Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Nisan '10

 
Kategori
Futbol
 

Bu takım isterse Şampiyon olur...

Bu takım isterse Şampiyon olur...
 

Coşkulu bir Fenerbahçe baharıydı bu gece Kadıköy'de yaşanan... Herkes 18:30 da stadda olmaya, futbolculardan önce Sarı melekleri seyretmeye koşuyordu... Futbol seyircisiyle voleybol seyretmek gibi tuhaf anekdotlar da vardı, setlerin sayısını bilmeyen mi ararsın, blok nedir diyen mi istersin hepsi tek yürek atıyordu... Maksat Fener kazansın...


Türkiye'ye bir ilki gerçekleştirip Şampiyonlar Ligin'de finale kalan Sarı Melekler göze gelmiş olacak ki çok tutuk başladılar ilk sete... İlk seti verince bizde döndük tekrar futbola...


Futbolcuları motive etmekle meşhur Roland Koch belli ki bu hafta taraftarı da motive etmeye karar vermişti...Futbolcular ellerinde pankartla sahaya çıktıklarında anladık bunu... Bu sefer onlar haykırıyordu taraftara “Bizler inandık sizde inanın”... Ardından orta sahada toplanıp birde üstüne yemin ettiler... Maça da böyle agresif başladılar işte... Son maçlarda buldukları toplam pozisyon sayısını bu sefer İlk 10 dakikada bulmuşlardı... 50 bin seyirciyle bütünleşen Kanarya öyle saldırgandı işte... Kayseri boğulmuştu, topu alan sarı kırmızılılar karşısında en az 3 Fenerli buluyordu...


Sonra yavaşaldılar ama maç boyunca hırs ve mücadele en üst seviyedeydi hep... Konsantre sorunu yaşayan tek futbolcu yoktu sahada... Ligin kralı Makukula, Makukula olalı böyle zulüm görmedi Lugano'dan... Eee ne de olsa o Drogbayı yemiş biriydi daha önce, Makukula da bundan payını aldı... Yetmedi bu Tota'ya, gitti bir de gol atıp takımını rahatlattı... Lugano nazar değmesin Bilica'yı da adam etti... Gol yememeye yemin etmişler...


Güiza'nın sakatlanmasıyla oyuna giren Kayseri patentli Gökhan kolay bir gol buldu ama onda da Güiza benzeri adam geçememe sorunu net olarak gözüktü...Önümüzdeki yıl yine forvet transferi gündeme gelecektir...


Devre arası tekrar TV'lerin başına Voleybol'a koştuk, kızlar 2-0 geriye düşmüştü ve son sette taraftarın gücü TV başından da yetti ve 2-1'e getirdik setleri... Futbol başlamıştı ama taraftarın yarısı içerde TV başında, yarısı dışarda futbol maçını seyrediyordu... İçeriyle bağlantı hiç kesilmedi... Gözler sahada, kulaklar Fransa'daydı...Setler 2-2'ye gelince büyük gürültü koptu...Son şampiyon'a ve bu turnuvayı daha önce defalarca kazanmış takıma 2-0'dan 3-2 yapmak kolay değildi ve olmadı da... Melekler tek mağlubiyetlerini Avrupa ikincisi apoletiyle aldılar bu sezon... Ellerine sağlık. Yaşattıkları için...


Tribünler bir yandan kızlara üzülüyorken bir yandan da futbolcuların bu seneki en arzulu istekli ve hırslı oyunlarından da keyif alıyorlardı... Tüm bunların yanında ancak nedense Daum bir türlü yorulan oyuncularını değiştirmiyordu... Biz onunda Voleybol maçını seyrettiğini düşündük bir ara... Oysa özellikle Topuz ve Özer çok yorulmuşlardı...


Buradan Topuz'a bir mesaj aktarmakta isterim... Sevgili Topuz, Fenerbahçe taraftarı seni Kayseri forması altında özellikle Fenerbahçe maçlarındaki o saldırgan agresif ve hırslı futbolunla hatırlıyor... Üzerinde taşıdığın çubukluyu giydiğin sürece bu anılan futbolunu sahada görmek en doğal hakkımız... Bu sene kaynadı gitti ama seneye bambaşka bir Topuz izlemek istiyoruz....


Bir paragrafta Özer'e açmak gerekir... Özer çok yetenekli ve çok fedakar bir oyuncu. Çok şey katmak istiyor ve maçlarda çok koşuyor. Tam Özer'i eleştirmeye başlayacakken o hep istatistiklerde en çok koşan olarak öne çıkıyor. Sanırım Daum bu kadar çok koşunca da onu değiştiremiyor...Ancak yaptığı top kayıpları seyircinin dikkatini çekmeye başlıyor benden söylemesi... Halbuki çok daha basit oynamayı becerdiğinde ve ayağında daha az top tuttuğunda Fenerebahçe'nin vazgeçilmez bir futbolcusu olacaktır...


Fenerbahçe gol yememeyi öğrenmişti, bu hafta da attığı gol sayısını çoğaltmayı başardı. Bu takım Şampiyon olmayı kafasına koyarsa olacaktır... Yeter ki vazgeçmesinler...


Ahmet ÇELİKSÜNGÜ

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 252
: 936
Kayıt tarihi
: 17.03.08
 
 

74'ün İstanbulunda, Sultan şehri Üsküdar'ın, kız çocuklarına "Zeynep" erkeklerine "Kamil" adı kon..