Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Haziran '08

 
Kategori
Eğlence - Hobi
 

Bu yazıyı okuyan herkes hayatın gerçeğini anlayacak!!!

Bu yazıyı okuyan herkes hayatın gerçeğini anlayacak!!!
 

http://www.dersistan.com'dan ödünç alınmıştır:)


Saat 17:56 ve bendeniz bir an önce akşam olmasını bekliyorum. Bugün çok yorucu bir gündü ve bu saatten sonra kendime tatil vermiş bulunuyorum. Tatili veren ben de bakalım patron benim tatil yaptığımı öğrense n'olcak? Hayır yani algılar değişik olunca bana göre tatil olan ona göre kaytarmaktır da o bakımdan. Tatil yapıyorum da bir yandan da yakalanırsam yapacağım savunmamı düşünüyorum. Acaba blog editörleri ve blog yazaları beni korurlar mı: "Bahtsız Juliyet'in yazıları bizim için su gibi, yemek gibi, hava gibi, ilaç gibi" derler mi? Böylece Sayın Patron da benim ne kadar mükkemmel, harika, önemli bir Şahsiyet olduğumu anlayıp, hafta da sadece 3 gün, 3 katı maaşla çalışmamı emreder:) Hoş emredilmesi hoşuma gitmez ama n'apalım emir demiri keser??? Öyle miydi bu laf yahu???

Neyse şimdi bu blogumu girip okuyanlar kulaklarımı çınlatmaya başlayabilirler, gevezeliklerimle vakit harcıyolar diye ama: blog demek günlük demek, gevezelik demek... Hatırlıyorum da lisedeyken bir arkdaşım vardı kız günlük tutardı. Bendeniz de kişiliği onu bunu taklit ederek oluşmuş kopya bir şahsiyet olarak, o zamanlarda da o arkadaşıma özeniyorum. Hayır yani Allah sizi inandırsın hayatım boyunca birini taklit ettim, taki kendimi bulana kadar. Eh buldum da ne oldu, pek bir halt olmadığımı anladım: yalan söylerim, insanları ekerim, kendi çıkarlarımı ön planda tutarım, adam satarım, keserim, asarım... Neyse nefret etmeyşn benden çok da kötü niyetli değilim... Hani bu benim hayata karşı savunmamdır bence:)))
neyse konuyu saptırmayalım lütfen, bu kızın günlük olayına çok heveslendim ben de günlük tutmaya başladım... Hatta yazı tarzım bile onunkiyle aynıydı ( yazıları güzel taklit ederim, o yüzden kendime ait bir tarzım yok, yazı şeklinden karakter analizi yapan beni analiz edemez.) neyse ben lise 1'den üniversite 3'e kdar başladım günlük tutmaya... Hani lise çağı masumdu en fazla Mustafa Sandalla, Burak Kut 'la sevgili falandık... Ama işin içine üniversite hayatım girince günlüğüm de +16 ve ANNE OKUMAMALI ibareleri de yer almaya başladı... Hatta defterlerin girişinde şöyle bir şey vardı:

"Anneme not: allahını seversen ben sağken bunu bulup okursan ölümümü gör, yok geberip de ondan sonra bulup okursan yine ölümümü gör:)"

Neyse son sınıfa geçene kadar yalnız yaşadığımdan tehlike yoktu, ama ne zaman ki bizim Valide Sultan 2. kocayı terk etti, işte o zama yanıma geldiler... Neyse bir gün ben arkadaşımla Taksimdeyim, annem yeni gelmiş ben de arkadaşıma durumu anlatıyorum. Böyle anlatırken: "Allahhhhhhhh, annem evde, günlükler salonda, hemde 7 tane bittim ben, yürü eve" dedim ve Taksim'den Kozyatağına uçarak geldik. Arkadaşım annemi oyaladı, ben de günlüklerimi çantaya koydum hemenn kaçtık. Sonra sokağımızın köşesinde ki çöp kovasına yırtıp yırtıp attık hepsini.. Hayır yani paranoyaklığın bu kadarı, parça pinçik ettik kağıtları, yetmedi su döktük..... Sonra ne mi oldu?

6 yıllık hayatım çöpe gitti, nasıl kıydım, torunlarıma ne okutacam diyerek zırlamaya başladım...

Öyle yani... Ne için mi anlattım? Bilmiyorum aklıma geldi anlattım, blog günlük ya onu anlatmak için anlattım:)))

Neyse ki torunlarım bu blogumu okuyacaklar. Tabii gazete de yazdığı gibi 2012 'de internet çökmezse???

Çökmez dimiiiii?

Sevgiler

NOT: DUYGU SÖMÜRÜSÜ İÇEREN BAŞLIĞIM İÇİN HERKESTEN ÖZÜR DİLERİM:)İĞRENÇ BİR İNSANIM BİLİYORUM, AMA SİZİ ÇOK SEVİYORUM:)))))

 
Toplam blog
: 125
: 1808
Kayıt tarihi
: 24.05.07
 
 

Bir gün elle tutulabilen, mürekkep kokusu içine çekilebilen GERÇEK bir gazetede köşe yazıları yaz..