Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Mart '07

 
Kategori
Özel Günler
 

Bugün 18 Mart ve babamın doğum günü

Bugün 18 Mart ve babamın doğum günü
 

Bugünün birden fazla önemi var benim için.Yaşayan bir gazinin kızıyım ben. Dedem de İstiklal savaşı gazisiymiş. Babam Kıbrıs’ta gazi olmuş şanlı bir Türk subayı. Ben annemin karnındayken, o cephede benden habersiz, 7 aylık oğlundan ve eşinden uzakta savaşıyormuş. Kıbrıs’tan sağ salim döndükten sonra Gelibolu’ya tayini çıkmış. Sonra ben beklenmedik bir zamanda dünyaya gelivermişim. Doktorlar yetişemeden babam tutuvermiş beni, yaşama sebebim olmuş ilk anımdan itibaren. Ebeme hiç laf ettirmem anlayacağınız. Çünkü o benim babam. Hala anlatır beni nasıl tuttuğunu, kordon nasıl kesilir bilir. “Bir karış bu taraftan, bir karış diğer taraftan bağlanır ortadan kesilir” der hep. O heyecanla kız mı erkek mi olduğuma bakan olmamış, kundaklayıvermişler beni. Sonra komşunun aklına gelmiş de açıp bakmışlar. Sülalenin en küçük ve tek kızı olma şerefine nail olmuşum o andan itibaren. Babamın biricik kızı, sülalenin biricik gülü. Diğer altı torun erkek olduğu için adımı Gül koymuşlar. Altı böceğe bir çiçek olsun diye.

Çanakkale’nin Gelibolu’sunda doğmuş olmanın da bir ayrı gururu var bende. 18 Mart hep dolu dolu geçer benim için. Hem babamın doğduğu gün, hem de şanlı Çanakkale Zaferi’nin yaşandığı ve anıldığı gün olduğu için şükrederim. Çanakkale Zaferi’ni bize hediye eden Atatürk gibi dahi bir lideri ve onun komutasındaki Mehmetçiklerimizi anarız hep ailecek.

Subay torunu, subay yeğeni, subay kızı ve subay eşi olmanın verdiği gurur ve ruhla böyle milli günler çok duygulandırır beni. Ailem milli duyguları fazlasıyla aşılamıştır bize.

Bugün babam şehir dışında, yanımızda değil. Uzun zamandır ilk kez ayrı ve yalnız geçiriyor doğum gününü. Kendisini yanımızda hissetmesi için bir çiçek sipariş ettim. Sabah saatlerinde eline geçer umarım. Bir buket çiçek yeter mi onu ne kadar sevdiğimizi, hep onu düşündüğümüzü anlatmaya bilmem.

Bir kız evladının sahip olabileceği en mükemmel babalardan birine sahibim ben. Hani derler ya yemedi yedirdi, içmedi içirdi. İşte onlardan biri benim babam. Ağbim ve ben hep değişik okullar okuyarak geldik ortaokul yıllarına kadar. İstanbul son tayin yeri oldu babamın. Bizim iyi bir eğitim almamız ve tekrar okul değiştirmememiz için erken emekliliği tercih etti. Bir çok hakkından bizim için vazgeçti. Emekli olduktan sonra bile geleceğimizi garanti altına almak için çalıştı didindi. Hiçbir şeyimizi eksik etmedi. Ağbim kaptan oldu ben öğretmen. Ona layık evlatlar olduğumuza inanıyorum. Onun yaptıklarına karşılık onun yüzünü kara çıkartmamış olmak en büyük tesellim. O yaşarken onu torun sahibi yapmış olmakta sevindiriyor beni. Torunlarıyla yan yana gelince yüzündeki o mutluluğu görmek beni ayrı bir sevince boğuyor. Bizim mutluluğumuz onun mutluluğu, sıkıntımız onun sıkıntısı oluveriyor. Bazı konularda anlaşamayıp tartışsak da bir gün sürmüyor küskünlüğümüz. Birbirimize olan bağımız o kadar güçlü ki asla vazgeçip ne hali varsa görsün diyemiyoruz birbirimize. 70 yaşında ama hala bizim işlerimizin peşinde koşar. Hala zorluk yaşamayalım diye hayatı kolaylaştırmaya çalışır bizim için. İhtiyacımız olmasa da ihtiyacımız olduğunu düşündüğü şeyleri alır getirir bize. Maddi manevi hiçbir desteğini esirgemez bizden. Hep her şeyin en iyisine sahip olalım ister. Kimsenin bizi üzmesine izin vermez. Başımıza gelebilecek her tür kötülüğü uzaklaştırır bizden. Dahası bir tek evlatlarının değil kimin yardıma ihtiyacı varsa ona koşar. Herkes bilir ki o her şeyi halleder. Masallardaki kahramanlar gibidir. Kısacası anlat anlat bitmez babam. Sayfalara sığmaz taşar.

Allah ona sağlıklı uzun ömürler versin, başımızdan eksik etmesin. Daha nice güzel doğum günleri geçireceğiz beraber. Seni seviyorum babaların en merhametlisi, en kıymetlisi, en iyisi. Özledim seni. Nice yıllara. Yakında görüşmek üzere….

 
Toplam blog
: 144
: 2928
Kayıt tarihi
: 30.10.06
 
 

İzmir Cumhuriyeti'nde yaşıyorum... Sarmaşık Sanat Atölyesi'nde ebru sanatı ile uğraşıyorum. En es..