Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Haziran '09

 
Kategori
Felsefe
 

Bukalemun Okulu

Bukalemun Okulu
 

Amadou Hampaté Bâ. Mali’li bir yazar. Bir etnolog.* 1900 ya da 1901’de Mali’nin Bandiagara kentinde doğmuş ve 1991’de Abidjan’da (Fildişi Sahili) ölmüş.

Amadou Hampaté Bâ’nın şu sözünü çok sevdim: “Bir şeyi bilmediğini biliyorsan, mutlaka öğreneceksin, demektir; ama bilmediğini bilmiyorsan, asla öğrenemeyeceksin.” Yine aynı Amadou’nun şu sözü de oldukça düşündürdü beni: “ Afrika’da, yaşlı birinin ölmesi, bir kütüphanenin yanması demektir.”

Yaşlıları dinlemek gerek. Bir köşeye atılıp suskunluğuna terk edilmiş yaşlılar, kütüphane raflarında tozlanmaya bırakılmış kitaplara benzerler. Bu sonuncuyu da ben söyledim. Yaşlanıyorum ya, şimdiden önlem alıyorum.

***

Moha Souag. Faslı yazar. Acı Çay ve İblis adlı kitapları Türkçe’ye çevrildi. O, sevgideğerlerden biri. Hepimizin arkadaşı. Kitaplarını Fransızca yazıyor. Şu sıralarda yeni bir kitabı daha basılmak üzere. Kitabın konusunun, Internet’te tanışıp evlenenlerle ilgili olduğunu biliyorum, yalnızca. İlginç bir kitap olmalı.

Moha Souag, Mali’li yazar Amadou Hampaté Bâ’dan Bukalemun Okulu başlıklı bir anlatı yollamış bana. Beğenirsem, blog için Türkçe’ye çevirmemi salık vermiş. Çevirdim, ben de.. Bakalım, Bukalemun Okulu, nasıl bir okulmuş? Neler öğretiliyormuş bu okulda?

(Zelin Artug)

***



Bukalemun Okulu...


Bukalemun çok iyi bir öğretmendir.

İzleyin onu.

Seçtiği yöne sadık kalır. Siz de öyle yapın. Kendinize bir hedef belirleyin ve hiçbir şeyin sizi hedefinizden saptırmasına izin vermeyin.

Bukalemun başını hareket ettirmez ama gözleri sürekli oynar. Yukarı bakar, aşağı bakar. Bunun anlamı şudur: Sürekli araştırın. Yeryüzünde yalnız olduğunuzu sanmayın.

Bukalemun bir yere geldiğinde rengi, geldiği yerin rengine dönüşür. Bu, ikiyüzlülük değil; öncelikle hoşgörü, ayrıca da bir görgü kuralıdır. Başkalarıyla çatışmak hiçbir şeyi çözümlemez. Kavga ederek hiçbir yere varamayız. Daima karşımızdakini anlamaya çalışmalıyız. Eğer biz varsak, bir başkasının da var olduğunu kabul etmeliyiz.

Bukalemun hareket ettiğinde ayağını kaldırır. Duraksadığını mı düşünüyorsunuz? Bunun anlamı, adımlarını dikkatli atmaktır.

Yer değiştirmek için, önce kuyruğuyla bulunduğu yere tutunur, ayaklarını yere sağlam basıncaya kadar böylece asılı kalır. Buna, arkasını sağlama almak denir. Siz de öyle yapın, düşüncesizce davranmayın.

Bukalemun bir av gördüğünde, avının üstüne atlamaz, ama avına dilini uzatır. Diliyle avını yakalamayı başarabilirse, yakalar. Yakalayamazsa dilini geriye çekme ve kötü bir avdan kaçınma şansı olur. Yaptığınız her işte ölçülü davranın.

Emek harcanacak bir işe kalkıştığınızda sabırlı olun, iyi olun ve insancıl olun.

Kendinizi bir karmaşanın içinde bulduğunuzda, size bukalemunun dersini verebilecek olan birilerinin gösterdiği yolu izleyin.


...

* etnolog, belli bir ülkede yaşayan, belli bir insan toplumunun kültürünü, yaşayışını ve tarihini inceleyen bilim insanı.


 
Toplam blog
: 142
: 969
Kayıt tarihi
: 04.07.08
 
 

Yaşam, sorulardan ve yanıtlardan oluşmuş. Her soru, aynı zamanda kendinin yanıtı... Çift yumurta ..