- Kategori
- Özel Günler
Bugün 23 Nisan Bayramı hepimizin!!!
internetten alıntı
‘’Geçti o kara günler.
Ağaçların dalında şarkı söyler bülbüller.’’
Fonda neşeli bir o kadar da güzel çocuk şarkıları çalınmakta. Sahne renk renk balonlar, bayraklarla süslenmiş. Sahnenin üzerinde; bembeyaz balerin elbiseleri içerisinde, kuğu gibi süzülen kızlar dans etmekte. Saçlarında birbirinden renkli ve parlak kurdeleler ve müziğin rüzgârı ile savrulan saçlar. Ve… Kızlara masmavi kıyafetleri ile eşlik eden erkek çocuklar.
Şenlik var bugün şenlik. Bugün 23 Nisan…
Himaye-i Eftal Cemiyeti’nin 23 Nisan 1927’de, o günü ÇOCUK BAYRAMI olarak ilan ettiği, Mustafa Kemal Atatürk’ün kutlamalar için makam arabasını ve Cumhurbaşkanlığı bandosunu tahsis ettiği 23 Nisan.
1979 yılında UNESCO tarafından, o yılın çocuk yılı olarak ilan edilmesinden sonra, 1980 yılından itibaren TRT tarafından uluslararası kimlik kazandırılarak çocuk şenliğine dönüştürülen…
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı.
Dünyada çocuklara armağan edilerek kutlanan tek ve özel gün 23 Nisan…
Ve... Son...
Hangi çocuk?
Bilir miyiz ki çocuk olmak ne demek?
Ya da ne hisseder çocuk?
Kim çocuk olmadan, çocukluğunu yaşamadan, çocuk günlerini anmadan geldi ki erişkin yaşlara?
Kim yaralanan dizlerinden akan kanı görünce; yaşlara boğulmadı ki?
Kim okula başladığı gün, annesinin eteğine yapışmadı ki?
Her bir birey, bir şekilde yaşadı çocukluğunu.
Ama kimsesiz, ama ailesiyle, ama acı, ama yoksul, ama mutlu!
Yaşandı ve yaşanmakta…
Bedenen küçük diye nitelendirdiğimiz!
Kâh kızıp, kâh sevdiğimiz!
‘’Sen sus anlamazsın! Daha çocuksun!’’ Diyerek sesini kestiğimiz!
Yaramazlık yaptığında, şiddete başvurmaktan zerre kadar çekinmediğimiz!
Bilir miyiz ki?
Heyecanla, kuşkanadı gibi çırpınan küçücük yüreğinde ne duygular çarpışır?
O minik bedende, minicik aklında; yaşından umulmayan ne büyük düşünceler taşır?
Annesinin sıcacık bir gülüşü ile dünyaların ona bağışlandığını.
Ya da babasının, saçını okşaması ile nasıl da havalara uçtuğunu.
Bilir miyiz ki?
Hangi çocuk?
Rengi solmuş, eski pazen bir kundağa sarılmış! Daha göbeği bile düşmemiş! Cami avlusuna, bir kapının eşiğine ya da çöp yığınlarının içine atılmış! Dünyanın kısır döngüsüne yenice gözlerini açmış çocuk!
Şansı varsa ki tartışılır! Bulunur birilerince, teslim edilir yetkililere.
Yoksa! Merhaba demeye bile fırsat bulamamışken bu… Dünyaya! Veda eder geldiği gibi sessizce!
Çocuk yuvalarında, yetiştirme yurtlarında; madden varlığı olur da sevgiye aç, şefkate muhtaç çocuk!
Ağladığında; gözyaşlarını silecek bir seveni bile olamayan çocuk!
Başarılarını paylaşacağı, kutlanacağı, sırtını sıvazlayacak kimsesi olmayan çocuk!
Ruhunu saran fırtınaları anlatacağı, başını yaslayacak bir kucağı olmayan çocuk!
Hangi çocuk?
23 Nisan’da cicili bicili, süslü püslü elbiselerle giydirilip, eline lolipop tutuşturulup, avutulan çocuk mu?
Anasının tenine, kokusuna, şefkat dolu bakışlarına hasret büyüyüp de erişkin olan çocuk mu?
Ya da büyüklerin su gibi kalıba döküp, istedikleri gibi şekillendirilmeye çalıştıkları çocuk mu?
Bir bayramı bile ona çok görüp de, bayramı bile kaldırılan çocuk mu?
Bilmez miyiz ki?
Su da taşar! Kabına sığmaz da çağlar! Çağlar da akar gider!!!
Hangi çocuk?
Yalnızlaştırdığımız çocuk!
Sokaklara itip, atıverdiğimiz ve oralarda unuttuğumuz çocuk!
‘’Teyze mendil ister misin?’’ Diye yanımıza yanaşan, arabamızın camını silmek için trafikte önümüze atlayan, azarlayıp, kovduğumuz çocuk!
Sevgiden, ilgiden yoksun, sokağın karanlıklarında kaybolan! Kötü emellerin oyuncağı olan, sahipsiz çocuk!
Sokakta, illegal işlerde çalıştırılan ve acımasızların elinde, zorla kötülüğe itilen çocuk!
Aile içi şiddete maruz kalan, ihmal ve istismar edilen, uyuşturucu ve uçucu maddelerde teselli arayan çocuk!
Cinsel istismara uğrayan, pornoya ve fuhuşa sürüklenen çocuk!
Küçücük yaşta gelin edilen, çocukken, çocuk sahibi edilen çocuk!
Töre diye kurban edilen çocuk!
Bilir miyiz ki?
Dünyada 200 milyon çocuk, eğitim, sağlık ve yaşam için gerekli olan temel ihtiyaçlardan yoksun bir halde sokaklarda çalışmak ve yaşamak zorunda bırakılmaktadır!
Dünya’da yoksullukla boğuşan her beş kişiden biri çocuktur!
Bugün 23 Nisan,
Neşe doluyor insan…
Her nerede yaşıyor isen.
Kim isen?
Dilin, dinin, ırkın, rengin ne olursa olsun.
Geleceğin ümit, yaşantın hep umut dolu olsun ÇOCUK…
Ayşen Arslangiray Kura
23 Nisan 2012