Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ocak '11

 
Kategori
Haber
 

Bu yatak başka yatak

Bu yatak başka yatak
 

Gazetede bir haber okudum. 

Aklımdan hiç çıkmadı. 

Haberin etkisi, beynimde “yatak” açtı. 

Gazetelerin 3.sayfa haberleri zaten moralimi bozuyor. 

Bu haberle birlikte, ”yatak” kelimesinin geçtiği cümleler ya da kelimenin farklı anlamları durmadan aklımı kurcalıyor. 

“Yataklık etmek.” 

Niteliği ne olursa olsun suçluları saklamak. 

“Yatağa bağlanıp kalmak.” 

Sürekli hasta ya da yatalak olmak. 

“Yatak sarmak.” 

Bir aracın motorundaki bir arıza. 

“Yatağı yorganı toplamak.” 

Bir yerlere göç hazırlığı yapmak. 

Dere yatağı. 

Mikrop yatağı. 

Dağınık yatak. 

Samandan yatak. 

Yün yatak. 

Yer yatağı. 

Yatak keyfi. 

Yatak, genelde üstünde yatılan ve uyunan yer. 

Uykusu gelen için samanlık seyran olurmuş. 

Gerçekten uyumak isteyen bir kişinin mutlaka yatması gereken yer değil yatak. 

Kuru yerde de olsa, kuş tüyünde de olsa uykusu gelen uyur. 

Hasta değilseniz, sorun yok. 

Uyumak için yer çok. 

Bazıları geceleri başını yastığa koyduğunda ne kadar rahat acaba? 

Yatak rahat olabilirde, yatan rahat mı? 

Bu mesele yataktan daha önemli bence? 

Komşunuz açken, yatakta rahat yatabilir misiniz? 

Tabii ki bu vicdani bir sorun. 

Yatarsınız da. 

Rahat kalkamazsınız. 

Gazeteleri okuduğumda moralim gerçekten bozuluyor. 

Hırsızlar, çalınacak ziynet eşyası bulamadıkları evden yemek çalmışlar. 

Evden çalınan yemekler, bir hayır kurumundan gelmiş. 

Soyulan evin, en büyük varlığı yoksulluk. 

Hırsızların yaptığına bak. 

Soyacak başka ev bulamamışlar. 

Antalya’da bir bayan bebeği için marketten mama çalmış. 

Bebeği için mama, kendisi içinde birkaç parça yiyecek çalan anne, hapsi boylamış. 

Annelik güdüsü ile bir insan her şeyi yapar. 

Annelik içgüdüsü ile tilkiler bile gündüzleri kümeslere girer. 

Anneler açsa, bebeği açsa ölmeyi mi beklesin? 

Yardım eden yoksa çalacak. 

Bu, biz toplumun ortak suçu değil mi? 

Biz komşular, bu kadını fark edemediysek suçluyuz. 

Bir tarafta aldığı ekmeğin poşetini açmadan çöpe atanlar. 

Bir tarafta ekmek bulamayanlar. 

Yemekteyiz gibi programlar yapıp yemekleri çöpe dökenler. 

Önce köpekleri düşünenler. 

Yenmeyen yemekleri köpekler gönderiyoruz diye böbürlenenler. 

İnsanların karnını doyurduktan sonra sıra köpeklerde kedilerde. 

Sakın beni hayvan düşmanı ilan etmeyin. 

Öncelik olarak insan. 

Kusura bakmayın. 

Kediler köpekler bile sınıf atlamış. 

Çanakkale kedi köpek maması satılan illerin başında geliyor. 

Bizim Naciye Teyze soğuk bir yerde yatıyor. 

Yalan mı? 

Gazeteler hep yazdı. 

Milyon dolara ev alanlar… 

Birkaç yüz milyara otomobil alanlar… 

Elli bin dolar kira ödeyenler… 

Daha başka işlerde var. 

Bebeğine mama çalan anne! 

30 yıllık öğretmenim. 

Alabileceğim ev, 80 bin lira. 

Yeterli param yok. 

Emekli olacak bir öğretmenin alacağı ikramiye 40 bin lira. 

Ev alamaz. 

40 metre kare bir ev bulsa bile, içini döşeyemez. 

Yatak alamaz. 

Geriye parası kalmaz. 

Bizim yattığımız yataklar taksitle 300 lira. 

Daha ucuzları da var. 

Bir tarafı yazlık, bir tarafı kışlık. 

Çevir çevir kullan. 

Uykusu gelen uyur. 

Vicdanı rahat olan, daha güzel uyur. 

Gelelim esas meseleye. 

Ünlü işadamı Ali Ağaoğlu, yalısına 120 bin lira vererek (120 milyar eski parayla) bir yatak almış. 

Bu yatağı kraliyet aileleri ve Hollywood ünlüleri kullanırmış. 

“Aslan yatağından belli olur.” Demiş Ali Bey. 

Bu sözü temizlik için söylemişler, yatağın fiyatıyla ilgisi yok bu sözün. 

Ali Bey, kendisini ödüllendirmiş. 

120 bin lira verip yatak almış. 

Güle güle yatıp uyusun. 

O uyusun. 

Biz zaten hep uyutuluyoruz. 

Bende alacağım aynı yataktan. 

Emekli olunca, 30 yıllık emeğimin karşılığını verip o yataktan çeyrek hisse alacağım. 

“Çeyrek yatak” alacağım yani. 

Biraz küçük olur ama kıvrılıp yatarım artık. 

Vicdanımı da yorgan yaparım, olur biter. 

“Bana ne, mama çalan kadından!” deyip yatıyoruz zaten. 

Kusura bakmayın! 

Toplumun vicdanı, yatak sarmış. 

15.01.2011/KEPEZ 

 
Toplam blog
: 420
: 1641
Kayıt tarihi
: 19.12.08
 
 

1957 Çanakkale/Yenice doğumluyum. Öykü ,deneme, şiir yazarım. Yazdığım bir çok şiirin bestesini d..