Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Kasım '13

 
Kategori
Güncel
 

Bülent Arınç, Nazlı Ilıcak ve Mehmet Barlas’ın çıkışları? Hükümete direnişin omurgası Atatürkçülük

Bülent Arınç, Nazlı Ilıcak ve Mehmet Barlas’ın çıkışları? Hükümete direnişin omurgası Atatürkçülük
 

AK Parti ülkede seçmen olarak varabileceği sınırlara dayandı diye düşünüyorum... Bu düşünceye varmamın nedeni, artık Hükümetin attığı adımlara ciddi bir muhalefetin anında tepki koymasıdır... Gezi direnişindeki kendiliğinden gelişen toplumsal olaylar bence katlanarak gelişiyor…

Gezi direnişinde AK Partinin vardığı sınırları, nelere tosladığını el yordamı tespit etmek zor değildi... Alkol yasağı, Alevi duyarlılığı... Özel yaşamın sınırları ve Laik yaşamı, Atatürkçülük olarak anlayan geniş kitleler...

O dönemde Hükümetin çarptığı sınırlara 3 A demiştim: Atatürkçülük, Alevilik ve Alkol... Zamanla bu üç A'nın aslında tek bir şey olduğunu, Atatürkçülükle anlatılabileceğine inandım...

-Alevilik dünyada İslam’dan ayrı bir din olarak da algılanıyor, İslam içinde de algılanıyor... Bu Ülkemizde de böyle... Aslında Atatürk zamanında da Alevilik İslam içinde algılandı ve asimile yolu denendi... Tek fark Osmanlı dönemindeki kan davası ve şiddet kalmadı... Bir nevi Devlet ile Aleviler barışmasa da birlikte yaşamayı öğrendiler... İşte tek bu nedenden dolayı Aleviler içinde Atatürk sevgisi büyüktür...

-Alkol olayına Hükümet ideolojik yaklaşıyor... Bunu bilmeyen kalmadı... Alkolizmle mücadelenin altında, aslında alkolün haram olduğu düşüncesi hakim... İslami yaşam biçimi uygulamasında en büyük engellerden biri olarak alkol tüketimi görülüyor... Ne olursa olsun İslami yaşam biçimi dayatılıyor anlayacağınız… Doğrudan özel yaşama müdahale yani... Her alkol alan, ayyaş olarak niteleniyor... Oysa ülkemizde çok fazla alkolizmle mücadele gerektiren tüketim eğilimi yok... Ülkemizdeki epey sayıda bir kitle zaman zaman, özel anlarda ve günlerde alkol alır... Alkol alan herkesin kafasındaki imaj ise, bu keyfin Atatürk’le bütünleşmesidir... Bu çok kollu bir inceleme konusu... Kısaca Alkol keyfi ve Atatürkçülük bir şekilde barışık halkın kafasında...

Atatürkçülük ise pek açıklanmaya gerek duyulmayacak bir konu sanırım... Batıcılık çağdaşlık anlamında anlaşılıyor... Laiklik ise bireysel özgürlüğün rahatça yaşanabileceğinin teminatı... Ve ayrıca her tür gericiliğe karşı olmanın ideolojisi...

Bu bakış açısı ile Atatürkçülük diğer unsurları da aşağı yukarı içinde taşıyor...   

AK Partinin seçmen olarak tavana vardığını belirtmiştim... Başbakanın bundan sonraki stratejileri bu kitleyi elinde tutabilmek... Bu kitleyi koruyabilmenin tek yolu ise, onlarla öteki kitleler arasında duvar örmektir... İşte ne oluyorsa bu esnada oluyor artık... Başbakan ya da Hükümet kendi seçmenine hangi mesajı verirse versin, asıl kendisi saldırı altında kalıyor...

Bu saldırılar öyle sağlı sollu oluyor ki artık bazılarının sinirleri kaldırmıyor bu kavgayı... Şöyle devam edeyim:

-Eskiden kimse resmi bayramları ciddiye almazdı... Şimdi resmi bayramlar kitleselleşti... Milyonların katıldığı mitinglere dönüşmeye başladı... Elbette burada en başta Atatürkçülük kaynaştırıcı rol oynuyor...

-Atatürk’ü anma etkinlikleri ve 10 Kasım... Şimdiye kadar gördüğüm en kalabalık katılımlı 10 Kasımdı dün... Anıtkabir’i neredeyse tek günde 1.100.000 kişi ziyaret etmiş... Ziyaretçiler yüzünden kapılar geç saatlere kadar açık kalmak zorunda kalmış...

-Atatürk ile tek başına CHP’de eşitlenemiyor artık… Bir çeşit partiler üstü oldu…

Bu olayın bir boyutu... Diğer boyutlarda var elbet... Başbakanın kendi seçmenine söylediği her sözün dallanıp budaklanması, uluslararası endişelere neden olması an meselesi oluyor... Bir çok basın toplantısında artık akıldışı (AK Partililere göre) sorular ile karşılaşmak sıradan olmaya başladı…

Bu kadarda değil, bazı uygulamaların akıldışılığının getirdiği gerginlik asıl kendi saflarında çözülmelere neden oluyor... Hem de en yanında olanlar, safları terk etmeseler de, ‘’bizi de düşün’’ diye sesleri yükselmeye başlıyor... İşte son haftadaki Mehmet Barlas, Nazlı Ilıcak ve Bülent Arınç çıkışlarını böyle okuyorum ben...

Dikkat ettiyseniz bu Hükümete karşı Kürtlerden tek kelime etmedim… Çünkü onlar bu Hükümetten ne koparırız derdindeler…

En baştan söyleyeyim bu yazı Atatürkçülüğe methiye için yazılmamıştır... Bir durum tespitidir... 

 
Toplam blog
: 615
: 948
Kayıt tarihi
: 25.06.10
 
 

1959 Denizli doğumluyum.. İ.Ü. İktisat Mezunuyum.. Emekliyim ve hala çalışıyorum.. Yaşam bizden önce..