- Kategori
- Psikoloji
- Okunma Sayısı
- 1079
Bu sabah aynaya baktım

Bu sabah aynaya baktım, sadece bakıp geçmedim; görmeye çalıştım…Artan çizgilerde yaşadıklarımı ve yaşattıklarımı…
En tepeden başladım incelemeye. Saçlarım kimyasallara yenilmemiş daha ama, gerçek rengi neydi sahi??? Rengini hatırlamasam da tek renkti biliyorum. Peki bu arada parlayan beyazlar… Hepsinin hikayesi tek tek beliriyor zihnimde… Gittikçe çoğalmışlar, ne çok şey biriktirmişim farkında olmadan… Hepsi birer acıyı barındırıyordu ama şimdi aklıma geldikçe gülümsüyorum…
Alnımda sokaklar dizilmiş ardı sıra birbirini takip ediyor. Endişelerim ve şüphelerim çoğaldıkça almışlar yerlerini o geniş meydanda. Yavaş yavaş hissettirmeden yerleşmişler, kaçak yapılan gecekondu misali, bir daha yıkılmamak üzere…
Gözlerimin etrafındakilere bakıyorum dikkatlice. Korkularım var daha çok, kahkahaların izleri o kadar yerleşmemiş daha. Kısarsam sanki gözlerimi, deve kuşunun başını kuma gömmesi gibi, daha kolay geçer korkulan sanmışım yıllarca. İnce ince sarmışlar ruhumun derinliklerine kadar… Artık korkmamayı öğrenip kocaman açılsalar da şimdi, izler silinmemiş; silinemiyor galiba.
Dudaklarımın çevresindekiler çok az ve belirsiz. Gülmemişim demek çok fazla, içimden geldiği gibi özgürce… Gülümsememişim, yeterince çalışmamış kaslarım bu bölgelerde…
Bu sabah aynaya baktım, uzun uzun inceledim hayatımı. Baktım, gördüm ve dinledim. Bana anlattıklarını düşündüm.
Eşit değildi çizilerin dağılımı, eşitlemek için zaman var mı ki?
Önce gülümsedim kocaman kendime… İşte eşitlemek için ilk adım bu olmalı dedim…
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.
