Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Aralık '06

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Bugün de seni seviyorum Canım ATATÜRK

Bugün de seni seviyorum Canım ATATÜRK
 

Bugün, 2 Aralık 2006 Cumartesi. Ajandamın bugüne ait sayfasında, ''Köleliğin yasaklanma günü'', Şair Rüştü Onur(1942) ve Şair Orhan Şaik Gökyay'ın (1995) ölüm yıldönümleri olarak geçiyor.

Güne başlarken ilk, günü tamamlarken son gördüğüm, tarihi değişse de yerinde kalacak takvimdeki resmine bakıyorum. Kararlı, cesur, mavi gözleri ışıl ışıl parlayan, daima ileriyi gösteren o resim yanaklarımda tebessüm oluşturuyor bugün de. Bayram değil, çok özel gün değil biliyorum. Sadece söylemek istedim, seni sevdiğimi, ilkelerinin izinden gitmekten yorulmayacağımı, kurduğun Cumhuriyet'in sonsuza kadar yaşaması için üzerime düşen görevi yerine getireceğimi. Seni bugün de saygı ile anmak istedim. Cumhuriyet ve Kölelik. Manda ve himaye. ''Köleliğin yasaklanma günü''. Erzurum Kongresi kararlarında ''Manda ve himaye kabul edilemez'' maddesi geçiyordu. Kabul etmedin, ettirmedin, bağımsızlık için savaştın, Türk insanına yakışanın, ''Türkiye Cumhuriyetinin yönetim şekli Cumhuriyet'tir'' diyerek, Anayasamızın değiştirilemez maddesi haline gelmesini sağladın. Bugün ki rahatlığımızı, özgürlüğümüzü sana, kahraman Türk ordusuna, askeriyle cephede, ovada omuz omuza destek veren Türk insanına, şehitlerimize, gazilerimize borçluyuz. Şad olsun ruhlarınız. Bayram değil, merasim yapılan gün değil ama seni bugün de sevgi ve saygıyla anmak istedim, karşımdaki takvimde ışıl ışıl parlayan mavi gözlerini görünce canım Atam, Atatürk'üm. Güne seni görerek başlamıştım, az sonra günü tamamlarken yine seni göreceğim yanaklarımda tebessüm, yüreğimde bitmeyen, bitmeyecek sevginle. Ruhun şad olsun, nur içinde yat sevgili Atatürk.

''Emekli bir subay'', Sn. Mustafa Kemal Öztürk'ün, 28 Ekim 2006 tarihli ''hayır satmıyorum'' başlıklı yazısını okuduktan sonra, ''hep birlikte bir site hazırlayalım....Reklamsız, ticareti düşünmeyen, dümdüz, dosdoğru, apaçık bir site... Ne dersiniz ? '' davetine, zaman zaman katkımın olmasını istediğim bir yorumla yanıt verdikten sonra düne kadar herhangi bir yazı, fotoğraf, belge gönderememiştim.

Bilgisayarımın başına geçtiğimde, karşımda duran takvimden canlıymışcasına parlayan, mavi gözler'e daldım bir süre. Işıl ışıl parlayan, kararlı, cesur, ciddi bir insanın ışıl ışıl parlayan mavi gözleri bana bakıyordu ....Parmaklarım tuşlara gitti. Bir, iki, üç derken kısa bir paragraf oluştu ve paylaşmak istedim www.mustafakemalataturk.org sitesine gönderip, ''Tarihi veya önemli bir günü anımsatan yazı değil, yorumunuza sunarak yayınlayıp yayınlamamaya sizin karar vermenizi istediğim. Sadece sevgi, saygı, özlem...Bu katkı olur mu bilmiyorum ama paylaşmak istedim'' notunu ilave ederek.

Bu sabah, Mustafa Kemal Bey'den, ''Sevgili Tugba: Bu yazını Milliyet Blog'da yayınlamanı arzu ederim. Çok güzel. Kaybolup, gitmesin. Saygılar'' yanıtını aldım. Bir iki defa okuduktan sonra, yazıp yazmama konusunu düşündüm. Sadece özel günlerle sınırlı değil elbette Atatürk sevgisi ve sayı sınırı da yok yazmak için. ''Ne duruyorsun, yazsana'' dedi, fikrini sorduğum arkadaşım Fulya. ''Tamam Milliyet Blog'a da yazacağım'' dedim. Ve işte burada....yazdım. Katkı sağlayıp, sağlamama konusunu bilmiyorum ama www.mustafakemalataturk.org sitesi ve teşviği için ''Emekli bir subay, Sn. Mustafa Kemal Öztürk' e ve dostluğu için Fulya'ya teşekkür ederim.

Saygılarımla.

resim kaynağı: www.merih.net

 
Toplam blog
: 126
: 2338
Kayıt tarihi
: 01.08.06
 
 

Kompozisyon derslerini biraz daha fazla önemsediğim, uzun cümleler kurmaya başladığımdan bu yana sev..