Bu yaratığı tanıdınız mı?

Yarasaların çoğu, böcek yer.

Fakat kan içenleri de vardır.

Vampir yarasalar masal değildir. Nasıl ki dişi sivrisinekler kanla beslenirse, bunlar da öyledir.

Vampir yarasalar niçin böcek yerine kanı tercih ediyor.

Yarasaların çoğu böcekle beslenirken, bunların canlı hayvanların, hatta insanların kanını emmeleri korkunç değil mi?

Mideleri, bilhassa kanı hazmedecek şekilde bu her yarasalardan farklıdır.

Onlar midelerini kendileri değiştirmiştir, diyebilir miyiz?

Vampir yarasa aslında ısırmaz. Arka dişleri ise yaramayacağı için, iyi teşekkül ettirilmemiştir. Mühim alan ön dişleridir. Ön dişleri birer jilet gibi keskindir!

Şaşılacak bir ustalıkla kurbanının toplardamarını bulur ve dahi bir operatör gibi yarar, açarmış!

Bu hususta öyle mahirdir ki, kanını içeceği hayvan veya insan uyurken, uykusu hafif alsa dahi uyanmazmış!

Asıl tehlike, bu küçük vampirin kuduz gibi bazı hastalıkların mikroplarını bulaştırmasıymış.

Bu yüzden atlar, sığırlar ve insanlar büyük zarara uğramışlar.

Onlar, koyunların, tavukların, v.s. kanlarını da emerlermiş.

Bu hayvanların üç türleri vardır.

Dünyada 2000 çeşit yarasa türü vardır. Bunlardan sadece Vampir yarasalar kanla beslenirlermiş.

Bizim kenelerden çektiğimizi bu günlerde Güney Amerika ülkeleri de Vampir yarasalardan çekiyormuş.

Her nedense bu Güney Amerika ülkeleri ile her konuda benzerliklerimiz var. Örneğin ekonomi, örneğin darbeler!

İşte en son örneğimizde Vampir Yarasalar.

Gelin bu habere ilişkin yorumları birlikte değerlendirelim.

Güney Amerika ülkelerinden Venezuella ve Peru'da vampir yarasalar can alıyormuş.

Genellikle uyuyan insanların kanını emerek beslenen vampir yarasalar, son zamanlarda son derece tehlikeli olmaya başlamışlar.

Son iki yılda vampir yarasa tarafından ısırılan insanlar ölmeye başlamış.

Sadece bu yılın ilk 7 ayında 38 Venezuellalı, vampir yarasa tarafından ısırılmaları sonucunda hayatını kaybetmiş.

Olaya el atan Amerikalı uzmanlar, vampir yarasaların artık en tehlikeli virüslerin taşıyıcıları haline geldiklerine dikkat çekerek, "Venezuella'daki ölümler, kuduz mikrobu taşıyan vampir yarasalar yüzünden meydana geldiğini açıklamışlar.

Vampir yarasaların bazı mikroplara karşı direnç kazandığı da uzmanlarca tespit edilmiş.

Yarasa Kanadı isimli Hikâye blog yazımda, yarasalar hakkında ayrıntılı bilgi vermiştim. Ancak benim bahsettiğim normal yarasalar. Özellikle gübrelerinin çok kıymetli olduğu, hatta Amerikan iç savaşında Yarasa gübresinin Barut niyetine kullanıldığı bilgisi bile vardı.

Ayrıca bu bilgilerin içinde doğadan günlük 300 çeşit böceği yiyerek, doğanın dengesine katkı sağladığı da vardı.

Bu kadar çok çeşidi olan bir hayvanın içinden böylesine mikropları(!)da çıkabiliyormuş.