Bugün Sana, Bugün Bize

Bursaspor şampiyon olmadan az evveldi üç büyüklerin büyük oluşu. Çok pahalı olsa bile, verdiği zararlar zarardan öte bile olsa taraftar, havaalanlarında karşılardı o pahalı yabancı transferlerini. Birisi şampiyon olamasa bile bilirdin ki diğer ikisinden biri olurdu. Bir nevi bir kontrol mekanizmasıydı sanki üç büyükler arasındaki rekabet. Tekrar kutlamak gerekir belki ama Bursaspor ligi birinci sırada bitirdikten sonra her şey altüst oldu bazı milyonlar için.

Arada sırada keyif verirdi bir büyük yenildiğinde arkadaşını, dostunu arayıp ironilerde bulunmak. Dahası, haddini aşan sinkaflı sözlerden sonra bile ortalığı yatıştırmanın bir keyfi vardı galiba. Bugün gelinen noktada, ki aslında bugün gelinen bir nokta değil, noktalar bütünüdür. Çoğuldur yani! Çünkü ligimizde çoklu yok olmalar kol geziyor bir buçuk senedir. Mekanizma bir kez kırıldı ya, o yüzdendir hem Beşiktaş’ın hem Galatasaray’ın hem de Fenerbahçe’nin birer birer çökmesi. Belki de ikişer ikişer demek daha doğru olacak. Ne de olsa en az iki yiyor gönlümüzün sultanları.

Kimileri buna “Türk futbolunun gelişimi” kimileri ise “çöküşü” diye dursun, esas sebebinin ne olduğunu esas sebep olanlar bile bilmiyor galiba. Bugün hala birilerinin ayakları yere bile değmezken, birilerinin hep ayakları kayıyor yerçekimli ortamlarda. “Bugün sana yarın bana” sözü “bugün sana bugün bize” diye değişti ne de olsa.

Sahi ya, yerçekimi demişken geçmişte bir reklam filmi hazırlıkları vardı bilmem ne oldu! Uzayda top oynayacaktı birileri bizde izleyip “helal olsun ADAMLARA” diyecektik. İnsanoğlu bunu yapabildi mi ya da reklam filmi çekildi mi hatırlamıyorum ama gerekte kalmadı sanırım. Çünkü Türk futbolunun kendisi uzay hissi veriyor artık. Bomboş!

Uzayda top oynamak mı?...

Hem de uzayda?...

Fark etmez ki...

Yerçekimsiz ortamda da kandırırlar seni beni!...

Ya da belki de daha iyi olurdu. Hepten durarak oynardık...

Sağlıcakla.

Bir Fenerbahçe taraftarı.