Bülent Korkmaz...

Bazen yaşanan felaketlerin ardından şükretmek gerekir. Kocaelispor karşısında alınan beş gollü mağlubiyet, Galatasaray’ın geleceği açısından parlak bir sonuç olarak görülmeli.

Skibbe’nin iyi bir insan, düzgün bir adam olması ne yazık ki başarılı bir teknik adam olması için yeterli olmadı. Kendisinin Galatasaray’ın teknik direktörü olarak başarılı olmasını isteyen bendeniz, elindeki kadroyu bu denli kifayetsizce kullanan birini daha fazla destekleyemeyeceğime sonunda kanaat getirdim.

Yanlış başlayan bir işin doğru gitme ihtimali var mıydı? Türkiye ligi 80’lerdeki haliyle kalsaydı evet; ama artık futbol başka türlü oynanıyıor. Sivasspor gibi bir Anadolu takımının, dört büyüklerin arasında şampiyonluk ihtimalinin kolaylıkla konuşulabildiği bir ortamda kendisini maddi, sportif, ilişkiler ve beklentiler bazında hazırlayamayan takımların sadece formalarının gücüyle şampiyon olmaları beklenmemeli.

Galatasaray, Skibbe ile başlayarak yanlış yapmıştı; yardımcılarını yolladığı gün kendisine de kapıyı göstermeyip başka bir yanlış yapmıştı. Şimdiyse bir doğruyla işleri toparlamaya çalışıyor. Skibbe’nin yerine seçilen Bülent Korkmaz, yoluna taş koyulmadığı ve kararları sorgulanmadığı takdirde kalan on üç haftayı en iyi şekilde tamamlamak için seçilebilecek en doğru adaydı. Bu süre kendisi ve takım için parlak sonuçlarla dolu olarak tamamlanırsa, yalnız Galatasaray için değil Türk futbolu için de çok hayırlı olur. Bülent Korkmaz eline geçen bu şansı iyi kullanırsa Galatasaray ekolünden gelen biri olarak Türk futboluna çok şey katacaktır.

Bülent Korkmaz’ın öncelikle çözmesi gereken takımın defansif kurgusu olmalı. Kendisi futbolumuzun en başarılı defans adamalarından biri olduğu için bu konuda, en azından taktiksel anlamda zorlanmayacaktır diye düşünüyorum. Gerisi tabiki sadece futbolcuların performansı olacaktır. Servet’in beklenmeyen sakatlığı, Bülent hocanın en büyük şanssızlığı oldu.

Orta alanda yıldızlarla dolu olan bir takımı devr alması, kendisi de Hagi gibi bir yıldızla çalıştığı için olumlu olacaktır. Lincoln, Kewell gibi yıldızları yönetmek, Skibbe’ye nazaran nispeten daha kolay olacaktır. Takımın Türk oyuncukarının “doğal” ağabeyi olduğu için onları motive etme konusunda da sıkıntı çekmeyecektir.

Galatasaray kalan on üç hafta da hem şampiyon olacak hem de UEFA’da yükseklere çıkacak potansiyelde bir ekip hüvviyetinden asla bir şeyler kaybetmedi. Bülent hoca’nın takımına bu bilinci kısa sürede vereceğine inanıyorum.

Bir müsibet bin nasihattan iyidir...

İyi ki Kocaeli’ne yenildik...