- Kategori
- Deneme
Bugün sana beni anlatacağım
“Dün akşam inerken merdivenlerden, ayaklarım birbirine dolaşıp tökezledim birden, bazen koşar adım yürüsek de, yerimizde sayarız çoğu zaman”
Bugün sana beni anlatacağım, ne iyi ettin kapıyı kapatmakla ardıma bakmamayı öğrettin böylece. Düşünmüyorum şimdi ne yapıyordur diye, uykularım bölünmüyor, hiç bir şey için
üzülmüyor, beyaz gömleğime düşen mürekkep lekesine de içerlemiyorum eskisi kadar
Üç dört gün önce işten çıkıp eve giderken, gökyüzünün berraklığına takıldı gözlerim bir an, ay hilal olmuştu, ne çok severdim bu manzarayı hatta balkondan izlemek için memlekete gittiğim bile olmuştu ya şöyle bir yokladım da kendimi, hiçbir anlamı kalmamış hafızamda
Pencereme konan kumru sesleri de ilgimi çekmedi bir zaman serçelerin cümbüşlerine eşlik etmedim bahçelerde, pek az çıktım sokağa, burnumu kitaplara gömüp, aylarca oyalandım onlarla “Çanlar Kinim İçin Çalıyor” hep nöbetteydi başucumda
Çay da içmiyordum eskisi kadar, bahçedeki Yenidünya ağacının çiçekleri ilgilendirmiyordu beni, en sevdiğim şiirleri gönülsüz okuyordum, onlarla da konuşamadım bir zaman ve bıkmadan “uzun ince bir yoldayım” türküsünü dinledim birkaç kere de “Bir Ay Doğar İlk Akşamdan Geceden”
Alışveriş keyif vermiyor, merdivenlere ıslak mendil, sigara izmariti atanlara küfretmiyor, hele kaldırıma tükürenlere içimden aferin diyordum aferin size, bunca kirlenmişliğe tükürüyorsunuz belki de onlar, senin- benim yapamadığımızı yapıyorlardı belli ki
Şimdi odamdaki Bonsai ile ilgileniyorum bir tek, menekşe yetiştirmiyorum nazlı-niyazlı, kendini beğenmiş ne varsa hepsini çıkardım hayatımdan, tüm marazilikleri atıp bir tarafa yeniden başlamak için nefes almaya ama
Görünen o ki; bu pek kolay olmayacak, dilenci çocuklar var ya onlar öyle çok yakıyorlar ki canımı bir de yaşlılar. İşte böyle... Bugünlük, bu kadar...
08.01.2014/Hatice AK