Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Mart '09

 
Kategori
Tiyatro
 

Bugün Dünya Tiyatro Günü

Bugün Dünya Tiyatro Günü
 

"RESİM:ALINTI"


Yaratıcılık… Müzik… Kostüm… Dekor… Işık… Sanatçı… Yönetmen… Makyöz… Suflör… Rol… Enerji… Performans… Tutku… Yaşam biçimi… Sahne tozu… Tirad… Replik… Temsil edilen oyun… Trajedi… Komedi… Dram… Müzikal… Sahne… Perde… Seyirci… Alkış sesleri… Ve… TİYATRO.

(*) Tiyatro, Yunanca theatron, yani "görme yeri" sözcüğünden gelmektedir. İlk tiyatro şenliği M.Ö. 534 yılında Atina'da yapılmıştır. Antik çağ'da tiyatro, üst sınıfa özgü bir etkinlik olup dinsel törenlerden doğmuştur. Kostüm ve maske kullanılarak kişinin kendi karakterinden çıkarak büründüğü karakterlere ya da başka varlık biçimlerine dönüşmesi temsil edilmektedir.

Sevmekle başlar tiyatro. Gönül işidir. Fedakârlıktır. Yüreğe düşen ateşidir sanatın. Hele bir yutmaya gör sahne tozunu. Nasıl da büyüler seni, alıverir içine.

Hayatın içinden kesitlerdir seyiciye yansıyan. Hemen herkesin kendinden bir şeyler bulduğu anlardır seyredilenler.

En kıymetli enstrümanıdır oyuncunun bedeni. Mimikler, jestler, konuşmalar. An olur dans ve müzik de eşlik eder oyuna, oyuncuya. Renkli kostümler hayranlık uyandırır dimağlarımızda. Sahnelenen oyunun içine alıverir biz seyredenleri. Unutturur gündelik yaşamın koşuşturmasını. O dönemde, o olayın içinde buluverirsiniz kendinizi. Güçsüzün yanında olur, zalimin karşısında durursunuz.

Sahne arkası bir başka güzeldir, heyecanlıdır. Kuliste yaşananlar, paylaşımlar, dostluklar.

Turneler bir başka lezzet bırakır oyuncuların ve seyredenlerin damaklarında.

Ne çok emek vardır seyredilen tek bir oyunda. Kaç kisi ekmek yer bu işten? Ön planda oyuncular gibi gözükse de sahne arkasında da pek çok kişi imzasını atar yapılan işe. Işıkçısı, sahne tasarımında çalışanlar, kostüm hazırlayanlar, sufle verenler, makyaj yapanlar, kuaförler, yönetmen ve yardımcıları. Bir de oyun yazarlarımız var tabii. O güzel piyesleri kaleme alan, onlara hayat veren görünmez kahramanlar.

William Shakespeare olmasaydı mesela Romeo ve Juliet, Bir Yaz Gecesi Rüyası, Hamlet, Othello…

Çehov olmasaydı Üç Kız Kardeş, Vanya Dayı, Vişne Bahçesi, Martı…

Tuncer Cücenoğlu olmasaydı Kadıncıklar, Çığ, Matruşka…

Haldun Taner olmasaydı Keşanlı Ali Destanı, Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım, Sersem Kocanın Kurnaz Karısı…

Ahmet Kutsi Tecer olmasaydı Köşebaşı, Satılık Ev…

Hiçbir zaman yazılamayacaktı. İşte bu yüzden yazmak tüm bilimlerden bir adım öndedir.


Takvimlerimiz Martın 27’sini gösteriyor bugün. Dünya Tiyatro Günü kutlanıyor pek çok yerde. Çeşitli etkinliklere yer veriliyor. Tiyatrolar ücretsiz bugün. İnsanların bir araya gelmesinde önemli tiyatronun gücü. Son günlerde tiyatroya artan yoğun ilgi sevindirici hiç şüphesiz ki.

“Sanatsız kalmış bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir” der Ulu Önder Atatürk. Toplum için çok önemli olan yaşam kaynaklarından birine, tiyatroya sahip çıkalım. Hayatımıza dâhil edelim sanatı. Anlayalım. Anlatalım.


SAHNE DE VAR BİR OYUN

Oturup da koltuklarımıza
Beklemektir heyecanla
Açılmasını perdelerin.

Derken duyulur gong sesi
Kararır seyirciler, aydınlanır sahne.

Bir kesittir yansıyan bizlere
İnsanı, insanda anlatmak
Can vermek başka bir kimliğe.

Üzülmektir,
Belki de
Boğulmak kahkahalara.

En çok da düşünmektir
Hayat sahnesinde üstümüze biçilen rolleri.

Tek kişilik bir oyundur
Hayat sahnesinde yaşananlar
Etrafımız kalabalık olsa da.

Alkışlar duyulmaz oyun bittiğinde
Kırmızıdır ışığın rengi, müzik kasvetli.

Selama durur oyuncular sahnede
Alkış sesleri yükselir
En büyük mutluluktur işte tam da bu an.

Keşke tiyatro sahnesi olsa hayat sahnesi de
Her seferinde yeniden başlansa başka bir oyuna.

………………………………………..
(*)http://tr.wikipedia.org/wiki/Tiyatro

 
Toplam blog
: 755
: 776
Kayıt tarihi
: 13.06.07
 
 

Ankara'da doğdum. İlk, orta, lise ve üniversite eğitimimi Ankara'da tamamladım. AÜİF iş idaresi b..