Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Nisan '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Bugün Kadıköyde idim

Bugün Kadıköyde idim
 

tak kızım tak. Takmadığın bir yer kaldı mı ?...


Hava o kadar güzeldi ki bugün anlatamam. Kuşlar havada şov yapıyor ve güneş inadına yakacam ulan sizi diyordu. Yandım da zaten. Sabah hava serin diye içi polarlı montumu giymiştim işe giderken. Zaten Kadıköy'e de işten çıkışta gittim servisle. Aman Allahım bu ne sıcak bune bunaltı. Ama şikayet etmiyorum, montumu nereye bırakacağım diye tırım tırım aranıyordum. Montumun sayesinde siyah gömleğim sırılsıklam kaldı.

Neyse efendim. Yarım saatlik bir yoldan sonra Kadıköy'e vardım. Etrafta insanlar kaynıyor. İskelenin tam karşısında Yazıcıoğlu İşhanı var. Orada genelde korsam cd filan satıyorlar gençler ve genç kalanlar. Yolda yürüyen vatandaşları da durdurup "ağbi sidi var abi ister misin?" diye soruyorlar. "Abi siidi var, filim var, programlar vaaaar ne istersen. 5 tanesi 10 TL abi veriyim mi?" diye de kendi promosyon etkinliklerini anlatıyorlar. Bunlar varya üçkağıtçılar. Bir keresinde oradan bir program cdsi almıştım ev dekorasyonu ile alakalı. Eve gittim cdyi taktım pcme bir de baktım "ana!" cd boş. Hem de DVD almıştım. 10 kaaat bayılmıştık hem de. Ahh ulan ahh. Dedim bana bak geçen sene sizden almıştım bir cd, eve gittim cd boş çıktı.

"Heh he hee ağbi o boş değildir belki de arçeliktir he? Heh he eheheee?"

"Senin ben ağzına sss... Tövbe tövbeee. Sizden bir daha cd alanın ben var ya..."

Zaten monttan sırılsıklam olmuşum bir de senle uğraşmayayım. Ya kerdeşim neden bu kadar kaldırımda yürüyen nüfus varken bana denk geliyor bu sıpalar?

Neyse şiddetimi koruyarak devam ettim yürümeye Boğa Meydanı'na doğru. İş Bankası'nın tam karşısındaki yolun kaldırımından Boğaya doğrı çıkmaya başladım. Çok kalabalık be kardeşim. Kimleri ararsan var. Satanist kılıklı gençler, camii önünde dilenen sahte sakatlar, İstanbul'un gerçek güzelliğini yansıtan simitçiler, piyango bileti satıcıları, ailecek gelmiş kol kola gezen insanlar, koklaşa koklaşa gezen ve yeri gelince acımadan kızın dudaklarını sömüren hippi çocukları, klasik mekdanılts gıcıkları... Kısaca yurdum insanından binlerce çeşit vardı bugünün anısına :))

Mek danılts dedim de aklıma geldi. ( orjinal yazılışını yazmıyorum ki adamlar adımızı kullanırken bize mi sordun lan dallama demesinler:))) Mekdanılts müdaimleri vardır ya çok sinir olurum ben ya. O kadar simitçi, kokoreççi, sosisçi, dönerci var, onlar yine de bıkmadan usanmadan hep aynı yere gidip aynı şeyleri yiyiyorlar yıllardır. Be kardeşim bi değiştir de midene Amerikan zımbırtısı gireceğine hakiki Türk yemekleri girsin de Türk yaşa biraz. Yok illa ki oradan yiyecek, Obama'ya yalakalık:)) O geldikten sonra daha da bi çoğaldı mek müşterileri.

Oradan tırınss diye geçerek Şanlı Boğa Heykelinin yanına geldim. Genelde herkes orada bekler buluşmak için. (Boğa Heykelinde buluşma ile ilgili ayrıca blog yazacağım bu yazıdan sonra. Kaçırmayın bak:)) ) Oraya geldiğinizde sağınızda Bahariye Caddesi bulunur. Orası Kadıköy'ün klasik caddelerindendir. Taksim'de İstiklal Caddesi neyse Bahariye de öyle işte. Verdim kendimi Bahariye'ye yürü babam yürü... Daldım Teknosa'ya kandime bir dijital fotoğraf makinası aldım. Oradan çıktım, Caferağa Spor Salonu'nun oralarda bir ara sokağa attım kendimi rastgele. Atmaz olaydım. Sokak sağlı sollu metallica, Ceza, kanlı, canavarlı tişötler satan küçük küçük dükkanlar. Allahım ne olur bana yardım et yoksa cehenneme mi düştüm ben? Baksanıza penyelerde hep kan var, pörtlek gözler var. Neyse oradan kaçtım yandaki sokağa girdim. Orada da çok tatlı, şirin ve ufak cafeler vardı. Ben birtanesine girmek için can atıyordum. Baktım hoşuma giden bir cafe buldum. Adı "Vagon Cafe". O kadar şirin ki. Sahibi de çok kibar bir adam. "Buyrun efendim ne içersiniz?" diyerek yanıma geldi. Ben de sütlü bir nescafe istedim, içtim kalktım. Dolaş molaş derken baktım saat oldu 16:00. Bayağı vakit geçmiş. Yeni aldığım makinayı eve gidip açmak için can atıyordum......

17:10 eve geldim. Sıcaktan İ.E.T.T. otobüsü yanıyordu resmen. Demek ki bugün yanmak benim kaderimmiş naapalım :))

ALdığım alet süpper valla. Hatta M.B. galerime deneme resimlerimi koydum....

Hadi size iyi akşamlar. Ben daha yemek yiyeceğim saat 20:00 oldu.......

 
Toplam blog
: 749
: 1983
Kayıt tarihi
: 11.10.07
 
 

Yazmanın hayatın akışının bir parçası olduğu kanısındayım. 6 Mayıs 1982'de doğdum ve İstanbul Kar..