Bu Pazar hepimiz sandığa

Haberiniz vardır sanıyorum bu Pazar referandumda oy vereceğiz. Yani yine hepimiz sandıklara çağrılıyoruz. Hepimiz diyorum bunu birazdan açıklayacağım; Niye hepimiz? Ama şimdi bu Pazar neden referandum yapılacağına ve neleri oylayacağımıza kısaca değineyim diyorum. Hani belki bilmeyenimiz vardır. Hoş günlerdir bununla yatıp kalkıyoruz bilmeyen yoktur ama olsun yinede tekrarlamakta fayda vardır.

Bu Pazar dört şeyi bir arada oylayacağız, ya kabul edecek ya da reddedeceğiz.
1- Cumhurbaşkanını bundan sonra halkın doğrudan oylarıyla seçmek;
2- Cumhurbaşkanının görev süresinin 7 yıldan 5 yıla indirilmesi ve aynı kişinin iki kez cumhurbaşkanı olabilmesi;
3- Milletvekili genel seçimlerinin 4 yılda bir yapılması;
4- Meclis’te seçimler dâhil bütün oylamalar için “ toplantı yeter sayısı’nın 184 olması.

Bu dört konudaki anayasa değişikliği paketine toptan evet veya hayır denilecek.

Peki, neden buna ihtiyaç duyuldu. Kısaca buraya kadar olan gelişmelere şöyle bir bakarsak bunun cevabını hepimiz veririz. Bu yüzden bunun detayına bir kez daha girmek istemiyorum. Benim burada gündeme getirmek istediğim kısım çok daha farklı birazdan buna gireceğim. ( Kendimi magazin habercileri gibi hissettim bir an “hani az sonra” ları vardır ya hiç bitmeyen. ?)
Bu referandumun aslında bir yerde bana göre ilginç bir referandum olacak. Çünkü Turgut Özal’ın 1987’de arzuladığı düzenlemenin tam tersinin geçerli olacağı bir referandum olacak. Şimdilik Referandumdan “hayır” çıkacağı görünmüyor ama eğer referandumdan “hayır” cevabı çıkarsa bu bana AKP’nin geleceğe olan planlarını çok ama çok etkileyecek gibi geliyor. Referandum sonucuyla ilgili benim düşüncem bu. Politikayı yakından izleyen biri olarak böyle düşünüyorum.

Şimdi gelelim az sonraya bıraktığım konuya. Hani dedim ya hepimiz oy kullanmaya gideceğiz. Evet, yanlış duymadınız hepimiz Pazar günü oy kullanmak zorundayız. Bugün Milliyet gazetesinde ki bir habere göre bu böyle. Haberde söylenen şu; “YSK, 21 Ekim Pazar günü yapılacak referandum için de ceza miktarını yeniden değerledi. Bu işlem yapılırken, referandum kurallarını düzenleyen 1987 tarihli 3376 sayılı Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun'un 6. maddesi esas alındı. 1987 tarihli bu düzenlemede sandığa gitmeyenlere 12 bin 500 lira ceza verileceği hükme bağlanıyor.

YSK, önceki gün bu rakamı yeniden değerleme işlemine tabi tutarak ceza rakamını 17 YTL’ ye çıkardı ve bu cezanın uygulanıp uygulanamayacağını Maliye Bakanlığı'na sordu. Henüz YSK’ ya yanıt vermeyen bakanlığın, tebliğdeki 8 YTL'lik alt sınırın üzerinde olduğundan dolayı cezayı onaylaması bekleniyor.”

Bu cezanın onanması herkes sandığa demek. E hani bu seçimde oy kullanmak zorunda değildik. Bu konuda hatta bazı partiler sandığa gitmeyin çağrısı yapıyordu. Sanırım korkuları katılımın az olması ve bu az olmayla Referandumun geçersizlik yaratacağı korkusu. Bu yüzden de böyle bir önlem alınmak isteniyor. Cezanın artırılmak istenmesi de insanları sandığa getirmek. Bildiğim kadarıyla birçok ülkede insanların oy kullanması kadar kullanmaması da demokratik bir hak. Ama nedense bizim ülkemizde oy kullanmak bir vatandaşlık görevi. Ya mevcut partilere karşı hiçbir şey hissetmeyen onlara tepki vermek amacıyla sandığa gitmek istemeyen insanların demokratik hakları. Bence bu noktadan yola çıkılarak referandum yapılsa halkın demokratik hakları yeniden gözden geçirilse daha iyi olmaz mı? Halkın bir sivil anayasası yok bununla alakalı son günlerde bir tartışma var ama ben tamamen halka uygun bir anayasa oluşturulacağına pek inanmıyorum. Kendi menfaatlerini etkileyecek bir şey çıkaracaklarını düşünmüyorum. Bu yüzden ipler onların elinde nasıl isterlerse öyle oynarlar. Aynı bu Pazar bizi sandığa götürmek istemeleri gibi.

Ne yapalım iste sekte isteme sekte bu Pazar onların demokratik hakları için sandığa gideceğimiz görünüyor. Hadi hayırlısı...