Bu Sefer Ayşen Gruda Ağlattı

Sinemalarda oynayan filmler ya da TV'lerde ki dizilerde tüm hikaye başrol oyuncusunda döner ve en çok onlar oyun sergilerler. Tv'deki eski filmlerde daha doğrusu yeşilçam sinemasındaki filmlerde gene baş artistler vardır, ama diğer oyuncularda o iki saniye bilemedin beş saniyelik rollerini öğle inandırıcı  oynarlar ki film bittikten sonra düşünürüm  bu kadın bu adam  ne güzel oynamıştı, acaba gerçek adı ne diye düşünürüm. Acaba, size de oldu mu?  Bence oyuncu ile sanatçı arasındaki fark tam bu.

23 ocak 2019 günü pankreas kanserinden sevgili Sn. Ayşen Gruda hayata gözlerini yumdu. İşte Ayşen Gruda, yukarıda anlattığım gibi, büyük sanatçılardan biri idi.

2 Ağustos 1944 yılına İstanbul/Yeşilköy'de dünyaya geldi. Makinist İbrahim Sami Erman in küçük kızı idi. Avukat olmak istiyordu ama oyuncu oldu. Bence Türk sinema tarihine not düştü. Çok fazla başrolde oynamamasına rağmen, her oynadığı rolü başarı ile canlandırdığı ve herkesin kalbinde iz bıraktı.

Oyunculuk yeteneği küçük yaşlarda fark edilmişti. Babası vefat ettiğinde liseye gidiyordu, okulu bırakmak zorunda kaldı. İlk oyunculuk deneyimini tiyatro sahnesinde başladı. 16 senelik tiyatro hayatından sonra,televizyon için hazırladığı skeçlerin birindeki tiplemesi ülke çapında üne kavuşmasını sağladı.Türkiye çapındaki ilk ününü, 1977 yılında TRT'de domates güzeli Nahide Şerbet tiplemesi ile kazandı. O günden sonra tüm ülke ona domates güzeli lakabı ile hatırladı.

Adile Naşit ona "ayşo" derdi. Bir dönem Müjdat Gezen'le büyük bir aşk yaşadı. Tiyatrocu Yılmaz Gruda ile kısa süren evliliğinde bir kızı oldu. 50'nin üzerinde sinema filminde, 35 civarı tv yapımında çeşitli rolleri canlandırdı.

Kolay kolay böyle sanatçılar yetişmiyor, ülkemizde. Artık hız çağındayız herkes başrol, herkes patron olmak istiyor ama beyhude telaş. Çalışmadan emek harcamadan olmaz, olursa sabun köpüğü olur. Bu gün olur yarın esamesi okunmaz. Bunu ben demiyorum, hayatın gerçeği.

Işıklar içinde uyu "AYŞO" Mekanın cennet olsun. İyi Seyirler.