Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Mart '09

 
Kategori
Futbol
 

Bülent Korkmaz ve Türk teknik direktörler

Bülent Korkmaz ve Türk teknik direktörler
 

Bülent Korkmaz


23 Şubat 2009 tarihinde Galatasaray'ın başına getirilen Bülent Korkmaz hakkında bir yazı yazmanın gerektiğine inanıyorum.

Öncelikle ''Bülent Korkmaz Türk'tür; o nedenle sabredilmesi gerekir.'' görüşüne asla katılmıyorum. Doğru, Türk teknik direktörlere daha fazla şans verilmelidir ancak bu nedenle Bülent Korkmaz'ın işe getirilmesini ve bu işte kalmasını onaylayacak değilim. İşe getirildiği tarihin önemini hatırlamak gerekir. Bordeaux serisinin birinci maçı oynandıktan sonra, ikinci maç öncesi Korkmaz takımın başına getirildi. İddialara göre, iş öncelikle Gheorghe Hagi'ye teklif edildi. Hagi sadece 13 maç+bir yıllık öneriyi reddetti ve Bülent Korkmaz'a dönüldü. Bu durumda Galatasaray yönetimi Korkmaz'a dönerek doğru yaptı ama Korkmaz'ın işi kabul ederek pek doğru yaptığını düşünmüyorum.

Bunu açıklayayım... Bir; Galatasaray son derece karmaşık bir yapıya sahip. Bir tarafta, iş tanımı bile belirsiz olan eski teknik direktör Karl Heinz Feldkamp var. Bir tarafta, maaşlı eleman Adnan Sezgin var. Öbür tarafta Haldun Üstünel var. Son olarak da başkan Adnan Polat var. Bu sistemin içine Jose Mourinho'yu getirseniz yine başarısız olur. İki; iddialar büyük ihtimalle doğru ve Bülent Korkmaz'ın Hagi'nin reddettiği şartları kabul etmesi kendisinin korkunç derecede vasıfsız olduğunu göstermektedir. Hagi'nin teknik direktörlük kariyerinin hayal kırıklıklarıyla dolu olduğunu düşünürsek; ne demek istediğim anlaşılır. Üç; Bülent Korkmaz'ın kısa veya uzun vadede böyle bir yapı içinde başarılı olabileceğini düşüneceğine ihtimal vermiyorum. Bu işi kabul etmesinin nedeni; kendini ispat etmek istemesi ve bunun için doğru zamanda teklifi almış olması olabilir.

Bülent Korkmaz'ın başında olduğu Galatasaray'ın oynadığı maçlara bakalım: Bordeaux ile oynanan rövanş karşılaşması müthiş taktiksel beceriksizlikler yüzünden 3-1'den 3-3'e geldi. Son saniyedeki ilginç golle tur Galatasaray'ın oldu. İkinci maçta Galatasaray Konya deplasmanındaydı. Kötü oynanan maç kazanıldı. Ertesi hafta, Galatasaray Bursaspor'u ağırladı. Yine hiç hoş olmayan bir futbol; son beş dakikada 2-4 olabilecek olan maç şans eseri 2-1 bitti. Son olarak ise Hamburg deplasmanında korkunç bir skorun eşiğinden dönüldü; 1-1 ile avantaj yakalandı.

Sadece Türk olduğu için Bülent Korkmaz'ın arkasında durulması görüşüne asla katılmıyorum. Türkiye'de yetenekli olan birçok antrenörümüz var ama Bülent Korkmaz'ı bunların içinde sayamıyorum. Bütün taktiksel beceriksizliklerinin yanında saha kenarında garip hareketler yapması ilgi çekmek için mi bilemiyorum. Galatasaray için daha iyi bir alternatif var mı? Mevcut idari yapıyla hayır. Öte yandan, iyi bir teknik direktör önce iyi prensiplere sahip olmalıdır. Geçen yıl sezon ortasında Abdullah Avcı'ya teklif yapılmıştı ve kendisi ''Sezon ortasında takımımı bırakmam, sözüm var.'' diyerek reddetmişti. Sanırım, prensiplere sahip olmak ve onlara bağlı olmak bazı şeylerden önce geliyor. Ne yazık ki, Bülent Korkmaz'da onu göremiyoruz...

 
Toplam blog
: 641
: 316
Kayıt tarihi
: 16.12.07
 
 

Bir uluslararası ilişkiler öğrencisinin gözünden dünya ve bonusu olarak da futbol... ..