Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mayıs '16

 
Kategori
Siyaset
 

Bu trajedi bu tiyatroda sahnelendikçe...

Bu trajedi bu tiyatroda sahnelendikçe...
 

Bu ülkede Anayasa'yı ihlal ettiği için başbakanlar asıldı...

Adnan Menderes, köpek davasından, bebek davasından idam edilmedi.

Anayasa'yı ihlal suçundan asıldı.

Anayasa'mızın 11. İnci maddesi aynen şöyle:

XI. Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü:

MADDE 11- Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır.

Demek ki, Anayasa, ilgili maddede sayılan her organı, her makamı, her kişiyi "bağlıyor"...

Bağlaması gerekiyor.

Bu gereklilik oluşmuyorsa ya da fiilen bu bağlar kesilip atılıyorsa, ortaya çıkan eylem, Anayasa'yı ihlaldir...

Hukuk devletinde durum böyledir.

Ama bir ülkede Anayasa rahatlıkla ve fiilen ihlal edilebiliyorsa, o ülkede hukuk devletinin varlığından söz edebilmek mümkün değildir.

O ülkede hukuk devletini yeniden tesis edebilmek için ise, Anayasa'nın egemenliğini sağlamak ve aynı anlama gelen "hukukun üstünlüğü" ilkesini hayata geçirmek gerekir.

Ülkemizde hukukçular ve siyasal yorumcular fiilen başkanlık sistemine geçildiğini açık açık dillendirebilmektedirler.

Peki bu sayın hukukçular ve siyasal yorumcular, Anayasa'yı düşüncelerinin hangi köşesine sıkıştırıyorlar?..

Anayasa'nın 101. İnci maddesine göre Cumhurbaşkanı tarafsızdır; öyle olmak zorundadır!

Anayasa'nın 105.inci maddesine göre; Cumhurbaşkanı'nın, Anayasa'nın tek başına yapabileceğini belirttiği kısıtlı görevler dışındaki "bütün kararları, Başbakan ve ilgili bakanlarca imzalanır. Bu kararlardan Başbakan ve ilgili bakan sorumludur.

Yani... Cumhurbaşkanı [sözü edilen] bu kararları bakımından sorumsuzdur. Verdiği kararların sorumluluğu dahi kendisine ait değildir. Bunlar ancak başbakan ve ilgili bakan tarafından imzalandığı takdirde geçerlilik kazanır.

Şimdi... Gelin bizim ülkemizde olup/bitenlere...

Cumhurbaşkanı'nın tek başına, hiç kimseye danışmadan aldığı ve bizzat uyguladığı kararları gözden geçirin...

Hazret, Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturarak [karşılarında eşit mesafede ve tarafsız olması gereken] siyasi partilerden birisini fiilen yönetiyor.

İktidar partisinin genel başkanını, ülkenin başbakanını değiştirebiliyor...

Anayasa'ya göre sorumsuz olması gereken bir kişi, tek başına ülkeyi yönetiyor...

O siyasi partinin olağanüstü genel kurul tarihini belirliyor ve yeni seçilecek parti başkanını ve dolayısıyla ülkenin yeni başbakanını tayin edebiliyor.

Ve bütün bunlar apaçık, üstü örtülmeye bile gerek duyulmadan, alenen gerçekleştiriliyor.

Bu noktada önemli olan ise, halkın önemli bir çoğunluğunun bu acıklı trajediyi sahneleyen tiyatroyu ilgisizce seyrediyor olmasıdır.

Bu manzara değişmedikçe, ülkede hukuk devletinin tesisi mümkün olamayacaktır.

@farukhaksal42

www.soruyusormak.com

 
Toplam blog
: 913
: 485
Kayıt tarihi
: 30.01.09
 
 

1942 yılının Şubat ayında Bursa'da (Mehmet Kemalettin'den olma, Emine İffet'ten doğma olarak) dün..