Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Eylül '12

 
Kategori
Güncel
 

Bu neyin sancısı...

Bu neyin sancısı...
 

Görsel, www.eneger.com'dan alınmıştır.


1950-1960 yılları arasında DP iktidarının icraatlarının toplumda ve orduda rahatsızlık yaratması ülkenin sancılanmasına neden olmuştu. Bu sancılanma sonucunda ülke; ordu emir komuta zincirine aykırı olarak 37 subayın önderliğinde, sonucu bugün dahi çok tartışılan, 60 ihtilalini doğurmuştur. Darbenin nedeninin Menderes hükümetinin uygulamaları ve çıkardığı yasalar olduğu,  kardeş kavgasına son vermek ve  laiklik ilkesine aykırı uygulamaları durdurmak olduğu ileri sürülmüş, ayrıca basına yasak konulması da gerekçeler arasında gösterilmişti.

70'li yıllarda yine ülkemiz karışmaya başlamıştı. Başbakan Süleyman Demirel'in "70 sente muhtacız" sözü ile özetlenen dış ticaret açığı, döviz darboğazı, işsizlik gibi etmenlerin yanı sıra, ülkede ciddi bir güvenlik sorunu da vardı. Sağ sol olayları bitmek bilmiyordu.

06 Eylül 1980 günü Konya'da Necmettin Erbakan önderliğinde yapılan Kudüs Mitingi, bu Konya mitingi olarak da bilinir, bu mitingde topluluk İstiklal Marşı sırasında yerlere oturmuş ve İstiklal Marşını yuhalamıştı. Miting sırasında sürekli şeriat çağrısı yapılarak miting, devleti protestoya dönüşmüştü.

İşlenen siyasi cinayetler ve TBMM'nin 22 Mart 1980 tarihinden itibaren yapmış olduğu Cumhurbaşkanlığı seçim turlarının (114 tur) olumlu sonuçlanmaması, ülkenin yeniden sancılanmasına neden olmuş ve 12 Eylül 1980 darbesinin doğmasına neden olmuştu.

Darbe sonrasında 7 Kasım 1982 tarihinde kabul edilen yeni Anayasa sonrasında yapılan yeni seçimlerde Turgut Özal başkanlığında sivil hükümet kurulmuş ve ülke rayına oturmuştu.

Tam buna sevinirken 1984 yılında PKK isimli örgütün saldırıları gündemi doldurmaya başladı.15 Ağustos 1984 akşam 21:30'da Eruh ve Şemdinli'de PKK ilk büyük ölçekli silahlı eylemini gerçekleştirdi.

İlk anlarda önemsenmeyen bu saldırılar ve arkasında yatan nedenlerin bir türlü açıklığa kavuşturulamaması sonucunda, PKK saldırılarını her geçen gün artırarak ve dışarıdan da gerekli desteği alarak sürdürmeye devam etti.

Zaman zaman örgütün üzerine gidilerek hak ettiği ölçüde ders verilmiş, bayağı da başarılı olunmuştu. Arkasından gelmesi beklenen siyasi çözüm yapılamayınca terör belası bugün hala artarak başımıza bela olmaya devam etmektedir. Her gün gelen onlarca şehit ve yaralı haberleri ülkeyi germektedir.

Bizi idare edenler hala müthiş bir sorumsuzluk örneği sergilemekten kaçınmıyorlar. Zamanın bizim aleyhimize işlediğinin farkında değiller. Toplum olarak bir beklenti var, yönetenlerin bir türlü anlamadığı. O nedenle birinin çıkardığı davete diğeri icabet etmiyor.

Analar, babalar, kardeşler, eşler ve hatta çocuklar sancı çekiyorlar. Kıvrım kıvrım kıvranıyorlar yiten canların, Mehmet'lerin ardından...

Tecrübelerimiz gösteriyor ki, her sancı bir doğuma götürüyor. Artık darbe ihtimalinin hiç kalmadığı ortamda bu neyin sancısı? Umarım dağ fare doğurmaz. Bir hilkat garibesi ile karşılaşmayız.

CHP'nin açıkladığı, Oslo görüşmeleri ile ilgili metinde geçtiği söylenenler doğru ise, bu bir "özerk bölge" doğumu mu olacaktır?... PKK'nın özerk bölgeyle yetinmeyeceği de aşikar...

19 Eylül 2012

 
Toplam blog
: 278
: 1431
Kayıt tarihi
: 20.11.10
 
 

Bir Kamu Kurumundan emekliyim. Bloğumda; yaşadıklarımı, çevremde gözlemlediğim olaylar ile kendi ..