Bumerang aşıklar

Hayatta yapacağınız en büyük hatalardan biri, bumerang bir aşıkla karşı karşıya gelmektir. Siz belki karşı karşıya gelmek istemezsiniz ama, onlar bir şekilde sizi bulurlar. Yavaş yavaş hiç acele etmeden sizi kendilerine çekmeye, aşık etmeye çalışırlar. Doğal olarak böyle bir ilişkiyi istemediğinizi söylemenize rağmen bir türlü söz dinlemezler. Bu konuda son derece azimlidirler. Arkadaş toplantılarına katılırlar, sizden bahsederler, gizli saklı sizin hakkınızda planlar yapmaya başlarlar. Dahası arkadaşlarını da bu planlara dahil ederler. Onların fikirlerini alırlar.
 

Onların tek amaçları vardır. Sizi bir şekilde ağlarına düşürmek. Aman efendim istemiyor musunuz? Böyle bir cevap karşısında da son derece anlayışlı bir tavır takınırlar. Ama bir başka gün sanki hiç birşey olmamış gibi yine aynı konuya dalarlar. Birlikte olabilecekleri kişi tıpkı sizin gibi biridir. Uzun boyludur, yakışıklıdır. Bunun üzerine şap şap göbeğinize vurarak, göbek farkıyla bu tatsız tuzsuz konudan kurtulmaya çalışırsınız. Ama nerede? Bumerang aşık, bu kezde göbeğin size son derece yakıştığını söyler. Hatta bir erkekte görüp göreceği en güzel göbek olduğunu ekler. Biraz daha ileri giderek sizin çok özel biri olduğunuzdan falan bahseder. Artık neredeyse içine düştüğünüz bu acınası durumdan ötürü, kendi kendinize kızmaya başlarsınız. Hayır ben sandığınız gibi özel biri değilim dersiniz. Hatta sıradan, son derece sıradan bir insan olduğunuzu söylersiniz. Ama bumerang aşık size takmıştır bir kere. Bu kez de ne kadar alçakgönüllü olduğunuzdan falan bahseder. İçinizden o güne kadar icat edilmemiş o güzelim sözleri keşfeder ve sessizce haykırırsınız.
 

Bumerang aşık canınıza okuduktan sonra çekip gider. Of tam kurtuldum derken bu kez cep telefonunuza mesaj atar ya da telefon eder. Son derece masum bir amacı vardır. Bir sesinizi duymak istemiştir o kadar. (İyi duydun hadi kapat) Olur mu? Arkadaşlarının yaptıkları hainliklerden, oysaki kendisinin ne kadar iyi niyetli, güzel ruhlu olduğundan falan dem vurur. Sonunda da siz dişlerinizi gıcırdatırken, sizinle konuşmanın kendisini rahatlattığını söyler. Kısacası size dünyayı zehir etmek için elinden geleni yapar. O kızgınlıkla biraz çıkışıverecek olsanız, hemen kendisini yanlış anladığınızdan bahsedip ağlamaya başlar. Bu kez siz acaba yanlış mı yapıyorum özür mü dilesem diye düşünmeye başlarsınız. İster istemez tamam güzelim falan dersiniz. Ama kabul etmez. Sen beni istemiyorsun der. ( Ha şunu bileydin) Kırılmış görünür ama bir müddet sonra tekrar karşınıza çıkar.