Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Ocak '12

 
Kategori
Siyaset
 

Bu ülke olup bitenleri hak etmiyor!..

Bu ülke olup bitenleri hak etmiyor!..
 

Eskiden Türk Ceza Kanunu’nun 141 ve 142. maddeleri vardı.

Aydınlar, ilerici düşünürler ve gerçek Atatürkçü aydınlar bu maddelerden soruşturulur, sonra “komünizm propagandası” yapmaktan tutuklanır ve zindanlara atılırlardı.

Şimdi devir değişti.

Ülkemize demokrasi geldi.

Hatta yöneticilerimiz bununla da yetinmedi, demokrasinin “ilerisi”ni hedefledi, çalışıyorlar…

Harıl harıl ve hiç durmadan.

İleri demokrasinin baş düşmanı terördür.

Ancak demokrasiyi içlerine sindiremeyen bazı kişiler, demokrasinin daha da ilerisini bu ülkeye getirmek için saçlarını süpürge eden kişileri yıpratıp ve partileri karalamayı hedef bellerler ve terör örgütleri kurarak, onları yönetirler.

Ülkemizde de olan budur.

Ve bağımsız Türk adliyesi “özel” biçim ve yöntemlerle bu kişilerin yakalarına yapışmış, görüldüğü gibi adil bir biçimde yargılamaktadır.

Örneğin…

12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan emekli Genelkurmay Başmanı İlker Başbuğ, "Silahlı terör örgütü yöneticisi olmak ve cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" suçları ile tutuklanarak hapishaneye gönderilmiştir.

Aynı hapishanede çok sayıda general, amiral ve üst rütbeli Türk Silahlı Kuvveti mensubu aynı suçtan tutukludur.

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım da, “çıkar amaçlı silahlı suç örgütü kurmak, yönetmek ve suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak" suçlarından bir başka cezaevinde savunmasını yapma imkânı verilmesini bekleyerek günlerini gün etmektedir.

Nedim Şener Ahmet Şık adlı medya mensupları da yine silahlı terör örgütüne katılmak olmak suçundan uzun süredir hapistedir.

İşçi Partisi’nin genel başkanı dâhil yönetici kadrosunu oluşturan önemli isimler de aynı terör suçundan yıllardır hapistedir.

Dünyaca ünlü bilim adamımız Haberal ve Cumhuriyet Gazetesi köşe yazarı Mustafa Balbay da yine terör örgütüne yataklık etmek suçundan cezaevinde postlarını çürütmekle meşguldürler. Üstelik bu kişiler milletvekilidir.

Gelinen yerdeki bilânço gerçekten ilginçtir:

Genelkurmay başkanı ve beraberinde çok sayıda general ve amiral +

Gazeteciler, yazarlar +

Profesörler +

Siyasi parti başkanı ve yöneticileri +

Fenerbahçe Kulübü başkanı ve yöneticileri +

Milletvekilleri +

Çekin çizgiyi bu nitelikli insan kümesinin altına…

Ne görüyorsunuz?

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en tepesinde yıllardır teröre karı dişe diş mücadele eden bir ordunun en üst komutanın ayrıca bir “silahlı örgüt” kurmasına gerek mi vardır?

TBMM’de görev yapmak üzere seçilmiş milletvekillerinin silahlı örgüt kurarak içinde bulundukları parlamentoyu görevden men etmek istemeleri akla yakın bir iddia mıdır?
Dünya bilim çevrelerince saygınlığı perçinlenmiş nitelikli bir kişinin ilerlemiş yaşında laboratuardan çıkıp eline silah alarak Hükümet’i devirmeye kalkışması hayatın normal akışı içinde kabullenilebilecek bir varsayım mıdır?

Ülkemizde legal olarak faaliyet gösteren bir siyasi partinin yönetici kadrolarının parti programlarında açıklıkla yazılmış, genel kongrelerinde kabul edilerek İçişleri Bakanlığı’na sunulmuş düşünce ve hedefleri mesnet gösterilerek yargılanmaları “ileri” demokrasi ile ne derecede örtüşmektedir?

Hele hele Fenerbahçe Kulübü başkanı Aziz Yıldırım’ın “silahlı suç örgütü kurmak ve bu örgütü yönetmek” suçlarının sanığı olarak aylardır hapishanede tutulmasının hukuka uygun bir nedeni ileri sürülebilir mi?

Kaçacaklar!..

Ve delilleri karartacaklarmış…

İlker Başbuğ bu ülkede 7 yıl Genelkurmay Başkanlığı yaptı.

Türkiye’nin en büyük silahlı gücün yönetti.

Sonra emekli oldu.

Ve aradan 1,5 yıl geçti…

Nereye kaçacak Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bu saygın Genelkurmay Başkanı?

Bu değerli kişiyi ve diğerlerini adaletten kaçacak adi suçlular olarak Dünya’ya ilan etmektir aslında üstünde düşünülmesi gereken “olgu”…

Söylenecek en kestirme şey ise, kısaca;

Bu ülkenin bu olup/biteni hak etmediğidir!..

Fazla söze gerek yok!

farukhaksal@gmail.com

LÜTFEN “TIK”LAYINIZ:
www.soruyusormak.com
www.dnm-ler.com

 
Toplam blog
: 913
: 485
Kayıt tarihi
: 30.01.09
 
 

1942 yılının Şubat ayında Bursa'da (Mehmet Kemalettin'den olma, Emine İffet'ten doğma olarak) dün..