Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Nisan '11

 
Kategori
Haber
 

Bu yıl, "tepeli pelikanlar" la, turizmi başlattık.

Bu yıl, "tepeli pelikanlar" la, turizmi başlattık.
 

Pelikan deyip de geçmeyin. "Tepeli" olanları makbul. Ege'de turizmi bunlarla başlattık.,


Pelikan dediniz mi, orada duracaksınız. Bu pelikanlar Karşıyakalı ise, bir daha olduğunuz yerde durup kulak vereceksiniz. Bu Pelikanlar, sadece Karşıyaka’da var. Üstelik “ tepeli pelikanlar”

Belediye, nasıl beceriyorsa bu işleri, şu bildiğimiz pelikan kuşunu şu turizm mevsiminin başında eline alıverdi. Attı ortaya bir slogan. Dedi ki “ K.Yakanın pelikanı gibisi yok!” Üstelik tepeli pelikanlar bunlar. Aman ha, taklitlerinden sakınınız. Ve adamlar, taaaa, Fransalardan gelip, Gediz Deltalarında kuş gözlemleri yaptılar. Notlar aldılar.

Öyle ya. Pelikan var, pelikancık var. “Gargı” var, “gargıcık” va. “Gargıdan gargı’ya da fark va” demişler. Buncağız o bildiğimiz kargı değil, bildiğimiz kuşlardan Yalnız gagasının altı torbalı cinsinden. Cepleri falan fermuarlı değil, Yan cepleri yok.Tepesinde de bir demet tüyü var. İşte o kadar.

Eee, yaz geldi geliyor. Eli kulağında. Bari şu pelikanları ortaya sürelim de ilgi artsın. Turist gelsin. Bereket fazlalaşsın. Turistik potansiyelimiz arsın. Değil mi ya! Belediyemiz, böyle mi düşündü dersiniz?

Eh, sen pelikanın tepeli olanını bu kadar öğersen, buna ses vermeyecek kulak yoktur. Taaa Fransalı doğa severler toparlanıp gelerek K.Yaka Belediyesi kapısına dayandılar “ Tepeli pelikanları görmeğe geldik” diyerek. Ne pelikanmış ama, di mi! Tepeli olsa da olmasa da, kuş kuştur, bizim bildiğimiz. Demek ki bir yanı aksesuarlı olunca, iş değişiyor. Kıymete biniyor, değerleniyor, kıymeti artıyor anlayacağınız. Bu ne iş, değil mi?

Belediye, Fransız doğa sever uzmanların yanına, Türk uzmanları da katarak Gediz bölgesine yolladı ilkten. Sonra da K.Yaka kuş cennetine gidildi. Yerlisine, yabancısına izlenimler birbirlerine aktarıldı. Sonra da, gelip K.Yaka Belediyesinde buluştular. Birbirlerine rapor vererek fikirlerini de bir araya getirdiler. “İzlenimlerini” birbirine fısıldadılar. Sözcüleri dedi ki: “Burada, kuş sayılarının sürekli arttığını öğrendik. Bunu, başarılı bir çalışma olarak gördük. Yapılaşma yok, Gediz Deltası’nda kirlenme de var. Ancak bilinçlenme de fazla. Yaban kuşlarının balıkçı teknelerinin arasında korkmadan dolaştıklarını gördük. Bu ender rastlanır.” Dediler. Fransız doğa severler de “Pelikanların nesli, yok olma riski taşıyor” dediler.

Fransızlar gelmeseydi, pelikan neslinin “yok olabileceğini” mümkünü yok öğrenemeyecektik. İyi ki geldiler de, sayelerinde bunu da şipşak öğreniverdik. Helal vallahi. “Ah, moncher, ah moncher!.”

Sonra da çaylarını içerlerken, aralarında sohbet ederek“ Doğaya karşı ilgiyi arttıracak bu projenin desteklenmesi gerekir. Gelecek kuşaklar da aynı şekilde doğal hayvanlara sahip çıksın. Doğa yok olmadan onu korumasını öğrenmeliyiz. “dedi.

Karşıyaka’daki kuşların yaşayışlarıyla ilgili derneklerini temsilen daha sonra uzman fotoğrafçının da gelerek çalışma yapacağını belirten doğa severler “ Buradaki güzellikleri tüm dünyaya yaymak için çalışacağız.” Dediler. Belediyemiz bu pelikancıları çok sevdi. “Seneye bekleriz” denilerek davet de aldılar. Hem tatil yaptılar, hem de tepeli kuşları, gözleriyle sevdiler. Dönüşte Fransa’da , Karşıyakalı pelikanları nasıl da anlatıp, ağızları sulandıracaklar, kimbilir! Ha, unutmadan söyleyelim. Tam giderayak dediler ki, “Buradaki güzellikleri, bütün dünyaya yayacağız” Şimdilik 1- 0 galibiz…

Bir eksiğimizi bir yabancı yüzümüze söylerse, “geçer akça” vasfına, otomatik olarak bilincimize geçiyor ve makbul oluyor. Yabancı söyler ise, bizi tetikliyor. Biz, ondan sonra “Haaa, mesele buymuş, anlaşıldı” diyerek kollarımızı sıvıyoruz.

Bizden biri söylediğinde ise, hasır altı sanatımız yüksek. Söylenenleri, tavsiyeleri, hasırın altına süpürüveriyoruz.

Varılan netice şu. Bütün makaraları sardık. Ebrulisi, zeytunisi, fıstıkileri sardık sardık. Şimdi “tepeli’si” kalmıştı. Onu da listeye ekledik. Al sana tepeli pelikan. Aman ha, nesli tükenmesin. Sonra onları Fransa’dan, mıransa’dan aramağa gelen, melen olmaz. Turistsiz kalırız sonra.

Ört ki, ölem!..

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..