Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Eylül '09

 
Kategori
Futbol
 

Bu yazı suya yazılmıştır.. Arda Turan'dan Kerem Gönlüm'e doping serüveni

Bu yazı suya yazılmıştır.. Arda Turan'dan Kerem Gönlüm'e doping serüveni
 

Kerem Gönlüm'e ceza verilmesi (ç)alınan bir kupayı geri getirir mi peki?


02 Ekim 2008 tarihinde Galatasaray’ın UEFA Kupası grup maçı olan Bellinzona maçının 31.dakikasında sakatlanarak oyundan çıkmak zorunda kalan, şimdilerin “büyük yıldızı” Arda Turan’ın yapılan ilk kontroller neticesinde leğen kemiği çevresinde kanama ve ödem oluştuğu tesbip edilmiş, ilk teşhis sonrasında ise iyileşme ve sahalara dönme süresinin 15 gün civarı olacağı açıklanmıştı kulüp yetkilileri tarafından.

Ancak 05 Ekim 2008 tarihinde oynanan Bursaspor-Galatasaray maçı esame listesine bakanlar, gözlerine inanamıyordu. Zira 15 gün sonra sahalara döneceği açıklanan Arda Turan, “büyük fedakarlık” göstererek takımındaki yerini alıyor ve hatta o maçta Galatasaray’ın da tek golünü atıyordu, 2-1 mağlup olmalarına rağmen. Yetmiyordu bu “özveri” hafta ortası oynanan Türkiye-Bosna Hersek 2010 Dünya Kupası Grup Eleme maçında da formasını “gururla” taşıyordu.

30 Aralık 2008 tarihinde ise, yani bu maçın üzerinden 61 gün geçtikten sonra açıklanan TFF raporlarında, Arda Turan’ın Bursaspor maçı sonrasında alınan idrar numunesinde doping sonuçları pozitif çıkıyor ve steroid içeren ağrı kesici olan “metilprednisolone” isimli ilacı kullandığı kamuoyuna açıklanıyor, ancak bunun 08.10.2008 tarihinde FİFA’dan alınan “onay dahlinde” kullanıldığı da açıklanıyordu kamuoyuna.

O tarihlerde bizler de konunun kendi elimizden geldiği kadarıyla takipçisi olmuş, TFF nezdinde bilgi edinme kanunu kapsamında gerekli başvurularımızı yapmış ve sonrasında tarafımıza gelen 29 Ocak 2009 tarihli TFF Genel Sekreteri imzalı cevapla “tatmin” olmuştuk. ( !!! )

Yazı içeriğinde kısaca TFF, Arda Turan’ın bu ilacı aldığını inkar etmiyor, 05.10.2008 tarihinde alınan ilaç için de 3 gün sonra, yani 08.10.2008 tarihinde FİFA’dan izin alındığını resmen açıklıyor, nasıl oluyorsa artık o? Doping içeren ilacı alıp 3 gün sonra sonuçlar pozitif çıkınca FİFA’yı “imdada çağırıyorlar” bir anlamda. Varsa tabi böyle bir onay yazısı. Kaldı ki madem onay alacaktınız, neden ilacı vermeden onay almıyorsunuz? Nerede görülmüş geriye dönük resmi işlem yapıldığı?

O tarihlerde bu olay, “bütün elbirliği ile” ülke gündeminden kaçırılmış, sümenaltı edilmişti tabir-i caizse.

Şimdi bu olayın üzerinden yaklaşık 1 yıl geçtikten sonra yine ülke gündeminden kaçırılmak istenen, hatta kısmen başarılı olunan bir başka doping olayı daha var.

Fenerbahçe Ülker-Efes Pilsen basketbol takımları arasında oynanan 2008-09 sezonu Beko Basketbol Ligi Play Off Final serisinin 5.maçı sonrasında Efes Pilsen’li basketbolcu Kerem Gönlüm’den alınan idrar numunesinde de doping içeren “Cathene” isimli ilaca rastlanıyor, bu olay 12 Ağustos 2009 Türkiye Basketbol Federasyonu tarafından kamuoyuna açıklanıyor, 2 Eylül 2009 tarihinde ise 2.test sonuçları da pozitif çıkınca Kerem Gönlüm, milli takımın Avrupa Şampiyonası kadrosundan çıkartılıyordu.

Buraya kadar her şey normal. Bir süreçtir bu. Testler pozitif çıkmıştır ve bireysel olarak mutlaka cezasını çekecektir Kerem Gönlüm.

Ama normal olmayan işler de var bu ülkede.

Arda Turan ve Kerem Gönlüm de kendi branşlarında son derece başarılı sporcular, buna kesinlikle itirazımız da yok. Ancak yapılan bu testler sonrasında pozitif çıkan doping numuneleri nedeniyle ülke gündemine gelmedikleri gibi, “birileri” tarafından ısrarla her iki olay da kamuoyu gündeminden kaçırılmış, adeta üzerleri örtülmüştür.

Canım ülkemin “standartlara uygun çok kaliteli medyası” bu olaya maalesef “devekuşu” mantığıyla yaklaşmıştır. Ve bunu da 2 aylık yayınlarında adeta ispat etmişlerdir. Öyle dememiş mi devekuşu, kendisine “koş” diyenlere karşı “ben kuşum” “o halde uç” diyenlere karşı ise “ben deveyim” diye.

İşine geldiği yönden bakmıştır medya her iki olaya da.

Kısaca biz buna 3 maymun durumu da diyoruz amiyane olarak..

Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ın son günlerde Ertuğrul Özkök’e özel bir sohbet esnasında sarfettiği ve son derece haklı olduğu sitemler neticesinde 1-2 gündür bazı medyada yer bulsa da kesinlikle yeterli değildir ve üzerine gidilmemiştir gerçekleştiği dönemde. Ki özellikle Kerem Gönlüm’ün doping yaptığının belirlendiği süreç dikkate alınacak olursa, o dönemde Fenerbahçe Ülker, Beko Basketbol Ligi şampiyonluğunu kaybetmesine rağmen hiçbir “akil” insanın “ilgisini çekmemiştir” bu doping olayı.

Kaygılar nedir, korkular veya çekingeler nedir bilinmez ancak bildiğimiz tek şey vardır,

O da;

“Bu yazının suya yazıldığıdır”

“Tıpkı öncekiler gibi”

 
Toplam blog
: 39
: 1659
Kayıt tarihi
: 12.11.08
 
 

1973 doğumluyum, İstanbul'da ikamet etmekteyim. Özel sektörde görev yapmaktayım. Yaklaşık 5 yıldır..