Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ağustos '06

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Bu sefer de bir kerelik, çayını ben demlerim!..

Bu sefer de bir kerelik, çayını ben demlerim!..
 

Sevgi beni hiç sevmedi mi ki? Hiç mi sevmemişti de, yanıma uğramaz oldu!? Öylesine sarılmışken ona, nerdeyse bütün yaşamımı bağlamışken… Kaçtı…Kayboldu.

"Geldim" dedim,
"Geldim işte yanına."
Duysana baba beni, n’olur duysana!
Bu taş neden bu kadar soğuk?
Ya bu ağaçların altı?
Hep karanlık mı olur bu kadar?
Oysa…
Gelirken ne geçmişti aklımdan biliyor musun?
"Babam beni özlemiştir" diyordum...
Sesimi duymayı, konuşmayı…
Hatta haberini bile almıştır yine geleceğimin,
Çaydanlık yine ateştedir şimdi.
Sıcacık bir çay kokusu duyar gibi bile olmuştum bir an.
Sen hep böyle yapmaz mıydın zaten baba?
Çayı bardağıma doldururken telaşla
"Otur kızım, otur. Sen yol yorgunusundur şimdi" demez miydin?
Şimdi neden hiç sesin çıkmıyor peki?
Saklandın da bana şaka mı yapıyorsun yoksa?
Birazdan arkamdan sarılıp "Hoş geldin yavrum" diye bağrına mı basacaksın?
Baba!??
Ben bu taşı hiç sevmedim biliyor musun?
Duruşu bile çok soğuk,
Buz kestiriyor içimi.Yüreğimi üşütüyor.
Oysa…
Oysa benim yüreğim zaten çok soğuk,
Hatta hiç ısınmamış galiba…
Biliyor musun baba?
Çok uğraştım, biliyor musun?
Sevdim herkesi, her ama her şeyi.
Hatta düşmanımı bile!
Ama nedense sevgi beni hiç sevmedi herhalde,
Aldattı…
Oyaladı…
Kandırdı!
Şimdi düşünüyorum da,
Gerçekten sevmiş olsaydım insanları
Yüreğim buz tutup da böyle çatlamazdı belki de!
Oysa ben paramparçayım,
Dağınıkım!
Gel! Gel de beni biraz toparla baba!
Baba!??
Hani sen ne güzel tohumlar ekerdin?
Hatırlıyor musun?
Gübreyi de, tohumu toprağa ekmeden önce
Bir güzel harmanlardın toprakla.
"Bu olmazsa olmaz" derdin. "Ama iyi de ayarlamak lazım!"
Neden diye sorduğumda,
"Yakar yoksa tohumu, kavurur!" diye cevaplardın beni.
İşte şimdi ben de yanıyorum, kuruyorum.
Kavuruyor her yanımı acılar, isyanlar, insanlar!
N’olur beni şimdi de cevapla baba!
Diyorum ki,
Ben de bir tohum değil miydim zaten, babamın filizlendirmeye çalıştığı.
Ne oldu dersin baba?
Yoksa sevgiyi öğretip iyilik edeyim derken,
Gübresini mi biraz fazla kaçırdın sen?
Neyse baba…
Anlaşıldı. Senin kalkmaya hiç niyetin yok,
Komşularının da hepsi uykudalar zaten!
Dikkat ettim de,
Hepinizin taşları da birbirine ne kadar benziyor!??
İyisi mi baba,
Sen benim taşımı da hazırla!
Nasılsa geleceğim gene yanına,
İlerde belki bu sefer ziyaretine değil,
Bakarsın komşuluğa gelirim.
Kim bilir?
Kim bilebilebilir?
Bu sefer de bir kerelik,
Çayını ben demlerim…

 
Toplam blog
: 117
: 2206
Kayıt tarihi
: 22.06.06
 
 

1969 İstanbul'unda açmışım gözlerimi bu dünyaya... Ege Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokulu, şimd..