Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Mayıs '10

 
Kategori
Türkiye Ekonomisi
 

Bugün iyimser günümdeyim

Bugün iyimser günümdeyim
 

Ekonomi


Genellikle ülkemizin sorunları üzerine yazmak zorunda kalıyorum. Yanlış uygulamalar, kuralsızlıklar, spordaki geri kalmışlığımız gibi vesair sorunlar.

Bugün FİNANSAL VE EKONOMİK alanlarda elde edilen olumlu rakamlardan sözedeceğim. Esasında bu rakamlar gazete ve ekonomik mecmualardan alıntı rakamlar. Esasında bunun için ekonomik konularda yazı yazmak ve yazılanları da okumak pek de hoşuma gitmiyor. Mesleğimin ekonomi ve finansmanla ilgili olmasına rağmen.

Neyse. Şimdi olumlu rakamlara gelelim.

- Önce Bütçe Rakamları:

*** 2010 Mart ayında "Bütçe Açığı" bir önceki yılın aynı ayına göre % 32 azalarak 5.9 Milyar TL olarak gerçekleşmiş. Yani BÜTÇE AÇIĞIMIZ azalmış.

*** BÜTÇE GELİRLERİ 2010 yılının ilk üç ayı sonunda , bir önceki ylın aynı dönemine kıyasla % 20.6 oranında artarak 57 Milyar TL'ye ulaşmış.

*** Aynı dönemde VERGİ GELİRLERİ de % 25.6 oranında artış kaydetmiş.

*** Yine aynı dönemde 3.7 Milyar TL" FAİZ DIŞI FAZLA" verilmiş. Yani içeriye ve dışarıya ödenen faizden fazla gelir elde edilmiştir. Önceki yılda ise Bir Milyar TL "Faiz Dışı Açık " verilmiştir.

*** DIŞ TİCARET AÇIĞI 2009 yılı sonunda bir önceki yıla göre % 45 oranında geriliyerek 38 Milyar $ olarak gerçekleşmiş.

*** İHRACAT 2010 yılının ilk dört ayında 35 Milyar doları aşmış. Taşıt araçları ihracatı geçen yılın Nisan ayına kıyasla % 33.25 oranında artış göstererek 1 Milyar 413 Milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Hazır giyim ve Konfeksiyon ihracatı da geçen yılın Nisan ayına göre % 21.42 oranında artarak 1 Milyar 202 Milyon $ 'a ulaşmıştır. İhracattaki bu artışın 2009 Ekim ayından itibaren 7 aydır devam etmesi iyi bir işaret olarak görülmektedir.

*** Türk Bankalarının Global Krizi yara almadan atlatmaları ve 2009 yılını yüksek karlarla kapatmaları da iyi bir gösterge olarak ortaya çıkmaktadır.

*** İMF ile anlaşma yapılma yoluna gidilmemesi de döviz darboğazına girmeyeceğimizi göstermektedir.

*** İMF Raporunda Türkiye'nin ; 2010'da % 5.2, 2011'de %3.4 büyüme kaydedeceği belirtilmiş ve dış yatırımcılar açısından ülkemiz değer kazanmıştır.

*** S&P' un , Ülkemizin Kredi Değerini yükseltmesi, Borsa endeksini yukarıya doğru fırlatmış ve finansal piyasalarda olumlu bir havanın esmesine neden olmuştur.

Bütün bu iyi gelişmelere rağmen ;

İşsizlik en önemli sorun olarak gündemden düşmüyor.

Yatırmların artış trendi çok zayıf kalıyor.

Enflasyon artış gösteriyor.

Tarım sektöründe SOS sinyalleri başlamış durumda. Traktör satışları durmuş vaziyette. Zıraat Bankası Kredileri geri dönmüyor. Halen 1000 adet çiftlik , global krizin etkisiyle, satılığa çıkartılmış durumda.

Türkiye'de nüfus %56.8 artarken, hububat üretimi %30.5 oranında artmış.

Velhasıl Ekonominin bir tarafında iyi gelişmeler olurken, diğer tarafında kötü göstergeler ortaya çıkıyor. Ekonomiyi analiz etmek bana göre olanaksız gibi görünüyor. Global Krizin nedenlerini bir çok ekonomi uzmanı birbirinden farklı nedenlere bağlıyorlar. Kimi Mortgage diyor, kimi Irak savaşına bağlıyor, kimi dolarla ilgilendiriyor, Dünyaca meşhur bir gazete global krizi 21 adet faktöre dayandırıyor. Sonuç olarak hastalık teşhis edilemediği için, çarede bulunamıyor. El yordamıyla krizden çıkılıyor. Ne oldu da dünya ekonomisi iyileşme sinyalleri vermeye başladı. Madem ilaç vardı da ölmeden önce neden tedaviye başlanmadı? Şimdi ilacı kullanmaya başladılar.

Ülkemiz ekonomisine bakınca da aynı durumu görüyoruz. 7 aydır İhracat artıyor. Bankaların likidite sorunu yok. Kredi vermek için kapı kapı dolaşıyorlar. Karları çok yüksek. Demek ki kredi faiz tahsilatları, komisyonlu iş gelirleri yüksek. İnşaat sektörü çok hareketli. Rezidanslar, Kuleler , AVM binaları pıtrak gibi çoğalmakta. Beton , seramik, demir vs. sanayi canlı veya canlı olması gerek. İnşaat sektörü lokomotif sektörken ve bu kadar hareketliyken, işsizlik azalacağına artıyor. Bankalar karlı, yatırım hacminde ise artış çok yavaş. Bankalar yatırım kredilerini kimlere veriyor? Anlaşılır gibi değil. Zaten anlaşılır olsa ekonomik krizler olmazdı. Ekonomiler ile futbol maçları birbirine benziyor. Krizler ve mağlubiyetlerden sonra bol bol yorum yapılıyor. Şu alınması gereken tedbirlere yönelik yorumları, önceden yapsak daha gerçekçi ve faydalı olmaz mı?

Sonuç olarak Ülkemiz ekonomisinde iyi gelişmeler oluyor, ama esas ve hayati sorunlar hala eğemenliğini devam ettiriyor.

 
Toplam blog
: 472
: 959
Kayıt tarihi
: 26.01.10
 
 

1945 yılında Adana'da doğdum. Galatasaray Lisesi ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültes..