Bu sabah yağmur var İstanbul'da...

Saat sabahın 7:30 u ... Dışarıda yağmur var... Hani derler ya bardaktan boşalırcasına yağıyor...

Pencereden bakıyorum. Tüm caddeler ıslak. Masal şehir , gökyüzünün griliğine rağmen yine muhteşem güzellikte.

Yeditepe üzerinden tüm görkemiyle birlikte tarihin küllerini savuruyor adeta süzülerek...

Denize doğru bakıyorum uzaktan...

Salına salına geçiyor vapurlar... Öyle güzel ki, tıpkı bir rüya gibi...

Günün ağarmasıyla birlikte de, insanlar bir bir sokağa çıkmaya başlıyorlar... Kimi aracında klimasını açmış, yol alıyor. Kimisi de şemsiye elinde koşturuyor, bir an önce gideceği yere ulaşabilmek için.

Garip bir hüzün kaplıyor içimi. Bu saatte ben sıcacık evimde çayımı yudumlarken, o koşturan insanların evlerine ekmek götürebilmek için ıslanıp, üşüdüklerini düşünüyorum.

Neyse ki, çok uzun sürmüyor hüzünlü halim... Köşe başından çıkan birkaç küçük çocuğun sevinç çığlıkları penceremi açmama neden oluyor. Bir müddet onların yağmura, çağmura aldırmadan neşeyle minik avuçlarına yağmur sularını biriktirmeleri seyrediyorum.

Bir an çocukluğuma yolculuk yapıyorum... Birçok anı canlanıyor gözümde... Hüznün yerini tarifsiz bir mutluluk alıyor bu sefer... Mis gibi kokan ıslak toprağın kokusunu içime çekerek kapatıyorum penceremi...

Yağmurlu, karlı havaları hep çok sevmişimdir...

Özellikle yağmur yağdığında tarifsiz bir huzur kaplar içimi.

Bilmiyorum sizde sever misiniz yağmuru?

Her bir damlası...

Hüzün, mutluluk ve özlem olup ...

Coşkuyla taşar mı yüreğinizden...

Yoksa siz yağmurun muhteşem güzelliğini henüz keşfedemeyenlerden misiniz?

Eğer öyleyse bile, geç kalmış değilsiniz...

Yağmur tüm güzelliğiyle birlikte sizleri bekliyor...

Sizin için; http://www.izlesene.com/video/muzik-ayna-yagmur/159903

Sevgi ve ışıkla.