Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Aralık '17

 
Kategori
TV Programları
 

Bu Reklamları Seviyor musunuz?

Bu Reklamları Seviyor musunuz?
 

Artık duyguları ifade etme aracı: cep telefonları


Artık iyice unuttuk konuşmayı, yazmayı, iletişim kurmayı. Her işimiz işaret diline kalmış. Eskiden yabancı dil öğrenmeye teşvik eden kitapların, kursların reklamlarını görürken; şimdi dili ortadan kaldırdık, engelli gibi işaret dili olan emojilerle, giflerle anlaşıyoruz.

Bir Alman, bir Fransız ve bir Türk buluşmaya buluşuyor, oturup, çaylarını da içmeye başlıyor ama nedense iş emoji diline gelince anlaşamıyorlarmış gibi her iki reklamın birinde çıkan bir uygulama reklamına sinir oluyorum.  Bütün iletişimimiz cep telefonlarındaki hareketleri resimleri kullanmaya mı kaldı? “Damlaya damlaya göl olur” gibi atasözleri de varmış.  “Sepet sepet yumurta, sakın beni unutma” gibi tekerlemeler de var mı? Her Allah’ım, ne günlere kaldık. Zeka seviyemiz kelime düzeyinden aşağılara iniyor. Artık duvarlara resim çizen nesillerin torunları olan mağara duvarı yerine telefon ekranlarına resim çizen uygulamalarla anlaşmaya çalışıyoruz. Tüm bu uygulamaların güncellemelerle gereksiz yere telefonumuzun belleğinde yer etmesi de cabası.  Gittikçe bize yetmeyen, daha büyük kapasite ve özellikleri olan telefonlar alarak, en sonunda bizden daha zeki olacak araçların kölesi de olmamız mümkün.

Sosyal medyada konuşma dili hep şekil oldu zaten. Siz uzun bir yazı yada anlamlı bir fotoğraf da paylaşsanız alacağınız cevap tek tuşlamalık bir şekil oluyor. Onca yazı, görüntü, emek, bir tıklamalık yorumla geçiyor. Ne diyeceksiniz şekil gönderene? “Ben de sana bir şekil yapayım.” denir mi? Yanlış anlar.  Yakında kitaplarda harf yerine emojiler görürsek şaşmayacağım.

Hastalanan çocuğumuz ya da ağrıyan dişimiz için yandan yandan kıvıra kıvıra bilinmeyen numaraları arayıp, en yakındaki rastgele bir sağlıkçıya gidip, sevdiğimizi ve canımızı ellerine emanet edeceğimiz reklamlar da var.  İnsan bir tavsiye ya da aileden birilerinin gittiği hekimler olmadan,  bilinmeyen numara ile doktor mu arar? Sallayın, geçin. Siz göbek atmanıza, kıvırmaya bakın!

Şu otel ya da ev seçen reklamlar kimlere hitap ediyor acaba? Gerçi biz de keçili araba sigortasını arayıp, destek aldık ama ekonomik sorunlar yaşayan bir ülkenin insanı, 9 – 10 günlük tatiller de yokken nereye gitmeyi planlar?  Çok mu iş yapar o otel odasının en ekonomiğini seçen site? Ya bulacağı ucuz odanın otelinde iyi hizmet ve temizlik anlayışı yoksa?

 Ev seçtiren bir emlak sitesinin de reklamı vardı. Birkaç gündür görmüyorum. Çirkin bir uyarı sesi ile sitenin adını söylüyordu. Ruhsuz, mutsuz, umarsız, duygusuz aile fertleri salonun ortasına oturmuş, övdükleri sitenin hiçbir özelliğinden memnun olamadan, kadının her söylediğine soğuk bakışlarla tepki veriyorlardı. 2 saniye ara ile doğduğu söylenen ikizlerin doktoru da birini doğurmak için gün ışığına doğru çekerken aynı anda ikincinin de elinden, kolundan tutup “hadi çabuk sen de gel” filan demiş olmalı ki “diğeri 2 saniye sonra doğdu” diyor ruhsuz kadın. 2 saniye farkla doğan ikizler? Reklam yazarı biraz daha bu konuda bilgi sahibi olmalı bence.

Eskiden haberlerin arasına reklam girmezdi. Şimdi şu internet sitelerinin, emoji uygulamalarının reklamını görmemek için haber bile açasım yok. Dizi mi? Hepsini fragmanlardan izliyorum, 3 saat ekran başında oturacak kadar boş insan olamıyorum maalesef.

Hadi siz de bana reklamlar konusundaki görüşlerinizi yazın. Neyi beğeniyor, neyi beğenmiyorsunuz? Hoşçakalın. 

 
Toplam blog
: 72
: 363
Kayıt tarihi
: 20.01.16
 
 

4 kitabı olan bir editör- yazar. Hayvansever. Çevreci. Kadın hakları savunucusu ..