- Kategori
- Aşk - Evlilik
Bu son yan yana duruşumuz gidiyorum yüreğinden / 2
Mahkeme salonundan taraflar çıkarken, davacı ve davalı taraf güçlü bir abidenin mermer cüsseleri gibi, sahte bir görünümle, yaşamlarının en son, en zor ve en acı dramını sergiliyorlardı.
BİTEN, sadece evlilikleri de değildi.
Hayatlarını birleştirdikleri o mutlu, ışıl ışıl, bahçesinde kiraz ağacı olan, çimenlerinde evin çapkın kedisinin yavrularının yuvarlandığı, ağaç dallarında salıncaklar kurulan, birlikte neşeyle diktikleri güllerin ilk goncalarında sevinçle birbirleri ile sarmaş dolaş olan, arka bahçeye bakan duvarlara asma dallarının sarıldığı o huzurlu evin de enkaza dönüşmesiydi bu karar.
Artık merakla bekleyeceğim bir eşim de olmayacak diye acı ile gülümsemeye çalıştı genç kadın.
Yanında kararlı adımlarla yürüyen avukatının davayı kazanmış olmanın zafer ve de coşkusuyla, müvekkilinden alacağı ücret ve takdirin beklentisi arasında telaşlı bir durumdaydı.
-Büroma gidelim isterseniz diye söylendi.
İki durak ileride olan büyük bir plazadaydı avukatın bürosu. Öğleden sonra da bir boşanma davası var, o sizinkinden çok çetin olacak.
Çünkü anlaşmalı boşanma değil, müvekkilim bir erkek.
Kadınlar genellikle boşanmazlar bir çırpıda diyerek, cesaretlendirme ile yargılama arası sitemli i bir cümle sarfedivermişti avukat o anda.
Sahi neden boşanılıyordu.
NEDEN?
BİTEN, sadece evlilikleri de değildi.
Hayatlarını birleştirdikleri o mutlu, ışıl ışıl, bahçesinde kiraz ağacı olan, çimenlerinde evin çapkın kedisinin yavrularının yuvarlandığı, ağaç dallarında salıncaklar kurulan, birlikte neşeyle diktikleri güllerin ilk goncalarında sevinçle birbirleri ile sarmaş dolaş olan, arka bahçeye bakan duvarlara asma dallarının sarıldığı o huzurlu evin de enkaza dönüşmesiydi bu karar.
Artık merakla bekleyeceğim bir eşim de olmayacak diye acı ile gülümsemeye çalıştı genç kadın.
Yanında kararlı adımlarla yürüyen avukatının davayı kazanmış olmanın zafer ve de coşkusuyla, müvekkilinden alacağı ücret ve takdirin beklentisi arasında telaşlı bir durumdaydı.
-Büroma gidelim isterseniz diye söylendi.
İki durak ileride olan büyük bir plazadaydı avukatın bürosu. Öğleden sonra da bir boşanma davası var, o sizinkinden çok çetin olacak.
Çünkü anlaşmalı boşanma değil, müvekkilim bir erkek.
Kadınlar genellikle boşanmazlar bir çırpıda diyerek, cesaretlendirme ile yargılama arası sitemli i bir cümle sarfedivermişti avukat o anda.
Sahi neden boşanılıyordu.
NEDEN?