Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Nisan '08

 
Kategori
Bayramlar
 

Bugün 23 Nisan; Neşe doluyor mu insan?

Bugün 23 Nisan; Neşe doluyor mu insan?
 

ATA-BAYRAK


Ülkede çivisi çıkmamış kurum kalmamış. Her şey laçkalaşmış. Cumhuriyet’in bütün varlıkları haraç-mezat satılmış.

Vatan toprakları dört bir yandan mezada çıkarılmış; bir Yunan bankası özellikle Ege ve Trakya’da toprak alan Rum ve Yunanlılara kredi kullandırmakta. Gün gelecek sattığımız işletmelerde çaycı bile olamaz duruma düşeceğiz.

20. yüzyılın başlarında bir kez başımıza gelmişti böyle bir acı olay.

“Hadi bakalım barbarlar, geldiğiniz Orta Asya bozkırlarına!”

Böyle demişlerdi I. Dünya Savaşı’nın ardından…

Tıpkı Osmanlı’da olduğu gibi, sinsi bir şekilde gırtlağına kadar borçlandırılan Türkiye halkı, borçlarını kanla ödeyecek noktaya ilerlemektedir. Yarım trilyon dolar civarında olan borçlar karşısında, geçtiğimiz yıllarda “turuncu devrim” uzmanı Soros en önemli “ihraç malı olarak Mehmetçik’in kanı”nı göstermedi mi?

5 yılı aşkın süredir uygulanan “düşük kur, yüksek faiz” politikaları sonucunda ülke sıcak para cenneti haline geldi. Temel denklem, sıcak parayı bulanın iktidar olacağı, iktidarda kalacağı şeklinde formüle edildi. Bundan dolayı dünyanın hiçbir ülkesinde görülmemiş ölçekte Türkiye halkı sıcak para baronlarına, Hedge Fonları kanemicilerine soyduruldu. Bu bağlamda bankalarımızın yarısından fazlası ve borsanın yüzde 70’i yabancıların eline geçti.

İMF ve Dünya bankasıyla beraber olup tarımı çökerttiler. Kendi kendini besleyebilen dünyanın yedi harika ülkesinden biriyken dışarıdan tarım ürünleri ithal eder hale getirdiler. AB emirleriyle kuş gribi gibi doğal olaylardan bile yararlanarak köylülüğü ortadan kaldırma programları ve operasyonları uyguladılar.

Halk kitlelerini gırtlağına kadar borçlandırarak ve sonsuzca yoksullaştırarak gününü kurtarma peşine koşan robotlar haline getirmek için her yolu denediler. Toplumu sadaka toplumu haline dönüştürdüler ve insanlarımızda haysiyet ve şerefe önem vermez bir ruh hali ile bir dilenci kültürü yarattılar.

Laik ve demokratik, halkçı, kamucu ve bağımsızlıkçı eğitimin yerine dinselleştirilmiş, içi boşaltılmış, boş beyinli ve bireyci, ulusötesi şirketlere hizmet ruhuyla dolu insanlar yetiştiren bir eğitim sistemi oluşturdular.

AB kapısına bağlanarak devletsizleşme, vatansızlaşma, kültürsüzleşme, milletsizleşmeye doğru dörtnala koşar adım ilerlediler. Devletin bütün kurumlarına sarı yıldızlı mavi AB bayrağını diktiler. Milli egemenliği AB sevdasının dayanılmaz hafifliğinde erittiler, yok ettiler.

Sıcak paranın bittiği uçurumun kenarlarında ülke ve halk, gelen kriz dalgalarının altında sarsılmaktadır.

Sorunlar dağ gibi! Bir Amerikan yalanı ve oyunuyla ülkenin çözümü Tekirdağ’da mahpus damına tıkılıyor.

Ülke mutlak bir karanlığa doğru yuvarlanıp gitmekte; 23 Nisan egemenlik Bayramı’nı bu koşullarda kutlamaktayız.

Bu koşullarda Ulusal egemenlik özlü 23 Nisan Bayramı’nda, şairin dediği gibi, insan neşeyle coşabilir mi?

 
Toplam blog
: 510
: 505
Kayıt tarihi
: 04.04.08
 
 

"Cv" Dedikleri Özgeçmişim 1953 yılının karanlık günlerinde Haziran ayının 24. günü, ağaçların mey..