Bu tarihi bir kenara not edin demiştim

Etmiş miydiniz?

Hangi tarih mi?

Ekim 2016!

Hatırlamadınız mı?

2015 Kasım’ının son günleriydi… Hani, başta Sabah gazetesi, bütün iyimser medya kocaman başlıklar atmıştı: “VİZESİZ AVRUPA EKİM 2016’DA”!

Bendeniz de 1 Aralık 2015 tarih ve “Bu tarihi bir kenara not edin” başlıklı yazımda, bunun tarihî bir başarı olduğunu belirtmiş ve söz vermiştim: “Vize serbestisi gerçekleşirse, ilk seçimlerde oyumu AKP’ye vereceğim.”

x   x   x

Olaylar hızla gelişti. “Göçmen geri kabul” anlaşması yapıldı. Uygulamalar başladı. Memleketteki ve Avrupa’daki iyimserlik süratle arttı. Mart 2016’ya geldiğimizde, iyimser medya bir müjde daha verdi: “VİZESİZ AVRUPA HAZİRAN’DA”

Aman Allah’ım!

Mart ayının başlarıydı ve buna göre, vizelerin kalkmasına 80 gün kalmıştı.

O kadar kısalmıştı.

Doğrusu, ben de coşmuştum… O coşkuyla, 9 Mart 2016 tarihinde, “Ak Partili olacağım gün yaklaşıyor” başlıklı yazıyı kaleme almıştım.

Bu sözümü çok beğenen Mustafa Atilla, “Şimdiden hayırlı uğurlu olsun diyelim mi?” diye sormuştu.

Memnuniyetle!

Ama gördüğünüz gibi diyemedik!

Çünkü Haziranlar-Temmuzlar geçti…

Ekimler-Kasımlar geçti…

Ne vize muafiyeti var, hatta ne bir gevşeme…

Hatta ve hatta son haftalarda;

Batı’dan, “AB’ye giriş müzakerelerinin kesilmesi” ikazları gündeme geldi.

Cevap olarak, “almazsanız almayın, Asya’ya, Şangay’a gideriz” gibi restleşmeler yaşandı. Avrupa’dan “kopuş” sinyalleri verildi.

x   x   x

Son günlerde ise yeniden, “AB’ye girmeye hazırız”,

“Biz geri kabul anlaşmasında üzerimize düşeni yaptık. Sığınmacıları Türkiye’de tuttuk, AB de vizeleri kaldırsın”, “Vizeler kalkabilir” gibi bir umut rüzgârı estiriliyor.

Estirin, estirin!

Benim sözüm baki: Hangi hükümet döneminde vizeler kalkarsa oyum o hükümete!