Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Kasım '13

 
Kategori
TV Programları
 

Bugünün Saraylısı izleyiciye göz kırpıyor

Bugünün Saraylısı izleyiciye göz kırpıyor
 

Sezonun durumu malum… Nice büyük prodüksiyonlar yavaş yavaş ekranda kaybolup giderken, sırada bekleyen yeni diziler seyircileri ile buluşmayı iple çekiyorlar. Bugünün Saraylısı dizisi de sezon başından beri “Ha başladı, başlayacak” haberleri içinde geçen hafta seyircisi ile buluştu.
 
Bu dizi ile ilgili içimde baştan beri bir endişe vardı. Acaba kalabalık gürültüler içerisinde kaybolup gidecek mi diye. Zamanlama olarak bence doğru bir konumdan hareket edildi ve dizi;  diziler açısından riskli bir gün olan Cumartesi günü izleyici ile buluştu.
 
Riskli diyorum çünkü genelde hafta sonları izleyici dizilerden çok eğlence programlarına sırtını yaslar. Hele ki Yetenek Sizsiniz ve diğer ortalama başarı yakalayan dizileri de sayarsak işi hiç de kolay değil diye düşündüm. Ama dedim ya.. alternatif arayan izleyicilerin kolaylıkla kanına girebilecek nitelikte bir dizi var karşımızda…
 
İlk bölümü izledikten sonra bazı eleştirileri okudum. Bir roman uyarlaması olduğu için bütün eleştiriler bu noktada toplanmış.“Romanı katletmişler, hikaye tutmuyor”  eleştirileri bana göre fazlasıyla havada kalmış…
 
Bir kere şunun farkına varmamız lazım… Televizyonda yayınlanan ve izleyiciyi eğlemek için üretilen bu dizlere sanat adı altında toplamak düşüncelerine artık gülüyorum. Çünkü bana hiç kimse 120 bölüm çekilmiş bir dizinin sanat eseri olabileceğini anlatamaz.
 
Öte yandan dizilerin romanlardan yola çıkarak izleyicinin önüne sunulmasını da oldukça yerinde buluyorum. Hem hikaye olarak güçlü bir yapıyı içinde barındırabiliyor demektir, hem de hem de izleyicinin roman okumasına teşvik sağlıyor. Önümüzde Aşk- Memnu gibi bir örnek olduğunu unutmayalım. Tozlu raflarda bulunan eski bir edebiyat uyarlaması bir dönem yok satmadı mı? O yüzden temel hikayesinden yola çıkıp, bazı değişiklikler ile romanın televizyona uyarlanması oldukça yerinde bir tercih.
 
Bununla birlikte Avşar Film‘in bana göre son yıllarda ortaya koyduğu en ihtişamlı yapımı görünümünde. Kalabalık kadrosunun daha çok yeni yeni star olmaya aday isimlerden oluşması da aslında insanların diziye daha çabuk ısınmasını sağlıyor.
 
Dizinin en büyük avantajı akıcı anlatımı. İlk bölüm nerdeyse 130 dakikaydı ve uzun süre üstünde çalışmış olduğu belliydi. Hiç bir sahnesini atlamadan bir dizi bana kendini izlettirebiliyorsa o dizi bana göre izleyiciden geçer not almıştır. Aynı şekilde 2. bölümde de bu akıcılık devam etti. Tempo düşürmeden anlatılması gereken ne varsa hepsini 90 dakika içinde anlattı ve heyecan unsurunu da yayınladığı 3. bölüm fragmanı ile sürdürdü.
 
İlk hafta reytinglerde görmezden gelindi. Ama bugün 2. bölüm reytinglerine baktığımda bir hareketlik gözlemledim. Bu demek oluyor Fıslıtı gazetesi çalışacak ve bu dizi bir şekilde varlığını sürdürmeyi başaracaktır.
 
Dizinin bana göre lokomotif konumda olan oyuncusu Cansu Tosun. Son olarak Kayıp Şehir dizisinde izlediğimiz Tosun, ilk kez bu denli ihtişamlı bir yapımda başrolde oynuyor. (Mütevazi Küçük Hanımefendi dizisini saymasak tabi) Masum ve aynı zamanda güzel bir oyunculuk profili çizen Cansu Tosun deneyimsiz olabilir ama kesinlikle yeteneksiz değil. Dizinin sürekliğini sürdürebilecek ve bence bu dizi ile star mertebesine çıkacak bir şansın da sahibi konumunda. Telefuz ile  ilgili bazı sıkıntıları var ama bunlarda zamanla oturacaktır. Nede olsa yurt dışında gelmiş  bir oyuncu.
 
Selçuk Yöntem yine oturaklı oyunculuğu ile göz dolduruyor. Adnan Bey ile hafızalarda yer edinen Selçuk Yöntem‘in en büyük şansızlığı bu karakterinin de Adan Bey ayarında bir statüde bulunması. Ama bam başka karakterler olduğunu kanıtlaması için anlaşılan o  ki bir kaç bölüm geçmesi gerekiyor.
 
Nazan Kesal Türk televizyonlarının son yıllarda aldığı izleyiciye armağan ettiği değerli bir oyuncu. Kayıp Şehir‘den sonra çok farklı bir portre var karşımızda. Anaç ve mücadeleci bir anadolu kadınından sosyetik ve aynı zamanda dişi bir karaktere bürünmek zor bir mesele. Üstelik bunu kabul ettirmek…  Nazan Kesal elbise giyer gibi yeni rolüne o denli inandırıcı giymiş.
 
Serhat Teoman, Ali Ersan Duru ve Dilşat Çelebi de diziye uyum sağlamış ve zamanla isimlerini daha geniş kitlere ulaştırabilecek diğer isimler olarak ortaya çıkarken, Ata Bey‘in kızı Feride‘ye hayat verenBegüm Akkaya muhteşem bir performans ortaya koyuyor. Son olarak 20 Dakika dizisinde izlediğim Akkaya, bence Türk televizyonun aranılan karakter oyuncularından biri olmaya aday.
 
Bugünün Saraylısı gerek yönetim , gerek görüntüler, gerek hikayesi  açısından izleyiciye göz kırpıyor. Dediğim gibi en büyük şansı izleyicinin sıkılmadan ekran karşısında ki yerini sabitleyebilmesi. Muhteşem İstanbul görüntüleri eşliğinde izlemeyi çok sevdiğimiz boğaz köşklerini fon alan ama başka bir hikayeyi izleyicisine vaad eden bir yapım olarak öne çıkanBugünün Saraylısı‘na bir göz gezdirmenizi tavsiye ediyorum.
 
Volkan Türkcan
 
vturkcan@televizyondizisi.com
 
https://twitter.com/yerlidizi
 
Toplam blog
: 57
: 3584
Kayıt tarihi
: 07.01.12
 
 

Ege Üniversitesi Bilgisayar Programcılığından mezun oldum. Bilgisayar ve İletişim sektöründe çalı..