Bu ülkede dananın kuyruğu bir kere kopacak!

 Bu ülkede görünün o ki, dananın kuyruğu bi  kere kopacak. Yıllaradır bu ülkede bir şeyler kör -topal, yarım -yamalak gidiyor. Koptu, kopacak, oldu olacak, battı batacak galiyesinden bu günlere gelindi. Yetmiş-seksen yıldır tekrar edilen andımız, hitabe gibi metinlere rağmen, iktidar nimeti kaptırıldığına göre: bu metinler anlam, anlaşilma ya da amacına ulaşma konusunda anlamsız kalmışlardır demektir. Realite bu! Bir yetmiş-seken yıl geriye gitmek mümkün olmadığına göre, bu işin sonuna gelinmiş demektir. Kimseyi suçlamaya gerek yok. Kendi kendini çökerten bencil, gözü kapalı, sopalı, korkutucu, ürkütücü generaller rejiminin geldiği nokta bu. Bir zihniyetin çökecegi bir devrin kapanacağı bir gerçek, Bir niyet, kendi neticesini yaratmak için gücünü kullanıyor. Kıvranmanın, can çekismenin, kimseye bir faydası yok. Bir Birleşik Devletler sözü der ki, ‘’güçsüz olan gider güçlü olan kalır‘’ Bu anlamda Latin Alfabesi gider, Arap alfabesi gelebilir. Cuma günleri tatil olabilir. Hicri takvime geçilebilir. İlk, orta ögrenim, kamu dahil türban serbest olabilir. Milli bayramlar kutlanmayabilir. Atatürk’ün fotoğrafları ve büstleri kamu kurumlarından ve okullardan kaldırılabilir. Diyanet protokolde daha ön sıralara getirilebilir. İmamların statüsü yeniden düzenlenebilir. Her okulda bir mescit yaptırılabilir. Çalisma programları ve saatleri dini vecibelere göre ayarlanabilir. Müfredat programı tamamen değişebilir. Bazı kitaplar ve kişiler müfredatta zorunlu yerini alabilir. Harp akademileri eğitimi A’ dan Z’ ye değişebilir . Orduda yapısal ve kurumsan büyük değişikliklere gidilebilir.. Hukuk kuralları, bazı alanlarda şerri hükümlere göre düzenlenebilir. Cüppeli, takkeli giyimliler, görev yerinde görünebilir.

Bütün bunlardan sonra çocuga isim konulur mu?

Onu da çocugu kollarında tutun güç sahipleri bilir!

Dediğim gibi bu ülkede dananın kuyruğu bi  kere kopacak, güçsüz olan gidecek ve güçlü olan kalacak. Bana göre inceldiği yerden kopsun, çünkü kopmayacak olan incelmez….

Marx derki: ‘’Tarihte her ne olmuşsa, başka türlü olamayacağı için öyle olmuştur’’ Bu anlamda gelecekte olacak olanda, geçmişte olmuş olanın yansımasından başka bir şey olmayacaktır. O yüzden herkese; olmuş olan ve olacak olanla ilgili hoplayıp, zıplayacağına aynaya bakmasını öneririm. Ve Tarih bize şunu ögretmistir ki inceldiği yerden kopmasına izin vermemiş olanlar kopmaması gereken yerden de incelmek zorunda kalmışlardır.

(m.ali şirin tarih ögrt)