belediyeler verecekleri iftar yemeklerinin bütçelerini de benim verdiğim vergilerden mi karşılıyorlar? Yoksa, cebi dolgun ve gönlü zengin insanlar mı veriyor bu yemekleri? 

Tabi, zengin insanlar veriyordur. Başka türlüsünü düşünmek bile istemiyorum. 

Aklıma emlak vergisi geliyor hemen. Ödemek için kuyruklarda telef olduğumuz vergiler. Mesela çöp vergisi. Asansör vergisi… Ver, ver de ver. Ver ama ne olursan ol ver. 

Kalkıp bu yemeklerin, fakir fukara ve garip gureba için diyecekler. Geçen yıl yapılan iftarları hatırlıyoruz. Hatırlıyoruz da hiçbir açıklama yapılmamıştı bütçeleri hakkında. Zaten merak etmiyorum. Öylesine dedim. 

Site görevlimiz iftar yemeği davetine uyup yemeğe gitmiş ve yiyemeden gelmiş. “Abla git. En öne oturmuş fiyakalı giyinip insanlar. İhtiyacı olanlar ayakta. Yer yok. Önceden onları oturtmuşlar. Bizde eve geldik iftarda” dedi. Yani fakire yer olmuyor bu iftarlarda. Pardon, bizim orada fakirler oturmasını bilmiyor. 

Ekonominin yaşadığı sıkıntılı dönemlerden nasibimizi alıyoruz şükür. Ama, umudumuz teğette. 

Nasıl bir mantık. İftarda gücü olmayana yardımsa maksat, yıllardır çadırlar var. İnsanları sokağa dökmeden de yapılabilir bu yardımlar. Amaç yardımsa, “Bir elin verdiğini, öbür el bilmeyecek”  

Mahalle iftar yemekleri modası başladı. 

Modayı takip etmek sıkı bütçe gerektirir. Mahalle iftarları modasına uymak için yemekleri nasıl finanse edeceklerini açıklamalarını istemek vatandaş olarak hakkım. 

Yok, öyle demek de istemedim. Yanlış yazdım. 

Mahalle iftarlarından sonra sokak sokak bekliyoruz. 

Ne güzel diyecektim. Moda güzel bir şeydir… 

 

 

Sağlıka ve mutlu kalın 04/08/2011 

 

 
Toplam blog
: 247
: 709
Kayıt tarihi
: 11.03.09
 
 

Buradayım işte. Yaşamın tam içinde. Her anın benim olduğunu bilerek. Yaşamın sadece "Şimdi" olduğun..