Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ekim '07

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Bulutun günlüğü (İsim annemize ithafen)

Bulutun günlüğü (İsim annemize ithafen)
 

Bulut ve yağmurun imkansız aşkı !!!

BÖLÜM I

Yağmur yağan bir sonbahar günü idi. Şimdi tam tarihini hatırlamıyordu Yağmur. Ekim ortaları idi, bardaktan boşanırcasına yağan ve ıslanmamak için şemsiyesini sıkıca tutan, aynı zamanda geçen beyaz arabadan sıçrayan sulardan kaçmaya çalışan halini hatırladı. Güldü şimdi kaç sene olmuştu sanırım 7 sene olmuştur diye düşündü. Geçen zaman hislerinden hiç bir şey eksiltmemişti. Aksine zaman daha da arttırmıştı ilahi sevgisini, aşkını...

Hep gururunu önde tutmuş, ilk tepkinin ondan gelmesini beklemişti. Bulut'un bir tebessümü ona haftalarca yetmişti. Artık biliyordu adamında ona ilgisi vardı. Oda bakıyor, selam veriyor bazı zamanlar "iyi akşamlar" yada "günaydın" diyordu. Yağmur çekiniyor oda kısa sözcüklerle karşılık veriyordu. Her gün olmasada artık ikiside bir- birlerini görmek için, tesadüfler yaratıyorlardı. Ya adam onun çalıştığı iş yerine geliyordu, yada genç kız onun takıl-dığı mekanların önünden geçiyordu.

Kısa gibi görünen zaman aradan epey bir vakit geçmesine neden olmuştu. Yağmur biliyordu ki aşık olduğu adam evliydi. Bir çok kez her şeyi göze alıp "evet" demek istediyse de değerlerini kıramadı hep uzak durdu. Taki bir gün boşandığını duyduğu vakte kadar. İşte o dakikada tüm dünyalar onun olmuştu. Aslında utandıda, bir yuva-nın yıkılışına sevinilirmiydi? Hayır sevinilmezdi tabi, ama en azından o sebeb değildi. Bu yüzden aşkını sadece kendi kendine içinde yaşamıştı. Kaçamak bakışlardan ve resmi selamlaşmalardan ileriye gitmemişti. İçi rahattı kimsenin ahını almamıştı yada işte kimse ona hiç bir şey diyemezdi. Zaten kimsede onu tanımıytordu. Tanıdık bir arkadaşından telefonu almış ama bu numarayı hiç kullanmamıştı. Bu derece saygı duyuyordu ona.

Bu haber üzerine mesaj geçmelimiydi, arkadaşının dediği gibi "sevgi emek ister, denemelisin! en azından onun düşüncelerini öğrenmelisin" demişti. Tüm cesaretini toplayıp o geri dönülmez mesajını yolladı. Açık ve net bir şekil-de görüşünü açıkladı, Bulut mesajı alınca şaşkınlık içinde geri döndü ona "nerden ve nasıl bulmuştu numarasını, çokta iyi etmişti onu aramakla. Yalnızlığına yoldaş olacaktı, özlediği şehre köprü olacaktı. Özlediği insana ka- vuşma amacı olacaktı. Nasıl mutlu olmuştu Yağmur doğru yoldaydı. Umutlandı, neşelendi, karamsar düşünceleri çiçek açmıştı. Her şey daha bir güzel gelmişti ona, yaşama umutla sarılıydı hep ama şimdi ümidi de yeşermiş, filiz- lenmişti. Korkularıda yok değildi. Filizler darbelere karşı korumasızdır, ulu çınarların yanında.....

Mesajlaşmalar dolu dizgi akıyordu aralarında, saygıdan ödün vermeden yazıyor, konuşuyordular. Böyle bir kaç ay devam etti. Artık bekliyordu gelmesini uzaklardan sevdiği adamın. Evet ya seviyordu, ne kadar değerliydi onun için en kıymetlilerinin içine koymuştu onu kalbinde. Uzun zaman önce kırılmış olan kalbi, yeşermiş çiçekler açmıştı. Kimse engel olsun istemiyor, mümkün olduğunca özen gösteriyordu kalbinde yaşattığı aşkını.

Sonra birden her şey bitmişti, adam ne arıyor ne soruyordu. Mesaj çekti yanıt alamadı, aradı yine yoktu. Baş- ladığı gibi bitmişmiy di? Bu kadar mıydı ?

Devamı gelecek yazımda...

 
Toplam blog
: 32
: 929
Kayıt tarihi
: 14.09.07
 
 

3 nisan 1968 BARTIN doğumluyum. KDZ EREĞLİ'de yaşıyorum. Amasra tek tutkum, yazmayı çizmeyi seviy..