Bu yazıyı saklayın, 23 Temmuz’da ödül kazanabilirsiniz!

Boşuna dememiş atalarımız ‘Sayılı gün çabuk geçer’diye.

İşte geldik genel seçimlerin son gününe. Yarın oy hakkı bulunan yurttaşlarımız sandığa gidecek ve bizleri yönetecek iktidar partisini, muhalefet partisini ve meclise giremeyecek parti ya da partileri seçecekler. Bu son söylediğim cümleyi iyi okumanızı istiyorum. Meclise giremeyecek partileri de bizler seçmiyor muyuz? Tabi hep önde gideni düşündüğümüz için kimse arkadakilere bakmıyor. Tamam ilk üç parti belli ya sonrası. Dün haberlere şöyle bir göz attım da tatil bölgelerinden seçim bölgelerine giden vatandaşlar için neredeyse otobüs ve taşıma araçları bulunmuyormuş. Anlayacağınız yazın en sıcak ayına denk gelmesine rağmen bu seçimlerde sandığa gitme oranı epey yüksek çıkacak gibi görünüyor. Gelelim seçimden önceki son tahminlerimize ve gelelim hangi partiye neden oy vermeliyiz neden vermemeliyiz sorularının cevabını beraber irdelemeye. Önce iktidar partisini ele alalım. AKP sizce nerelerde oy kaybına uğrar ve nerelerde oy oranını artırır? Bu nerelere sorumuzu bölge ya da kent olarak düşünmeyelim sadece aynı zamanda kitlesel ve sosyal olarak da düşünelim.

Tabiî ki bu yazılanlar tamamen bendenizin naçizane öngörüsüdür, katılın ya da katılmayın ben seçimlere iki (BİR) gün kala bunları düşünüyorum.

Öncelikle çiftçilerden, işçilerden, taşra diye tabir ettiğimiz kentlerden AKP’nin ciddi oy kaybına uğrayacağını söyleyebiliriz.

Büyükşehirlerin bazı kesimlerinden, hükümetle bu son iktidarı döneminde iş yapan kesimlerden, yine beş yılda menfaatlenen kesimlerden ise AKP’nin daha fazla oy alabileceğini söyleyebiliriz. Bu partinin 3 Kasım seçimlerinde aldığı yüzde 35 gibi oy oranı bana göre çok fazla değişmez.

Yüzde on ya eksilir ya da azalır.

Sadece CHP dışında meclise MHP ve GP, DP, hatta bağımsızlar girerse milletvekili sayısı azalır. O rakam da 200’ün altına düşmez.

Gelelim CHP’ye.

CHP’nin de AKP’den farklı bir oy alacağını düşünmüyorum. Yani alın yukarıda AKP için yaptığım yorumu sadece parti isimlerini değiştirin tamamen düşüncem aynıdır.
Özellikle oy oranı ve vekil sayısı itibariyle CHP’nin 3 Kasım seçimlerindekinin en fazla yüzde on kadar ya azalır ya da artar.

Yani yüzde 20-22 gibi oy, 180-200 gibi de vekil toplar. Bu seçimlerde tek kazanan partinin MHP olacağını düşünüyorum.

3 Kasım seçimlerinin aksine birincisi meclise rahat gireceğini düşünüyorum, ikincisi vekil sayısının daha bir fazla olacağı kanaatindeyim. Yani MHP bana göre en az yüzde 14-15 oy, 100-110 da vekil toplar.

DP için maalesef çok karamsarım, hatta GENÇ PARTİ’nin DP’den daha fazla oy alabileceğini tahmin ediyorum.

Barajı aşma konusunda da DP’nin aksine GP’nin sürpriz yapabileceğine kanaat getirmekteyim.

Diğer partileri yazmaya gerek var mı bilmiyorum ama Saadet Partisi beklenenden biraz daha fazla oy alabilir, HYP ve İP’de oylarını yükseltir. Bağımsızlara gelince İstanbul’da hiçbir bağımsızın seçilebileceğine kanaat getirmemekle beraber DTP’lilerin de tahmin edilenlerden az vekil çıkartabileceklerini düşünüyorum.
Geriye ne kaldı bölgemiz. Bölgemizden CHP’li Mümin Tuğlu ve AKP’li Tülay Kaynarca’nın Ankara’ya gitmesini çok arzu ediyorum. Ne yazık ki ikisi bir arada gidemeyecek.

Eğer AKP çok oy alırsa Kaynarca, CHP alırsa Tuğlu her ikisi de dengeli oy alırsa hiçbirisi Ankara’ya gidemeyecek. İkisi de çok kritik sırada bulunuyor.

Yani AKP’nin 16. sırasıyla CHP’nin 12. sırasının hiçbir farkı yok bana göre. Ama ben bölgede çok sayıda belediyeyi elinde bulundurmasına rağmen AKP’nin CHP’den çok fazla oy alabileceğini tahmin etmiyorum. İşte böyle sevgili okurlar. Benim tahminim bunlar, ister katılın ister katılmayın.

Başlıkta da yazdığım gibi kesin bu yazıyı saklayın, eğer yüzde ondan fazla yanılırsam bu yazıyla gelen okurlarımı Fereo Adaları'na tatile göndereceğim.
Ama geri gelmelerine karışmam. Gidiş bileti vereceğim, dönüşe karışmam.(?)
23 Temmuz’da görüşürüz…