- Kategori
- Dünya Kadınlar Günü
Bugün senin!
Sen…
Bir günah!
Saklanacak bir giz
Aklanacak bir leke gibi
Ana rahmine düşende
Yazılır dizelerin.
Şişinemez sokaklarda
Gerinemez…
Müjdelenemez konu komşu
Eş, dost, akrabaya
Senin gelişin.
Ananın boynu bükülür
Susuz kalmış çiçekler gibi.
Babanın omuzları düşer
Söğüt dalları gibi.
Ta ki doğana kadar,
Herkesten gizlenir cinsiyetin.
Başa gelmiş bir kaza
Namlusundan…
Nereye fırlayacağı belli olmayan
Serseri bir kurşun gibi
Dikkat kesilir.
Ana, baban, konu, komşun, akraban.
Ana rahmine düştüğün an gibi…
Depreşir korkusu herkesin.
Amman başına bir şey gelmesin.
Çünkü artık bir ergensin.
Dedik ya…
Sen bir tehlikesin şu an
Herkes için.
Korunacak, kollanacak
En çok da şeytana uyacak
Deli çağlarındasın.
Saçın, başın, eteğin.
Hele ki kalbin!
Kalbin!...
Onu mahzenine kapatmalı
Mahzeninde tutmalısın.
Savurmamalısın öyle her önüne gelene.
Hatırla…
Daha ana rahmine düşende
Yazıldı senin kaderin.
Sen tehlikesin!
Sen şeytanın ta kendisi!
Hele…
Hele ki bacakların.
Bacaklarının arası…
En çok…
En çok da ona dikkat etmelisin!
Amman ha...
Bir yanlış adımda
Kararır dünyası herkesin.
Sen…
Sen tehlikesin!
Herkes için.
Sen susmalı
Sen durmalı
Sen konuşmamalı
Üç adım arkasından gelmelisin
Erkeğinin.
Unutma!
Sen bu dünyaya yanlışlıkla geldin.
Ana rahmine yanlışlıkta düştün
Sen ana rahminde
Yanlış süren bir filizsin!
Boynu bükük olmalı
Senin dizelerinin
Gözleri yarı kısık
Dili usturuplu
Yüreği demir perde.
Sokakları derli toplu
Keşke
Keşke…
Ana rahmine hiç düşmeseydin.
Sen bu dünyaya
Yanlışlıkla geldin!
Ananın boynunu
Babanın omzunu düşürdün yerlere
Sokaklarda gezip dolaşamadı
Şişinemedi küheylan gibi
Senin gelişinle
Hiç kimse
Erkek adamın
Erkek damadı olurdu ne de olsa
Hafiften boynu bükük
Aklanmak zorunda kaldı senin adın.
Ciddi…
Soruyorum şimdi
Sen bu dünyaya niye geldin?
Ayağın niye değdi?
Sandalyeden durduk yere.
Keşke en aklanabilir
En katlanabilir olduğun zamanlarda
Sekiz yaşlarında
Kalabilseydin.
Sen bu dünyaya yanlış geldin!
Senin adın
Kadın
Cinsiyetin kurşunlanmalı
Ara sokaklarda.
Sevgin yağmalanmalı.
Hele… Hele ki kalbin.
O hiç olmamalı.
Saçlarının telinde boğulmalı
Ana rahmine ilk düştüğü an adın.
Senin adında yoktu ki zaten
Yine de olmamalı adın
Şiirin yarım…
Dizelerin utangaç
Tenin vurdumduymaz olmalı
Tenin uyanmamalı
Herhangi bir erkeğe
Kazarayla da olsa
Asi memeler gibi.
Tenin terbiyelenmeli
Daha yaşken eğilmeli ağaç.
Tıpkı adın gibi!
Unutma…
Sen bu dünyaya yanlış geldin.
Ananın boynunu,
Babanın omzunu düşürdün yerlere.
Sen müjdesi
Sokaklarda gezinemeyen
Bir kabulleniştin.
Erkek adamın
Erkek damadı olmaya endeksli bir kabulleniş.
Sakın ola ki erkeğini de kendin seçmeyesin ha
Unuttun mu?
Sen bu dünyaya yanlışlıkla gelmiştin.
Ana rahmine…
Yanlışlıkla düşmüş.
Sahi…
Neydi derdin?
Sebebin…
Sen bu dünyaya
Neden geldin?
Senin adın olmamalıydı!
Ama varsın!
Hoş geldin!
Ana olunca serilecek
Ayaklarının altına cennetin
Ana oluncaya kadar…
Sabret!
Sen dünyaya yanlışlıkla gelen kadın
Ana olunca aklanacaksın!
Al sana hediye
365 günden arta kalan.
Bugün senin.
Tepe tepe kullan.
Bu gün 8 Mart.
Bu gün senin!
Dört Mart 2008/ Aynur Sarıkaya